Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği’nin – POYD Ekim Ayı Geleneksel Öğle Yemeği Konuğu Ressam Ve Heykeltraş Argun Okumuşoğlu oldu. Okumuş Paris’te bir otelin tüm oda kartların aynı zamanda şehirdeki müzelere ücretsiz giriş kartı olarak dizayn edildiğini belirterek müze cenneti Türkiye’nin de bu uygulama ile kültür turizmini canlandıracağını belirtti ve Türk Turizminin sanatla olan ilişkisi profesyonellerle paylaştı.
ODA KARTI AYNI ZAMANDA MÜZEKART
Kültür ve sanatsız bir turizmin düşünülemeyeceğini ve sanata verilen değeri gören turistlerin otellere karşı olan algısında önemli değişikliklere vesile olacağını belirterek bunun dışında bizim de ülkemizde bulunan kültür değerlerimizi teşvik edici uygulamaların getirilmesiyle kültürün de turizme katkısının artacağını dile getirdi. Bu konuda Turizmin dünyaca ünlü şehri Paris’te bir otelin tüm oda kartlarının aynı zamanda müzelere giriş için ücretsiz müze kart şeklinde düzenlendiğini ve bu uygulamanın başarılı olduğunu vurguladı.
POYD Ekim Ayı Geleneksel öğle yemeğinde turizm profesyonelleriyle bir araya gelen Okumuşoğlu, turizm ve sanat başlıklı konuşmasında Türk turizminin sanat anlayışını değerlendirirken, dünya turizm şehirlerinde sanatın turizmde nasıl kullanıldığına dair başarılı örnekleri paylaştı. Sanatın turizm açısından ne kadar önemli olduğunu vurguladı.
O otellere bulunmak için gidiyorlar
Okumuşoğlu, kültür, sanat ve oteller hakkında şu açıklamalarda bulundu: “Milyon dolarlar harcanarak bir otel yapılıyor ve yine yüksek miktarda paralar harcanarak bu otelin tanıtımı yapılıyor. Büyük paralar verilerek ünlü isimlerin açılışa katılması sağlanıyor. Aslında asıl konumuz bu ünlü isimlerin bu otele gelip para harcaması olmalı. Dünyanın farklı ülkelerinde bulunan bazı otellere insanlar sırf bulunmak için gidiyorlar. Bunu sağlamak için kültür ve sanatı doğru bir şekilde kullanmamız gerekiyor.
“Otelcilik, kültür ve sanat içiçe olmalı”
Bence her otelde sanat eserleri bulunmalı. Bunun için de mevzuat olmalı. Her şeyden önce otelin bir konsepti mutlaka olmalı. Meridien otellerinin başına bir konsept mühendisi geldi. 4 ressam, 1 fotoğrafçı, kahve uzmanı ve koku tasarımcısı ile otele ait bir konsept yarattılar. Daha sonra oda kartlarını öyle bir hale getirdiler ki bu kartla otelin bulunduğu şehirdeki sanat galerisi ve müzeleri gezebiliyorsunuz. Otelcilik, kültür ve sanat içiçe olmalı. Ancak, doğru sanat danışmanı ile doğru işler seçmelisiniz.
Love heykeli otelin anlamını değiştirdi
İstanbul-Nişantaşı’ndaki lüks otel St. Regis, Robert Indiana’nın ünlü “Love” heykelini otelin önüne dikti. Bu heykelin önünden her geçen fotoğraf çektiriyor. Her çekilen fotoğrafta St. Regis’in tabelasını da görürsünüz. Bu heykel otelin anlamını değiştirdi. Kültür ve sanat ile yol alacak otellerin bu noktada danışmanlarını doğru ve işi bilen insanlardan seçmeli.
“Temalı otellerde yapılanlar feci”
Türkiye’deki 5 yıldızlı otellerin sadece yüzde 5’inde nitelikli sanat eserleri bulunuyor. Bir otelin lobisini düşünün bu lobiye hiçbir şey yapmayın. Bir tane güzel sanat eseri koyun, başka bir şeye gerek yok. New York’ta bulunan Chelsea Hotel, sanat eserleri ve sanatçıların uğrak noktası olması ile çok ünlüdür. Her konaklayan ünlü sanatçı kendilerine ait bir eser bırakmış bu otelde. Bu otelde konaklamak için yer bulmanız mümkün değil. Temalı otellerde yapılanlar ise feci şeyler.
“Otellerde sanat galerisi olmalı”
Kültür ve sanat, Türkiye ve dünyayı kurtarır. Oteller sanata ve kültüre yönelmeli. Bu önemli. Otellerde mutlaka bir sanat galerisi olmalı. Çünkü özellikle Antalya’daki oteller büyük alanlara sahipler. Böyle büyük otellerde sanat eserleri sergilenmeli. Bu otellerin sanatla buluşturulması gerekiyor.”
Toplantının sonunda POYD BAŞKANI HAKAN DURAN konuşması için Argun Okumuşoğlu’na ve ev sahipliği için IC Hotels Genel Müdürü Nihat Tümkaya’ya ve Green Palace İşletme Müdürü Ece Ataksoy Küçüke’e plaket teşekkürü takdim etti.