GM Turizm ve Yönetim Dergisi olarak, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ile AKTOB toplantısında Antalya turizminin geleceği ve altyapı çalışmaları üzerine verimli bir röportaj gerçekleştirdik.
Ulaşım sorunu ve turizm yatırımları başta olmak üzere birçok önemli konuyu GM ile paylaşan Muhittin Böcek, Antalya’nın sürdürülebilir turizmini desteklemek amacıyla 2040 yılına kadar uzanan ve 155 milyon TL’lik bütçeye sahip bir “Ulaşım Master Planı” yatırımı gerçekleştirdiklerini ifade etti.
Son günlerde gündemde olan otellerin denetim yetkilerinin bakanlığa mı yoksa belediyeye mi ait olduğu tartışmalarına da cevap veren Başkan Böcek, “Bu konu aslında oldukça net. 1582 basit konaklama işletmesinin ruhsatlandırma yetkisi, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından alındı. Yani, daha önce belediyelerde olan yetki artık bakanlıkta. Dolayısıyla, denetim yetkisi de belediyelerde değil.
Bu konuyla ilgili Sayın Valimizle bir toplantı gerçekleştirdik. Bizim yaklaşımımız, felaketler ve yangın gibi krizler karşısında sorumlulukların net olması gerektiği yönünde. Antalya’da siyaset yapmıyoruz; valiliğimiz, ilgili kurumlar ve sektör temsilcileriyle iş birliği içinde hareket ediyoruz. Umarım sezonumuz bereketli ve başarılı geçer.” ifadelerini kullandı.
Antalya’da ciddi bir turizm büyümesi yaşanıyor. Altyapı olarak bu büyümeyi kaldırabilecek durumda mıyız? Özellikle trafik gibi sorunlar ortaya çıkıyor. Bu konularla ilgili projeleriniz nelerdir?
Antalya, turizmde yeni bir büyüme sürecinden geçiyor. Ancak bu gelişim yalnızca bugüne ait değil; rahmetli Turgut Özal döneminde başlatılan bir hareketin devamıdır. Turizmin bugünlere gelmesinde emeği geçen herkese, iktidar-muhalefet fark etmeksizin, teşekkür ediyorum.
Antalya’nın sürdürülebilir turizminin desteklenmesi adına 2040 yılına kadar uzanan 155 milyon TL’lik bir “Ulaşım Master Planı” yatırımı yapıyoruz. İhaleyi kazanan firma, Türkiye genelindeki en büyük otoban ve ulaşım projelerini yürüten firmalardan biridir. Bununla birlikte, raylı sistem çalışmalarımız da devam ediyor. Döşemealtı ilçemizde yeni bir hattı devreye aldık. Şu an dördüncü etabın ihalesi tamamlandı ve 12 milyar 300 milyon TL’lik bir yatırım süreci başlatıldı.
Şu an Antalya’da 700 bin yatak kapasitesi bulunuyor. Yılda 2.000’in üzerinde futbol ve spor takımı kamp için şehrimize geliyor. Ayrıca, Antalya’nın doğasını ve denizlerini korumak adına elektronik gemi denetim sistemlerini devreye soktuk. Atık su arıtma tesislerimizin kapasitesini artırıyor, gemi atık istasyonlarının sayısını sekiz adet daha artırarak altyapıya ciddi yatırımlar yapıyoruz.
Antalya, dünyada en fazla mavi bayrağa sahip dördüncü ve Avrupa’da üçüncü şehirdir. Bu başarı, turizme verdiğimiz önemi ve çevre duyarlılığımızı göstermektedir. Ayrıca, Antalya’nın “çevre başkenti” olarak seçildiğini de gururla belirtmek isterim.
Ancak burada önemli bir konuyu vurgulamak istiyorum: Konaklama vergisi ile devlet milyarlarca lira gelir elde ediyor. Ancak, Antalya Büyükşehir Belediyesi ve turizme hizmet eden belediyeler bu vergiden pay alamıyor. Oysa turizm altyapısını iyileştirmek, yolları, kanalizasyon sistemlerini ve çöp toplama hizmetlerini geliştirmek büyük bir maliyet gerektiriyor. Bu nedenle, konaklama vergisinden belediyelere pay aktarılması gerektiğini düşünüyorum.
Son dönemde Kartalkaya yangını sonrası yaptığınız açıklamalar dikkat çekti. Turistik işletmelerin denetimi kime ait? Bakanlığa mı, belediyeye mi?
Bu konu aslında oldukça net. 1582 basit konaklama işletmesinin ruhsatlandırma yetkisi, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından alındı. Yani, daha önce belediyelerde olan yetki artık bakanlıkta. Dolayısıyla, denetim yetkisi de belediyelerde değil.
Bu konuyla ilgili Sayın Valimizle bir toplantı gerçekleştirdik. Bizim yaklaşımımız, felaketler ve yangın gibi krizler karşısında sorumlulukların net olması gerektiği yönünde. Antalya’da siyaset yapmıyoruz; valiliğimiz, ilgili kurumlar ve sektör temsilcileriyle iş birliği içinde hareket ediyoruz. Umarım sezonumuz bereketli ve başarılı geçer.
