Haydar Çetin Yazdı: Turizm Çarklarının, Bakıma İhtiyacı Var
Noble Plas Otel‘in Genel Müdürü Haydar Çetin’in “Turizm Çarklarının, Bakıma İhtiyacı Var” adlı yazısını GM Turizm ve Yönetim Dergisi okurları için paylaştık.
Turizm Çarklarının, Bakıma İhtiyacı Var
Turizm raflarda tozlanmış kitap edasıyla, silkelenip okunmayı beklemekte. Göreceli kavramın renklerini, hayranlıkla seyretmeye doyum olmuyor. Dünya liderleri güvenliğinden emin olduğu ülkelere yeşil ışık yakmaya devam ediyor. Misafirler ise güven duyduğu işletmeleri tercih edeceği anı bekliyor. Turizm işletmeleri mabet algısıyla inşa ettiği otelleriyle dimdik ayakta. Pandemi mastır planı yaparken, çalışanlar yarın güvencesi olmadan beklemekte. Dünya turizmi 2030 yılı planını hazırladı. Japonya 2020 iç turizmi için her vatandaşa, 185 USD vereceğini açıkladı. Bizler tatil anlayışına, bakış ulviliğimizi inceliyoruz.Zaman her şeyin ilacıysa eğer, turizmdeki sorunları ve sıkıntıları tedavi etmenin tam zamanı.
UNWTO covid-19 toplantısından çıkan kararda;
“Bu kriz sınır ötesi dayanışma gücünü gösterdi. Ancak güzel sözler ve jestler, işleri koruyamaz veya hayatları gelişen bir turizm sektörüne bağımlı olan milyonlarca insana yardım etmez. Hükümetler, turizmin sadece istihdam sağlamakla kalmayıp aynı zamanda eşitlik ve kapsayıcılığı sağlama konusundaki eşsiz yeteneğini tanıma fırsatına da sahiptir. Sektörümüz geri dönme ve toplumların iyileşmesine yardımcı olma yeteneğini kanıtlamıştır. Şimdi turizme toparlanma çabalarına bir kez daha öncülük etmek için doğru destek verilmesini rica ediyoruz. ” diyor.!.
Turizmi gelir endeksli istatistiklerine, çalışanların sorunlarını da dahil etmek gerekir. Kötü giden turizmden çıkan sonuç, devlet destekli kalkınma planı bir yere kadar. İşsizlik fonlarındanher çalışana, süreklilik arz edecek ödeme yapılabilir..Sonra turizmin geleceği ile ilgili sürdürüle bilirliğini konuşabiliriz.
(UNWTO) turizm sektörünün inisiyatifini memnuniyetle karşılarken, aynı zamanda hükümetleri işleri ve geçim kaynaklarını korumak için özel işverenlerle çalışmaya çağırıyor. “ Hükümetler 2020 yılı için bütçelerine turizme tahsis edilmiş kaynakları kaldırmamalı. Turizm idarelerinin de bu sıkıntılı dönemde sektörün toplum için yaptıklarını kamuoyuna iletmeleri gerektiğini belirtiyor. Uygulamada yaptırım gücü olan, ciddi işlerle uğraşmamızın zorunluluğunu hatırlatıyor. İşletmeler de çalışanlarınçoğu küskün, yorgun ve vefasızlıktan bıkkın.
Turizmin lojistik desteğinde, görünmeyen kahramanları var.Tecrübeli çalışanlar ; satış ofisi, Çağrı merkezi, internet satışı, rehber, transfer, uçak çalışanları, tedarikçi firma çalışanları, cruise çalışanları diye yelpazeyi geniş tutabiliriz. İşletme varlığını sürdüren personel ile ortak platformlarda buluşalım. Sosyal etkinliği olan fakat yaptırım gücü olmayan kuruluşların, devlet desteğini alarak çözüm arayışında birlik olalım. Dünya turizminde 6. Sıra istatistikleri, bal parmakta çalışana anlatamazsınız. Turizm hizmetleri ve düzensiz gelirleri, ülkemizin de karnını doyurduğuna inanmıyorum.
Avrupa Birliği’ne gireceğiz mantığındaki döngüler, turizme de alet edilmeye mi çalışılıyor.!.
Schengen 26 ülke vebölgesinde olmayan ülkelere seyahatte İngiltere, İzlanda, Norveç, İsviçre, Liechtenstein seyahati serbest bıraktı. Türkiye yok..!Peki dil sürtmesi mi diyeceğiz. Rusya T.C vatandaşlarını Türkiye’den Rusya ya getirebilir fakat Rusya’dan charterle Türkiye’ye gidemez. Başbakan Mihail Mişustin vatandaşların yurt dışı tatillerine gitmemeleri konusunda sürekli uyarı yapıyor. Dünya kendi içinde döngüleri çevirirken ikili ticari ilişkilere göre hareket mi edilmekte. Tüm dünya nasıl ve neye göre turizmin gidişatına karar veriyor. Misafirin alo ile başlayan seyahati, bay bay la son bulmaz. Memnun kalırsa,iletişimi çalışanlarla veya dijital ortamla devam eder. Göz ardı edersek lojistik değerlerimizi, geleceğe dair süreç uzar.
Turizmin çarkını döndüren çalışanları güvence altına almamız gerek.
Maazallah İşletmeler düzensiz personellerle ,varoş turizmi ile gece kondu işletmelerine çeviririz..Turizmde rakip ülkelerin hizmette değerlerini, esas alarak yapalım. Bizimkisi yağmurlu havada susuzluk çekmeye benziyor!.Personel ve işletme hakları diye, kanun kitapları kuralsızca işletiliyor. İşletmeler işçileri çıkardıktan sonra, kanun işten çıkartmak yasak diyor.İşletme hatalarından kaynaklı istikrarsız çalışma düzeni, tecrübelerin gücünü maalesef zayıflatmakta. İnsan gücü olmadan turizm olamaz.
Fakat insan gücüne de ciddi anlamda yatırım yapılmaz. İş ve işçilik yapmanın farkı, yönetici ile idareci gibidir. Biri emireli, diğeri yapılması gereken işin ustası. Turizm sektöründe sigortalı çalışan sayısının 1 milyonu geçtiği, tüm sigortalı sayısındaki artışın yüzde 20’sinin, turizm sahalarındaki gelişmeden elde edildi. Geçen yıl 12,6 milyon olan sigortalı sayısı bu yıl 13,1 milyona çıktığıdır.Aynı dönemde turizmde çalışanların sayısı da yüzde 10,4 yükselişle 1 milyon 109 bine ulaştığı. Ne acıdır ki turizm adına işletmelerin, birlik olacakları tek çatı altında sorunları çözecek platformu yok..Turizm köklü bir kültüre dayılı halktan desteğini tam almış, harika bir meslektir. Turizm de Çözüm arayışının basit sorularını, daha da zorlaştırmadan doğruları uygulayalım..Turizm demek sadece otelden ibaret değildir. Misafire hizmette yarışan, işletmeler ve çalışanlar da turizmcidir.Hizmetin ana kahramanı ve iş gücünün lideri, daima insan faktörüdür. İnsana yapılan her yatırım, geleceğin mesleği turizme yapılan yatırımdır. Turizmin fedakarlığı külfetli, hizmeti zahmetli fakat yorgunluğu hafif bir meslek olduğunun bilinciyle,2020 yılı ülkelerin ekonomik ve barış adına ortak noktada , İstikrar ve güven dengelerinin korunduğu, huzurun çağdaş medeniyetlere inşa edildiği bir yıl olmasını temenni ederim…
Sevgi ve Saygılarımla,