Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanı Bekir Aktürk, TBMM Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki Otel Yangınını Araştırma Komisyonu’nunda yaptığı sunumda, bakanlığın otelde yaptığı teftişe ilişkin, “Kartalkaya’da yangının olduğu gün itibariyle 2 iş başmüfettişimizi görevlendirdik. Yaptıkları iş sağlığı ve güvenliği noktasında belirli hususları tespit ettiler. İlk olarak iş yerinde yağmurlama sisteminin tesis edilmediği anlaşıldı” dedi.
TBMM Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki Otel Yangınını Araştırma Komisyonu, AK Parti Erzurum Milletvekili Selami Altınok başkanlığında toplandı. Toplantıya; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Lutfihak Alpkan, İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü İbrahim Esenkar, Rehberlik ve Teftiş Başkanı Bekir Aktürk katıldı. Komisyon toplantısın açılışında konuşan Altınok, “Geçen hafta perşembe günü komisyon üyelerimizin büyük bir kısmının katılımıyla Bolu Kartalkaya’da yanan oteli yerinde, teknik elemanların bize vermiş olduğu bilgiler çerçevesinde inceledik. İnsan gerçekten yerinde görünce yüreği dayanmıyor, çok acı bir olay yaşanmış ve olayların geçtiği yeri de görünce büyük bir üzüntüye kapıldık. Yangının başlama aşamasını, çıkış sebeplerinin neler olabileceğini, basında veyahut da sosyal medya da karşılaştığımız ve doğruluğu ya da bilgi eksikliği var mı yok mu bilmeden değerlendirmelerimizi yerinde görerek daha kesin bir noktaya taşıyabilme imkanını elde ettik” ifadelerini kullandı.
‘RİSK ESASLI BİR YAKLAŞIM SERGİLİYORUZ’
Komisyon Başkanı Altınok’un ardından Rehberlik ve Teftiş Başkanı Bekir Aktürk, komisyon üyelerine sunum yaptı. Aktürk, başkanlığın teşkilat yapısı ve çalışan müfettiş sayısı ve mevuzatı ile ilgili bilgiler verdi. Başkanlığın program ve program dışı teftişlerinin bulunduğunu söyleyen Aktürk, program dışı teftişlerin, şikayet ve incelemelerden oluştuğunu belirtti. Aktürk, “Teftişlerimizi değerlendirirken önceliklendirme çalışması yapıyoruz. Tüm dünyada da uygulandığı gibi iş yerlerinin teftişinin tümünün mümkün olmayacağını dikkate alıyoruz. Tıpkı gelişmiş ve diğer ülke uygulamalarında olduğu gibi ülkemizde de risk esaslı bir yaklaşım uyguluyoruz. Bu çerçevede başkanlığımız ve bakanlığımız, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 187 sayılı sözleşmesine uygun hareket ediyor. Bu noktada insan kaynağımızı dikkate alarak politika ve stratejiler geliştiriyoruz” dedi.
‘YAĞMURLAMA SİSTEMİ TESİS EDİLMEMİŞ’
Aktürk, teftiş programlarını hazırlarken Sosyal Güvenlik Kurumu’nda (SGK) yer alan kaza, mesleki hastalık ve ölüm istatistiklerine göre politika belirlediklerini söyledi. Türkiye’de endüstriyel kuruluşlar, maden sektörü, inşaat sektörü, metal sektörü sıralamasının ölüm, kaza ve mesleki hastalık istatistiklerinde en yüksek sektörler olduğunu vurgulayan Aktürk, otel yangını ile ilgili, “Kartalkaya’da yangının olduğu gün itibariyle 2 iş başmüfettişimizi görevlendirdik. Yaptıkları iş sağlığı ve güvenliği noktasında belirli hususları tespit ettiler. İlk olarak iş yerinde yağmurlama sisteminin tesis edilmediği anlaşıldı. Bu arada geçtiğimiz yıl turizm sektörünü işin yürütümü açısından denetime almıştık yani çalışma koşulları, ücretler ve fazla mesai gibi noktaları programa aldık ama iş sağlığı açısından alamadık. Bir başka tespitimiz ise yangın merdivenlerine ulaşımı sağlayan kaçış yolu kapılarının; yangına dayanıklı ve duman sızdırma özelliğinin olmadığı anlaşıldı. Restoran ve mutfak alanında çalışanların ulaşabileceği portatif yangın söndürme cihazlarının bulunmadığı tespit edildi. İş yerinde çalışır vaziyette otomatik yangın algılama ve uyarı sisteminin de bulunmadığı anlaşıldı” değerlendirmesinde bulundu.
‘İŞVEREN, OTELDE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ TEDBİRLERİNİ UYGULAMADI’
Aktürk, otelin dış cephesinin ve iç kısımlardaki bazı yerlerin ahşap kaplı malzeme ile yapıldığını, bu yüzden yangının hızlı bir şekilde ilerlemesine sebep olduğunu belirtti. Aktürk, “Bir başka tespitimiz 19 Nisan 2020 tarihinde acil durum planının işveren tarafından güncellenmediği ve muhtemel acil duruma dair koruma ekibi görevlendirmesinin de yapılmadığı anlaşılıyor. İş yerinde müşteri ve ziyaretçilerin; acil durumlar, kaçış yolları, toplama yerleri ve acil durum ekipleri hakkında da bilgilendirilmediği söz konusu. Yine çalışanlara iş sağlığı ve güvenliği eğitimi verilmediği, iş güvenliği uzmanı ve iş yeri eğitimi görevlendirilmediği, söndürme ve kurtarma konusunda görevlendirilen çalışanlara özel olarak eğitim verilmediği anlaşılıyor. Bunun yanı sıra acil durum planında; acil durum müdahale ve tahliye yöntemleri oluştururken çalışanlar dışında biliyorsunuz müşteriler var, ziyaretçiler var. Bunların da bulundurulması muhtemel diğer kişilerin bu plan hazırlanırken dikkate alınmadığı anlaşılıyor. Yine acil durum planının ilgili mevzuat ve belediyenin hususlara itibar etmediği, yani alınan önleyici ve sınırlandırıcı tedbirlerin acil durum müdahale ve tahliye yöntemlerini, iş yerini veya iş yeri bölümlerini gösteren faaliyet planının içermediği ortaya çıktı. Bunun yanı sıra yangın ve kurtarma konuları kapsayacak şekilde acil durum tatbikatlarının da gerçekleştirilmediği anlaşılıyor. Bunun yanı sıra müşteri ve ziyaretçilerin acil durumlar, kaçış yolları, toplanma yerleri hakkında da bilgilendirilmediği ortaya çıkıyor. Dolayısıyla çalışanların iş ile ilgili sağlık ve güvenliğini sağlamakla yükümlü olan işverenin, otel de iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin uygulanmadığı, denetlenmediği ve uygunsuzlukların gelişmesinin sağlanmadığı tespit edilmiştir” ifadelerini kullandı. Komisyonda ayrıca Bakanlığın hazırladığı teftiş raporunun soruşturmayı yürüten savcılıklara iletildiği belirtildi.
