Adı “gül”le özdeşleşen Isparta’da başta gül olmak üzere son yıllarda üretimi artan lavanta ve zambak gibi aromatik bitkiler, kente ekonomik getirisinin yanı sıra yörenin turizmini de canlandırıyor.Mayısta zambak, haziranda gül, temmuzda ise lavanta hasadının gerçekleştirildiği Isparta’da, çok sayıda yerli ve yabancı turist hasada katılıyor, gül, lavanta ve zambak tarlalarında fotoğraf çektiriyor.
Adı “gül”le özdeşleşen Isparta’da, başta gül olmak üzere son yıllarda üretimi artan lavanta ve zambak gibi aromatik bitkiler, ekonomik getirisinin yanı sıra yöre turizmi açısından da büyük önem taşıyor.
Başta gül olmak üzere son yıllarda üretimi artan lavanta ve zambak ile şehir ekonomisine önemli katkı sunan aromatik bitkiler, sağladığı görsel güzellikle de hasat dönemlerinde yerli ve yabancı binlerce turisti bölgeye çekiyor. Böylece kenti ziyaret eden turist sayısı, her geçen yıl artıyor.
Aromatik bitkiler içinde hasadı en erken yapılanı zambak, mayıs ayında ziyaretçilere görsel şölen sunuyor. Genellikle süs bitkisi olarak park ve bahçelerde ekimi yapılan zambak, Isparta’da 120 dönümlük alanda üretiliyor. Zambak tarlaları, hasat döneminde turistlerin fotoğraf çektirmek için geldikleri mekanlar halini alıyor.
Gül hasadı ise yine mayıs ayının son haftası başlayıp haziran ayının sonuna kadar devam ediyor. Hasat döneminde üretimin yoğun olarak yapıldığı Keçiborlu ve Gönen ilçeleri, binlerce yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği önemli turizm noktası oluyor.
Sadece Türkiye’nin değil dünyanın da en önemli gül üretimi merkezi olan Isparta’da, üretim 25 bin dönümlük alanda gerçekleşiyor.
Çoğu turizm şirketinin sunduğu paket programlarla kente gelen turistler, sabahın erken saatlerinde bahçelerde gül topluyor, gül yağının çıkarılma sürecine tanıklık ediyor.
Bu yıl Güneykent beldesinde düzenlenen “3. Gül ve Halı Festivali”, büyük ilgi gördü. Gül hasadı sezonu boyunca kente 10 bini aşkın turistin gelmesi bekleniyor.
Lavanta ise Isparta’da hasadı en geç yapılan aromatik bitki. Temmuz ayında açarak Keçiborlu ilçesinin Kuyucak köyünü mora boyayan lavantanın hasadı ağustos ayına kadar devam ediyor.
– “Lavanta Kokulu Köy”
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı ve Anadolu Efes iş birliği ile yürütülen “Gelecek Turizmde Projesi” çağrısı kapsamında, Türkiye’nin lavanta üretiminin yüzde 80’ini tek başına karşılayan Kuyucak köyünde “Lavanta Kokulu Köy Projesi” devreye alındı.
Proje sayesinde köye gelen turist sayısı, geçen sezon 20 binin üzerine çıktı. Köyde yaklaşık 2 bin 500 dekarlık alanda üretimi yapılan lavantanın bulunduğu alanlar, özellikle fotoğraf sanatçılarının gözde mekanları oldu.
Isparta İl Kültür Turizm Müdürü Osman Çot, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Isparta’nın “aromatik bitki cenneti” olduğunu söyledi.
Çot, son yıllarda Isparta’da artış gösteren turist sayısında, gül, zambak ve lavantanın başta olduğu aromatik bitkilerin önemli etkisinin bulunduğunu anlattı.
Geçen yıl 367 bin olan turist sayısının, aromatik bitkilerin tanıtımına ilişkin yaptıkları çalışmalar sayesinde bu sene 400 bin bandını aşmasını beklediklerini ifade eden Çot, özellikle lavantada son iki yılda önemli bir ivme yakaladıklarını kaydetti.
Çot, daha önce 5 bin civarında turistin ilgi gösterdiği lavantaya geçen yıl 4 kat artarak 20 bini aşkın turistin ilgi gösterdiğini, bu yıl daha da fazla ilgi beklediklerini belirtti.
Zambağa da son yıllarda yoğun ilgi gösterildiğini dile getiren Çot, mor rengi ile herkesi kendine çeken bu bitkinin sunduğu görsel şölenin de fotoğrafçılara ilham verdiğini söyledi.
Isparta Valisi Şehmus Günaydın öncülüğünde düzenlenen turizm çalıştayına TÜRSAB yetkilileri ile çok sayıda turizm acentesinin katıldığına dikkati çeken Çot, burada gül, lavanta ve zambağın tanıtımının yapıldığını, bu çalıştayın Isparta’nın turizm potansiyelini ortaya çıkarılmasında önemli bir rol oynadığına işaret etti.
Çot, çeşitli fuarlara katılarak lavanta, gül ve zambağın tanıtımını yaptıklarını ve çok olumlu geri dönüşler aldıklarını da vurguladı.
– “Daha önce gelmediğim için pişmanım”
Gülü yerinde görmek için gelen turistlerden Serap İnce, İstanbul’da eczacı olduğunu, aromatik tedavi ile de ilgilendiği için burada olduğunu söyledi.
Gülün, kokusu ve güzelliğinin yanı sıra iyileştirici birçok özelliği olduğu için tıpta kullanıldığını da bildiğini, bu yüzden yerinde görmek, özellikle hasat mevsimi buralara gelmek istediğini belirten İnce, “Senelerdir duyuyorum gülü, dolayısıyla Isparta’yı. Isparta denilince gül akla geliyor. Gül hasadına gelmeyi çok istiyordum. Ortam çok güzel. Dünyanın başka yörelerine bir şeyler görmek için gidiyoruz. Burada bu kadar güzellik var. Daha önce gelmediğim için pişmanım. Güle dokunabiliyorsanız bu çok güzel.” diye konuştu.
Lavanta için de ayrıca geleceğini ifade eden İnce, şöyle devam etti:
“Lavantayı da görmek istiyorum. Tekrar gelebilirsem çok mutlu olacağım. iki yıl önce lavanta görmek için Fransa’ya gittim. Burada lavanta olduğunu bilmiyordum. Oraya çok paralar verilerek gidiliyor. Burada bunca imkan varken ‘neden gelmeyelim’ diye düşünüyorum.”
Doktor Zehra Ersan Akgir de gül turizmi kapsamında düzenlenen turla İstanbul’dan Isparta’ya geldiğini belirterek, “Böyle bir turdan arkadaşlarıma da bahsettim. Onlar da gelmek istediklerini söylediler. Herkesi gül bahçelerini görmeye davet ediyorum.” dedi.
ISPARTA (AA)