Türkiye nüfusunun yüzde 71.4’lük kesimi, 1 haftalık tatil bedelini karşılayamayacağını belirtti.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye’de ortalama yıllık eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert geliri, yani kişi başına düşen gelir, yüzde 13,5 artarak 14 bin 553 liradan 16 bin 515 liraya yükseldi.
Toplam gelirdeki en yüksek pay, yüzde 49,7 ile ücret gelirlerine ait oldu. Hane halkı kullanılabilir gelirinin, hanedeki kişi sayısına bölünmesiyle elde edilen ‘kişi başı fert geliri’ miktarı, en zengin yüzde 20’lik kesimde yüzde 45,9’dan yüzde 46,5’e yükselirken, en düşük gelire sahip yüzde 20’nin geliri 0,1 puan azalarak yüzde 6,1 oldu.
Kredi imkânları, ev, otomobil, tatil, mobilya, giyim gibi hemen hemen her alanda kredi kartına taksit yapılması, neredeyse bütün halkı taksitle yaşar hâle getirdi. TÜİK rakamlarına göre toplam nüfusun yüzde 67,9’u taksit ödemesi veya borcu bulunduğunu beyan etti.
1 HAFTA TATİL BEDELİ
Araştırma, kişilerin gelirlerine göre sosyal hayatlarına dair bilgileri de ortaya koydu. Buna göre, hane halklarının en önemli problemlerinden biri izolasyondan dolayı ısınma olarak ortaya çıktı. Nüfusun yüzde 43’ü izolasyondan dolayı daha az ısınırken, yüzde 39’u sızdıran çatı, nemli duvar, çürümüş pencere çerçevesi ile, yüzde 20.6’sı da yeterli ışık almayan odalarda yaşıyor. Maddi imkânsızlık yüzde 30,3 seviyesinde bulunurken, yüzde 71.4’lük kesim 1 haftalık tatil bedelini karşılayamayacağını, yüzde 32,6’lık kesim de 2 günde bir et, tavuk, balık gibi yiyeceklerden birini satın alamadığını belirtti.
EN YÜKSEK GELİR MAAŞLILARDA
Toplam gelirlerdeki en yüksek pay, yüzde 49,7 ile maaş ve ücret gelirlerine ait oldu. İkinci sırada yüzde 20 ile sosyal transferler, üçüncü sırayı ise yüzde 18,8 ile müteşebbis gelirleri yer alıyor. Sosyal transferlerin yüzde 92’sini emekli, dul-yetim aylıkları oluştururken, müteşebbis gelirlerinin yüzde 73,4’ünü tarım dışı gelirler, yani esnaf ve imalat sanayi gelirleri oluşturdu. Geçtiğimiz yıl, müteşebbislerin yüzde 71,1’ini tarım dışı gelirler oluşturuyordu.
EĞİTİM YÜKSELDİKÇE YOKSULLUK DÜŞÜYOR
TÜİK verileri, eğitimin gelirle doğru orantılı olduğunu da ortaya koyuyor. Buna göre, okur-yazar olmayanların yüzde 27,2’si yoksulluk çekiyor. Bir okul bitirmeyen ama okur-yazar olanların yüzde 23,7’si yoksul. Bu oran lise altı eğitimlilerde yüzde 12,8, lise ve dengi okul mezunlarında yüzde 5.6 oldu. Yükseköğretim mezunları ise yüzde 1,6 ile yoksulluk oranının en düşük gözlendiği grup oldu.