Artık Çıplak Şirketler Zamanı
Adil Gürkan’ın “Artık Çıplak Şirketler Zamanı” yazısını GM Turizm ve Yönetim Dergisi okurları için paylaştık.
Artık şirketler, içeriye ve dışarıya karşı uyguladıkları ‘ Suskunluk Yasası’nı bozmalılar. O devirler geçti. Hayatın hiçbir alanında sır, gizlilik diye bir kavram kalmadı.
İş hayatı herkesten gizlenmesi gereken özel bir alan olmaktan çıktı.
Şimdi çıplaklık zamanı.
Bu gün iş dünyasının ahlakını oluşturan temel değerler şunlardır;
Çevreye ve bütün canlılara saygı duymak
Samimiyet.
Dürüstlük.
Güvenilir olmak.
Kurumlar bu değerlere göre hareket etmedikleri takdirde piyasalara güven veremeyecek ve dışlanacaktır. Dışlanan şirketler ise piyasaların ayrımcılığına maruz kalır.
Sadece bu kadarla kalsa iyi…
İnsanlar artık sizin iş yapma yöntemlerinizden, politikalarınızdan çok daha fazlası ile ilgileniyorlar. Adeta işletmenizin ultrasonunu çekiyorlar.
Onlar artık sadece sizi sorgulamıyor. Kimlerle iş yaptığınıza da bakıyorlar. Sadece sizin etik değerlere sahip olmanız yeterli değil. Tedarik zincirinizi de mercek altına yerleştiriyorlar.
O zincirin içinde bir yerlerde insani olmayan uygulamalar varsa, bu konuda da eleştirilere hazır olun. Gelen kuşak böyle detaycı ve sorgulayıcı..
Eğer şu ana kadar yazılanları, sizinle ilgisiz, çok uzak bir geleceğe ait tahminler olarak okuduysanız, geçmiş olsun.
Güven ve şeffaflık el ele hareket eder.
“Ne saklıyorlar?” sorusu şeffaflık ve güven arasındaki ilişkiyi gösterir. Eğer bir şey saklıyorsanız, çoğu insan güvenilir olmadığınız sonucuna varacaktır.
Örneğin, finansçı Warren Buffet, bir şirketin finansal durumunu 2 dakika içinde anlayamazsa, onların bir şey sakladığını ve onlara güvenilmemesi gerektiğini söyler.
Biraz kapalı olmak sona mı erdi? Her şey tamamen ortada mı olmalı?
Hayır, elbette değil. Bazı durumlarda biraz kapalı, donuk olmak istenir ve gereklidir de.
Örneğin, ticari sırlar ve kişisel veriler gizli kalır. Bazen açıklık pahalıya patlar.
Ancak, genellikle kapalılık, daha az şeffaf olma hali sadece derin sorunları örtmek için kullanılır. Kurumsal avukat orduları açıklığa karşı iyi bir iş yapıyormuşçasına savaşırlar.
Eski kültürler, dünün şirketlerinin dar kafalı modelleri kötü bir şekilde ölür. Ama açık bir iş dünyasının teknolojik, ekonomik ve sosyopolitik yönlendiricileri her zaman galip gelir.
Şeffaf bir şirket tüketicilerin satın alma alışkanlıklarını şekillendirmede rol oynuyor mu?
Artık Dünyada SIR diye bir kavram kalmadı
Tüketiciler hangi ürünlerin en iyi ya da en düşük fiyatlı olduğunu rahatça öğrenebiliyorlar.
Kötü bir şeyi ne kadar süslerseniz süsleyin onu güzel gösteremezsiniz. Gerçek değer ortaya çıkar ve tüketicileri kolayca aldatamaz ya da kandıramazsınız.
Ya en iyi ya da en ucuz ürüne sahip olmak zorundasınız. Tüketiciler bu tarz bir bölünmeye uğradılar. İkisinin ortası neredeyse kalmadı. Eğer bu iki kategoride ürün ve hizmet üretmiyorsanız, tüketiciler nezdinde işiniz zor.
Bir endüstrinin tümü şeffaflaşabilir mi yoksa şeffaflık sadece şirketler için mi yararlıdır? Bir endüstrinin kendi içinde şeffaflık hareketi doğabilir mi?
Her ne kadar bahsettiğim güçler her endüstriyi etkilese de bazı şirketler, içinde bulundukları endüstrilerde liderdirler. Bunlar pürüzsüz olma eğilimindeki şirketlerdir ve dürüst oldukları için de rakiplerinden daha fazla güven telkin ederler.
Bir kurumu açık yapan en önemli özellikler
Yönetişim: Çağımızda, yeni kuşakların iş hayatına katılması ile birlikte yönetim kavramının tanımı ve kapsamı değişti. Artık karşılıklı pozitif etkileşim ve yönetişim var.
Açık liderlik: Kurumun bütün liderleri, çalışanlara ve pazara karşı açıktır. Çok özel bilgiler dışında, her şey ortadadır.
Kurumsal karakter: Kurumun kendine özel yapısı, işleyişi ve davranışlarıdır. Onu emsallerinden ayıran farklılıklardır. İç iletişimde, performans yönetiminde ve eğitimlerde kendini gösterir.
Markanın saygınlığı: Marka, işletmenin bütün fiziksel varlığı yok olsa bile, onu insanların aklında ve gönlünde tutacak olan bir değerdir. Titizlikle korunmalıdır.
Dış çevre ile ilişkiler: İşletmeyi çevreleyen her şey ve herkes, kendi etki alanı ve erişim potansiyeli ile, marka için bir müttefik ya da düşman olabilir.
Açık Şirket neden daha güçlüdür?
Şeffaf şirkette işler hızlı ve doğru yürür. Süreçler tekrarlanmadığı için de genel anlamda zaman, işgücü ve para kaybı minimuma iner.
Şeffaf olmayan şirketlerde güvensizlik vardır. Bu da işleyişi yavaşlatır. İnsanlar kolay kolay insiyatif alıp hızlı karar veremezler. Çoğu zaman da yanlış kararlar alırlar.
Şeffaf şirketlerde, ne yönetim ne de çalışanlar bilgi saklamak için ekstra zaman ve enerji harcamazlar. Bunun sonucu olarak, daha kaliteli üretim, daha parlak düşünceler, daha yüksek sadakat ortaya çıkar. Bu da çalışanlara güç ve moral verir.
Şeffaf şirketler ile müşteriler arasındaki ilişkide baskın duygu güven ve sempatidir.
Müşteriler her durumda markanın gönüllü avukatı olmaya hazırdır.
En iyi şirketler açık liderlik uygulamalarına sahipler.
Açık liderlik, geçen yüzyıldan kalma liderlik modellerini adeta kum torbasına döndürüyor.
Piyasalar açık liderliği gördüğünde, o işletme ile iş yapmak için çok arzulu oluyor.
İyi yönetişim ve şeffaflık, işletmelere, verimli iş ilişkileri, yüksek kalite, maliyetlere hakimiyet ve yüksek performans olarak geri dönüyor.
Şeffaf şirketler, donanımlı işgücü ve yetenekler tarafından öncelikle tercih edilen işletmelerdir. Onlar kendi çevrelerinde hep bu şirketleri konuşuyor.
Şeffaflık, açık liderliğe sahip şirketlerin çevresine güven ve sempatiden oluşmuş bir hale oluşturur. Bu hale ise, markayı her türlü saldırıdan ve eleştiriden korur.
Artık şirketlerinize sosyal striptiz yaptırmanızda yarar var.