SETUR Ürün Yönetimi Direktörü Serhat Günay ile Utrecht Turizm Fuarı’nda keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
Fuarın genel havasını, kriz dönemlerinde Türk tatilcilerinin tercihlerini ve iç pazarın 2025 yılına yönelik beklentilerini bizlerle paylaşan Serhat Bey kur dengesizliğine değinerek “İç pazar ciddi şekilde pay kaybedebilir” açıklamasında bulundu.
Serhat Bey, 2025’in ilk ayındayız ve yurtdışı fuarlarıyla birlikte koşturmacalar başladı. Senenin ilk fuarı, Antalya Turizm Fuarı ile başlayan 2025 görüşmelerinin devamında buradayız; Hollanda’dayız.
Bizim miladi takvim biliyorsunuz, Antalya Turizm Fuarı ile beraber başlıyor. Önceki yılı kapatıp yeni yılı açıyoruz. Aslında turizmcilik takviminin başlangıç tarihi Antalya Turizm Fuarı.
Harika. Siz de iç pazarın en önemli aktörlerinden ve markalarından birisi olarak burada gözlem yapıyor, görüşmeler gerçekleştiriyorsunuz. İlk fikirlerinizi, ilk gözlemlerinizi alabilir miyiz?
Evet, şöyle ki… Dün fuarın ilk günüydü. Genelde profesyonellerin buluştuğu bir gün oluyor. Dün enerji çok düşüktü burada. Özellikle bizim bulunduğumuz holde, gerek TGA’nın bu güzel standında, gerekse Türk Hava Yolları’nın dün gerçekleştirdiği birkaç etkinlikte gözlemlediğim kadarıyla, ülkemize olan ilginin bu yıl çok da yüksek olmadığını hissettim.
Bugün, halkın da fuara katılımıyla enerji bir miktar yükseldi. Biz her zaman umutluyuz ve bekliyoruz. Umarım fuardaki o ilk gün hissedilen pesimist hava bir an önce düzelir. Umutlu olmaya devam ediyoruz.
Peki, yurtdışındaki tatil seçenekleri Türk tüketicisine her geçen gün daha fazla ulaşıyor. Uçakların farklı kombinasyonlarıyla birlikte Türk tatilcisi için yeni seçenekler doğuyor. Sizin de ana hedef kitleniz iç pazar. Türkiye’nin en önemli aktörlerinden biri olarak, kriz dönemlerinde Türk tatilcilerin tercihlerini nasıl gözlemliyorsunuz?
Kesinlikle bir değişim var. Malum, dövizle TL arasındaki farkın açılması, yurtdışını daha cazip hale getiriyor. Dün birçok meslektaşımızla sohbet ettik. Eğer mevcut vize krizi çözülebilse, yani vize almak bir miktar daha kolaylaşsa, iç pazar ciddi şekilde pay kaybedebilir yurtdışına.
Bugün fuarda dolaşırken gördüğüm kadarıyla, keşfedilecek birçok yeni destinasyon var. Her biri Türk tatilcileri mutlu edecek özelliklere sahip. Eğer vizeyle ilgili sorunlar aşılırsa, Türkler sadece yakın destinasyonlarda değil, en uzak noktalarda bile önemli bir pazar haline gelebilir. Şu anda vizesiz destinasyonlara çok ciddi bir talep var.
Antalya, Bodrum gibi destinasyonlardan aldığımız rezervasyonlara benzer şekilde, vizesiz destinasyonlara da talep artıyor. Tabii önceliğimiz her zaman ülkemizdeki otelleri doldurmak ve insanlara kendi ülkelerinde tatil yapma deneyimi sunmak. Ancak TL’nin döviz karşısındaki değer kaybı nedeniyle yurtdışı tatilleri cazip hale geliyor ve bu psikolojik olarak da tüketiciyi etkiliyor.
Anladım. Peki, iç pazar için 2025 yılı nasıl görünüyor?
Ekonomiyle ilgili olumsuz söylemlere rağmen, son yılların en güzel Aralık ve Ocak ayını yaşıyoruz. Gelen rezervasyonlarda herhangi bir düşüş yok, aksine ciddi bir artış var. Bu trendin devam etmesini diliyorum.
İnsanlar artık evlerini değiştirmek için değil, kaliteli vakit geçirmek ve keyif almak için bütçe ayırıyor. Tatilin daha ulaşılabilir bir lüks haline geldiğini söyleyebiliriz. Eğer bu şekilde devam edersek, geçen yılın stabil rakamlarının %10-15 üzerine çıkabiliriz gibi görünüyor.
Harika. Size ve ekibinize iyi bir sezon diliyorum.
Çok teşekkür ederim.