Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı Timur Bayındır, turizmde bir şey bozulduğunda düzelmesinin 3-4 yıl aldığını belirterek, “Turizm deyip geçmemek lazım. En can alıcı kısmı istihdam. Bağdat Caddesi’nde Kızıltoprak’a kadar 50 kapalı dükkân var. Ama bizde görünmüyor. Birini resepsiyonda bekçi tutuyor. Biri geldiğinde sorduğunda ya otel dolu diyor ya tadilatta diyor. Ama otel kapalı. Çok büyük bir iş kaybı var” dedi.
Cumhuriyet Gazetesinden Şehribah Kıraç, Timur Bayındır ile sektörün durumunu ve çıkış yollarını konuştu.
-2016 sektör açısından kötü geçti. 2017 nasıl gidiyor?
Çarşambanın gelişi perşembeden belli olur derler. 2017’nin ne olacağı 2016’dan belliydi. Düzelir ümidiyle gittik ama baktık ki orada da yanılmamışız. 2017 de parlak başlamadı. Yolcu sayılarında belki küçük bir artış var ama gelirde hiçbir artış yok tam tersi eksilme var. Artık neredeyse bedavaya verdiğimiz için insanlar geliyor. Bunlar da gerçekten Türkiye’ye mi geliyor yoksa çok ucuz olduğu için mi geliyorlar bilmiyorum. Ama henüz tatilimizi Türkiye’de geçiriyoruz çok da iyi geçiriyoruz gibi bir durum yok. Hem sağlıklı, hem rahat, hem güvenli. Öyle bir şey yok.
-Hiçbir pazar da mı hareketlenme yok?
Geçen aylarda Rusya’ya fuara gittiğimizde herkes çok ümitlendi. Ama Rus halkı uçağın düşürülmesinden dolayı halen kızgın. Turizm otoriteleri de bize bunu hissettirdiler.
-Turistin gelmemesinin tek nedeni terör mü?
Değil. Artık terörün global bir mesele olduğunu anlatmaya çalıştık. Bu konuda başarılı da olduk. Artık terörde ülke seçmiyorlar. Rusya’da bize şunu da sordular, dediler ki benim insanım orada Türk hükümeti ve kanunları tarafından korunacak mı? Haklarının kanunlarla korunmasından emin olmak istiyorlar. Sadece teröre karşı emniyet değil de her şeye karşı emniyet ve güvence istiyorlar. Sağlığa karşı emniyet. Biz Rusya’dan döndüğümüzde bu yıl gelecek Rus sayısı 2 milyonu geçmez dedik. Önümüzdeki günlerde göreceğiz.
-2 milyon Rus turist bu yıl Türkiye’yi kurtarır mı?
Hayır hiçbir şey yapmaz. Sadece Rusya pazarındaki problemin yarısını halletmiş oluruz. Bizim asıl müşteri kitlemiz Avrupa. Ama şu anda Avrupalı yok. Hadi Araplar ve Ortadoğu’dan da 2 milyon turist gelsin, etti 4 milyon. Şu anda gelmeyenler için alternatif bir ülke yok.
-Alternatif olarak Hindistan ve Çin’in adı geçiyor, gelmezler mi?
Şimdi biz bir yemek yapıyoruz. Bu yemeğin bir ön hazırlığı var. Ondan sonra bir pişme, sonra süsleme, sonra masaya geliyor. Bizler oturduk, oturduk hep düşündük, Hindistan’dan, Çin’den gelseler ne iyi olur diye. Daha yeni yeni harekete geçtik. Daha demek ki biz mutfağın hazırlık aşamasındayız. Bunun daha pişmesi var.
-Peki nasıl kurtulur ki bu sektör?
Turizmde bir şey bozulduğu zaman düzelmesi 3-4 yıl alır diyoruz. Yine eski rakamları bulma ihtimali çok zayıf. Eğlence programları satmamız lazım. Sadece deniz, kum, güneşle olmaz. Türkiye’de bundan 20 yıl önce bir turistin harcadığı para 800 dolarmış. Şimdi 820 dolara çıkmış. Demek ki 20 yılda 20 dolar artmış. Her yıl 1 dolar. Kişi başı 1000 dolara getirmemiz gerekiyor. Hiçbirşey satamıyoruz ki. Adam geliyor, uçak, otel, yemek ödüyor ya başka? Bunlar 820 dolar tutuyor. Değişik bir program sunmak lazım. Turist baleden, operadan hoşlanabilir. Bizim operamız yok. Bırak binamız yok. Satabileceğiniz şeyler üretmek gerekiyor. Sadece yatak satmakla bu işler olmuyor. Seyahat eden insanların çok turistik yerlere gitme arzusu yok. Onlar halkla beraber, halk nasıl yaşıyor bunu görmek istiyorlar. İstanbul’a geleceksin İstanbullu gibi yaşayacaksın ki hissede bilesin. Asmalımescit’i bitirdiler. Turist getirecek birtakım güzel şeyleri yok etmemek gerekiyor. Para harcatacak hiçbir şey yapmıyoruz. Otel yapıyoruz sürekli. Var olanlar dolmadan yeni oteller yapmak akıllıca iş değil. Arz, talep dengesini iyi oturtmak gerekiyor.