Adalya Elite Lara’da gerçekleştirilen ve TÜROFED delegelerinin büyük ilgi gösterdiği 5. Olağan Genel Kurulu’nda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak, Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Baki Alkaçar, MHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Günal da turizmcileri yalnız bırakmadı.
Açılış konuşmasını Başkan Ayık yaptı
Genel Kurul’un açılış konuşmasını TÜROFED Başkanı Osman Ayık yaptı. Ayık, konuşmasına terör saldırısında hayatını kaybeden şehitlerimizi anarak başladı. Konuşmasında TÜROFED hakkında bilgi veren Ayık’ın açıklamaları ise şu şekilde: “TÜROFED olarak 15 bölgede yaklaşık 2700 üyesi olan 720 bin yatağı temsil ediyoruz. Diğer sektör bileşenleri ile birlikte ciddi çalışmalar yapıp Türk turizmine katkı kaymaya devam edeceğiz.
İki kat büyüdü
2014 yılına kadar ciddi bir başarı öyküsü yazdık. 1982 yılında 370 bin dolar turizm geliri, 2014 yılında 34 milyar dolara çıktı. Oda sayılarımız da 32 binden 550 bine çıktı. Bu süreçte 62 bin yataktan 1 milyon 164 bin yatağa ulaştık. Türk turizmi istihdama çok ciddi bir katkı sağlamaktadır. Türkiye’deki toplam istihdamın yüzde 7’sini kapsıyoruz. Kadınların istihdam edildiği 3. sektörüz. 1995 yılında 7,7 milyon olan turist sayımız 2014 yılında 40 milyona ulaştı. Türkiye turizmi dünya turizm büyümesinin iki katı oranında büyüdü.
Sorunlar büyümeyi etkiledi
Bu büyümeyi sürdürebilir miydik? Dünyanın bu gelişimlerine ayak uydurabilirdik ve payımızı aynı oranda büyütebilirdik. Bir takım olaylar ve sıkıntılar yaşadık. Bu durum geçmişteki performansımızı etkiledi. Petrol fiyatlarının düşüşü, Ukrayna krizi, Rusya ambargo, Ruble’nin değer kaybetmesi, Rusya ile uçak krizi, global terör eylemleri ve 15 temmuz darbe girişimleri sadece bizi değil uluslararası toplumları da etkiledi. Bu olaylar insanların seyahat etme özgürlüğüne etki etti. 2014 yılına kadar ki istatistiklerimiz çok iyiydi. Bizim dışımızda yaşanan olayların etkisiyle bu düşüşle karşı karşıya kaldık. Türkiye en rekabetçi ürünlerinden biri turizmdir. Turizm Türkiye’nin en başarılı olduğu sektörlerden biridir. 2014’ün son çeyreğinde bu sıkıntıları görmeye başladık. 2015 yılında bu durum daha ciddi boyutlara ulaştı ve 2016 yılında da dramatik rakamlar ortaya çıktı. Havalimanı girişlerinin olduğu varış noktalarından Antalya’da yüzde 44’lük bir kayıp söz konusu. Bu oran da 4,5-5 milyon turist anlamına geliyor.
“Üzerimize düşeni yapmaya hazırız”
Turizm sektörü bundan sonraki süreçte Türkiye’ye ve ekonomiye katkısının devam etmesi gerekiyor. Biz üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Rekabetçi ve güçlü bir ürüne sahibiz. Türkiye’nin yaklaşık 85 milyar dolarlık bir yatırım stoğu vardır. Bunu korumak ve kollamak bütün ülkenin meselesidir. Bizim onarıcı bir özelliğimiz de var. Ülkeler, milletler ve tüm katmanlar arasındaki ilişkileri onarıcı bir etkimiz var. Türkiye’de şu anda yaşanan sıkıntılar önemli sıkıntılar. Burada belki bir uzlaşma kültürüne ihtiyacımız var. Siyaset kurumunun bir takım şeylere farklı bir perspektiften bakması geriyor. İktidarı ve muhalefeti ile bu değeri korumalıyız. Önümüzdeki süreçte parlak günlere dönmek için bir yol haritasına ihtiyacımız var. Tüm bileşenlerin ve yapıların bir araya gelerek bu noktaya getirdiğimiz ürünümüzü koruma altına almalıyız.
İşbirliği artmalı
Turizmi bir ulusal politika haline getirmeliyiz. Alternatif pazarları ve iç pazarı geliştirmeliyiz. Bakanlık ve sektör işbirliği artmalı. Bu zamana kadar çok güzel bir işbirliği yaptık. Bundan sonra bu işbirliğinin daha da büyümesi gerekiyor. Yetki devri, tanıtma, arz kontrolü ve turizm eğitimi konularında birlikte hareket edebiliriz.
Tahsis süresi uzatılmalı
İş kanununda turizm anlamında değişiklik yapılmalı. Bunun benzeri birçok ülkede var. Tahsis sürelerinin uzatılması önemli bir konu. Tahsis süreleri 49 yıla tekrar çıkartılmalı. Bu durum sektörün dinamizmini artıracaktır. Sektörün ihracatçı sayılması da sektörün direncini arttıracaktır. Sektöre düşük faizli ve uzun vadeli krediler sağlanmalı. Kredi kullanan turizm işletmelerinin borçlarının yapılandırılması da sektöre önemli bir katkı sağlayacaktır.
Turizm bir devlet politikası haline getirilmeli. Mutlaka böyle bir sektörün daha dinamik bir planlama ile büyümeli. 2023 vizyon beldesi de güncellenmeli.”
