NBK Touristik Genel Müdürü Recep Yavuz
Turizmin tanıtımında büyük katkısı olan profesyonel Rehberlik mesleği Korona sürecinde durma, hatta yok olma sürecine girdi. Zira Turist rehberliği %100 turistlerin gezip, seyahat etmelerine bağlı bir meslek. Bir buçuk yıldır neredeyse hiç turistin gelmediği, gelenin de otelin dışına pek çıkmadığı ortamda artık ümitler azalmaya, sabırlar tükenmeye başladı.
Tek bir kuruş kazanmadan geçen bir buçuk yılın ardından, gelecekteki belirsizliğin sürmesi de karamsarlığın artmasına, çaresizlik içinde yeni arayışlara girilmesine sebep oluyor. Çünkü rehberler açısından herşeyin düzelmesi ve tekrar eski hayata dönülebilmesi en az bir kaç yıl daha sürecek. Tanıdığım bir çok rehber arkadaşım buradan yola çıkarak farklı mesleklere tutunmaya çalışıyor. Ya çağrı merkezinde, ya emlak danışmanlığında, ya da özel yabancı ders alanlarında şanslarını deniyorlar. Evinde börek, çörek, çiğ köfte yapıp satmaya çalışanlar bile var. Ancak çoğu kez büyük hayal kırıklıkları ile geri dönüyorlar.
Yıllardır otobüsün içinde, elinde mikrofonu ile gözü gibi baktığı turistlere ülkenin tarihini ve kültürel değerlerini bıkmadan, usanmadan anlatan Turist rehberleri için başka meslek arayışına girmek ve bulduğu alandaki işe adapte olmak hiç de kolay değil. Profesyonel bir turist rehberi için haftada 2-3 bin kilometre yol katedip, ülkeyi anlatmak onun için yılların olağan deneyimi iken, çağrı merkezindeki bir telefonda görmediği bir kişiye hizmet vermek, büyük çoğunluğunun Üniversite mezunu olduğu, en az bir yabancı dil bilen ve yaşı 50 civarına gelmiş turist rehberi hiç de kolay değil.
HİÇ BİR YARDIM ALMADILAR
Türkiye genelinde 40 faklı lisanda faaliyet gösteren 2914 ü eylemsiz , 8548 i eylemli olmak olmak toplam 11.372 Profesyonel turist rehberi var. Yani yine eski günlere dönüp, ülkemize 50 milyon turist geldiğinde onlara profesyonel hizmet vererek, Türkiye’nin tanıtımına büyük katkı sağlayacak olan topu topu 11.372 ülke sevdalısı var. Tanıtım faaliyetlerine koşulsuz, gönüllü olarak koşan, ülkemizi ziyaret gelen önemli organizasyonlar ve kişilerin gezdirilmesinde hiç bir fedakarlıktan kaçmayan, hatta aylardır yurt dışındaki eski misafirlerine mektup yazarak Türkiye’ye rahatlıkla gelebilecekleri çağrısını yapan turizmin bu sessiz kesimi bu kez gerçekten çok zor durumda. Sessiz kesimin sesi olan bir birliği var : Tureb ( Türkiye Turist Rehberleri Birliği) Başkan Suat Tural ile bu konuları görüşmek için bir oturum talep ettim, ancak yoğun temposunu öne sürerek zamanının olmadığını söyledi. Bence önemsemedi…
İşten çıkarmanın yasak olduğu ve çalışanların büyük bir kesiminin Kısa Çalışma Ödeneği aldığı bu zor dönemde Turist Rehberleri adeta unutuldu. Gerçi faizsiz geri ödemeli 10.000 Tl kredi desteği verildi, ancak şu anda o parayı geri ödeyip ödeyemeceğini kestiremediği için bir çok rehber buna başvurmadı.
Bu bağlamda denizin ortasında, tahta parçası üzerinde kötü günler geçiren bir avuç rehberimize sahip çıkmak, aynı zamanda ülke tanıtımına sahip çıkmak demektir. Profesyonel rehberlere bir kereye mahsus aylık taban ücretinin hibe olarak verilmesi yaşama tutunmaları için bir vesile olacaktır. Yoksa ne 6400 Tl onların 2 yıla yakın kazançsız geçen hayatlarını kurtaracak, ne de toplamda 7000 Avro civarındaki bu meblağ ülke ekonomisine ek yük getirecektir.
Bu, ancak rehberlerin emeklerine saygı açısından, onları meslekte tutabilmek ve onlara sahip çıkabilmek açısından çok değerli bir destek olacaktır…
Bu vesile ile korona sürecinde genç yaşta kaybettiğimiz rehber arkadaşlarımı rahmetle anıyorum.
Sessizlerin çığlığına sessiz, duyarsız kalmayalım !…