Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, ‘Zeugma kökenli mezar steli’nin Türkiye’ye iadesi dolayısıyla Zeugma Mozaik Müzesi’nde düzenlenecek törene katıldı.Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, ‘Zeugma kökenli mezar steli’nin Türkiye’ye iadesi dolayısıyla Zeugma Mozaik Müzesi’nde düzenlenecek törene katıldı.
“Mezar stelinin iadesini daha kıymetli ve anlamlı kılmaktadır”
Yıllar önce bakan olarak göreve başladığım 2018 yılında bu müzede bir araya gelmiş ve çingene kız olarak bilinen mozaiğin çevresini oluşturan 12 parça eserimizin Amerika Birleşik Devletleri’nden iadesini birlikte kutlamıştık.
Yıllar sonra bugün de çok özel bir mezar stelinin İtalya’dan iadesi için burada buluştuk. Şehrimizin ve bölgenin içinden geçtiği zorlu dönem, bu toprakların zenginliğini ve değerini simgeleyen bu mezar stelinin iadesini daha kıymetli ve anlamlı kılmaktadır.
“Ülkemizden yasa dışı yollarla çıkarıldığına dair kesin kanı oluşmuştur”
İade sürecini sizlerle kısaca paylaşmak istiyorum. Zeugma kökenli bu eser, İtalya’da Venedikli yetkililer tarafından ele geçirilmiş ve ardından bakanlığımızdan bilgi istenmiştir.
Bu bilgiler ışığında bakanlığımızca derhal detaylı bir değerlendirme yapılmıştır. Zeugma kazı başkanı olan kıymetli hocamız Prof. Dr. Kutalmış Gürkay ve ekibinin yürüttüğü titiz incelemeler ve benzer örneklerle yapılan karşılaştırmalar neticesinde pek çok açıdan Zeugma kökenli olduğuna ve ülkemizden yasa dışı yollarla çıkarıldığına dair kesin kanı oluşmuştur.
Kaçakçılıkla mücadele daire başkanlığımızca koordine edilen süreçte eserin kökenine dair pek çok veri ve örnek ortaya konmuş ve İtalyan yetkililerle dirsek temasında çalışmalar gerçekleştirilmiştir. Tüm değerlendirmelerimiz ülkemizin konuyla ilgili yasal mevzuata ilişkin bilgiler de eklenerek detaylı bir rapor halinde bitirildi.
Ardından da bu rapor dışişleri bakanlığımız aracılığıyla İtalyan yetkililere iletilmiş ve stelin iadesi talep edilmiştir. İtalya’daki adlı işlemlerin sonucunda ise iade kararı verilmiş ve eser Roma büyükelçiliğimiz tarafından teslim alınmıştır.
“Eşsiz bir miras varlığı, amaç ve anlam bulduğu topraklara dönmüştür”
Adı köprü anlamına gelen Zeugma’da milattan önce 300 yılına dayanan kadim tarih boyunca ve özellikle altın çağını yaşadığı Roma döneminde eşsiz sanat eserleri yapılmıştır.
Bugün sizlerle birlikteliğimize vesile olan mezar stelinin de milattan sonra 2. yüzyılda bu şehirde eşini çok seven bir Zeugmalı tarafından üzerine veda sözcükleri yazılarak diktirildiği anlaşılmaktadır. Stelin üzerinde kocasını seven eş ve elveda ifadelerini görmekteyiz.
Bu eser içerisinde ayrılık, hüzün ve bağlılık gibi güçlü duyguları barındıran bir insan hikayesini hemen hemen 2000 yıl öncesinden bugüne taşımakla birlikte bizlere anlatmaktadır. Gerçekten de eşsiz bir miras varlığı, amaç ve anlam bulduğu topraklara dönmüştür.
Bu noktada şunun altını özellikle çizmemiz gerekiyor. Kültür varlığı kaçakçılığı konusunda İtalya da Türkiye gibi mağduriyet yaşayan ülkelerden biridir. Bu süreçte göstermiş oldukları hassasiyet her türlü takdiri hak ediyor.
İlgili bütün yetkililere özellikle teşekkür ediyorum. Bütün ülkeleri ve uluslararası paydaşları kültür varlığı konusunda İtalya’nın gösterdiği bu hassasiyeti göstermeye ve işbirliği içerisinde hareket etmeye davet ediyorum.
“Her eser kendi vatanında ait olduğu yerde güzeldir”
Kültür varlıklarının korunmasına yönelik çalışmalarımızı her eser kendi vatanında ait olduğu yerde güzeldir orada anlamlıdır düsturuyla taviz vermeden yürütüyoruz.
Bu doğrultuda kurduğumuz daire başkanlığımız uzman ekibi ile çalışmalarını aralıksız sürdürmektedir. Eserlerin kökeni ülkelerine iadeleri ve yasa dışı dolaşımının önlenmesi konusunda anlaşma imzaladığımız ülke sayısı 12’ye yükseldi.
Bu konuda en önemli konulardan birisi de yaptığımız bu uluslararası protokollerdir. Bu sürecin çok hızlı ilerlemesini sağlıyor. Söz konusu anlaşmalar bu ülkelerin bu hususlarda birlikte çalışmalarını ve her biri birer kültürün birası olan paha biçilmez eserlerimizin yağmalanmasını önlemede çok önemli rol oynamaktadır.
“Türkiye yüzyılını inşa edeceğiz”
“Kültür ve sanat toplumları birleştiriyor. Bu şehrin ve bu bölgenin 6 Şubat’tan sonra çok hızlı iyileştirilmesi lazım. O yüzden bu zor dönemde, Cumhurbaşkanımız liderliğinde, Türkiye Yüzyılı ve kültür sanatla birleşen bölge şahlanacak. Hep birlikte bu bölgeyi, Fırat’ın bütün çocuklarını çok daha mutlu olduğu çok daha huzurlu olduğu bir Türkiye Yüzyılı’nı inşa edeceğiz.”