Boztaş: “Pandemi Sonrası Dünyada İlk Açılacak Yer Manavgat-Side”
MATSO tarafından organize edilen ve ünlü turizmci Dr. Cem Kınay’ın konuk olduğu Webinar (Web semineri) toplantısının açılışında konuşan MATSO Yönetim Kurulu başkanı Ahmet Boztaş; pandemi sonrasında dünyada Türkiye’nin, Türkiye’de Antalya’nın, Antalya’da ise Manavgat–Side turizm destinasyonun ilk olarak açılacağını belirterek rakamların da bunu gösterdiğini söyledi.
MATSO Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Boztaş
Manavgat Ticaret ve Sanayi Odası (MATSO) tarafından Webinar (Web semineri)ne üzerinden Magic Life otelleri zincirinin kurucusu dünyaca ünlü Turizmci Dr. Cem Kınay’ın konuşmacı olduğu “Post Corona Turizm” konulu seminer düzenledi. MATSO Başkanı Ahmet Boztaş’ın moderatörlügünde gerçekleşti. Toplantısının açılışında konuşan MATSO Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Boztaş, pandemi sonrasında dünyada Türkiye’nin, Türkiye’de Antalya’nın, Antalya’da ise Manavgat–Side turizm destinasyonun ilk olarak açılacağını belirterek, “bunda pandemi başlar başlamaz il şehirler arası seyahatin en erken kapandığı ve en çabuk açıldığı vaka sayısı olarak en az olması sebebinin etkili olmadır. Rakamlarda bunu gösteriyor” dedi.
Daha sonra konuşan Dr. Cem Kınay, Manavgat- Side destinasyonun 1980 yılların sonu ve 1990 yılların başında 50-60 bin yatakla her şey dahil sistemiyle büyümeye başladığını belirterek 30-35 yılda çok büyük bir ivme kazandığını söyledi. Her sistem gibi artık her şey dahil sisteminin tartışılabileceğine vurgu yapan Kınay, “Artık turizmde yeteri kadar kapasiteye ulaşmıştır yeni bir revizyona da ihtiyaç vardır. İleri dönük olarak yeni neslin trendleri de değişmektedir bu trendlere göre hareket etmek gerekmektedir. Türkiye’nin kum deniz güneş’in yanı sıra tarih, doğa, coğrafya, gastronomi açısından dünyanın en enteresan ülkelerinden birisidir. Sadece Antalya’da 65-70 tane antik şehir var. Burada çok sayıda medeniyet yaşamış. Biz bunu çok iyi kullanamıyoruz. Biz her şey dahili yeni nesile adapte edebilirsek bunun arkasına da zenginlerini katabilirsek sürdürülebilir hale gelir ve bütün rakiplerimizde ayrılır bir vaziyete geliriz.” diye konuştu.
Ülke Olarak Z Kuşağına Ulaşmalıyız
Ülkemize 30 yıl önce gelen turistlerin hala gelmeye devam ettiğini belirten Kınay, “Onlar hala geliyorlar ve bizden çok memunlar. Bizim genç ve yeni nesili de getirmemiz gerekiyor. Z kuşağı ve genç aileler her şey dâhilin içinde oturup kalmak istemiyorlar. Onlar deneyim yapmak istiyorlar. Yine her şey dahil otele geleceklerdir ancak dışarı daha farklı deneyimler edinip bir yerleri gezecektir. Hem turizmde iletişimi hem de ürün stratejimizi süratla revize etmek zorundayız. Z kuşağına turizm açısında ulaşmakta sıkıntı yaşıyoruz” dedi.
Corona Sonrası Turizmin Faaliyete Geçeceği Ülke Türkiye’dir
Türkiye’nin son 30 yılda daime krizler yaşandığını krizsiz 5 yıl geçirmediğine vurgu yapan Kınay, “corona virüs çıktığı zaman Türkiye krizleri yönetmesini bilir bu olayı da kısa sürede başarılı şekilde atlatır demiştim. Türkiye olarak biz krizleri iyi yöneten bir ülkeyiz. Buda pandemi dönemi sonrasında dünyada erken gelecek Türk turizmidir” diye konuştu
Turizme Bilimsel Yaklaşmalıyız
Türkiye turizmden sağlanan 35 milyon dolar girdinin çok önemli bir faktör olduğunu vurgu yapan Kınay, turizmden 100 milyonlarca insanın ekmeğini kazandığını ve turizmin 54 sektörü ilgilendirdiğini kaydetti. Kınay, “Ülke olarak olaya bilimsel yaklaşmalıyız ve biz turizmden daha fazla nasıl bir fayda sağlayabilir bunu tartışarak faaliyete geçirmeliyiz.”
Yeni Binalar Yapmak Yerine Mevcut Otelleri Doldurma Ve Turizmi 12 Aya Yaymak İçin Çalışmalıyız
Türkiye’nin aralıklarla son 30 senede krizler yaşadığını söyleyen “Ülke olarak turizmde krizlerden çabuk dönenebilmek için hep fiyat kırdık. Rakiplerimizden ürünümüz daha iyi ama fiyatımız daha düşük. Markalaşmayı tam olarak çözemedik. Bize göre yabancı markalar yüzde 25 daha pahalı satabiliyor. Bundan sonra turizmde binaları büyütmek ve yeni binalar yapmak yenerine mevcutlarını daha iyi nasıl doldururuz ve turizmi 12 aya nasıl yayarız bunun çalışmasını yapmalıyız. 30 senedir turizmi 12 aya yaymak için tartışıyoruz. Belekte golf sahaları olmasına rağmen kışın hala istediğimiz gibi verim alamıyor ve istediğimiz işi yapamıyoruz. Tam markalaşamadığımız için verim alamıyoruz. İmajımızın oturmamasını sağlamayınız. Coronadan sonra kısa süreli sıkıntılarımızı atlatıp orta ve uzun vadede turizmin çeşitlenmesi ve markalaşması konusunda ciddi çalışmalar yapmalıyız. Bu sadece bakanlığın yapacağı bir ley değildir”.
TGA’nın Kurulmasının Önemini Corona Sonrası Anlayacağız
“Bence bakanlık Türkiye Turizmi tanıtım ve Geliştirme Ajansını kurarak 25 yıllık bir hayali gerçekleştirmiştir. Bende kurucu yönetim kurulu üyelerden ve 2020 planlama ve bütçelerine imza atanlardan biriyim. Biz coronadan sonra TGA’nın niçin kurulduğunu ve ne anlama geldiğini korona sonrası daha iyi anlayacağız. Bence Türkiye post corona da düşen ekonomilerde ve turizmde en aktif olacak ülkelerden biridir”dedi.
Turizmde Dijitalleşmek Zorundayız
Manavgat-Side destinasyonuna tavsiyelerde bulunan Kınay, turizmde dijitalleşmenin önemli olduğunu artık dijitalleşmenin önemine vurgu yaparak “Ülke olarak dijitalleşmede biraz gerideyiz. Otellerimizin satışı ve pazarlanması konusunda dijitalleşmemiz gerekiyor. Hala birçok otelimiz sosyal medyayı yeterince aktif olarak kullanmıyor. Web sayfası sosyal medya ve marketinglerin aktif olmak zorundadır. Turizmde dijitalleşme hayati önem taşımamaktadır. Yeni bir dünya olacak, kurallar yeniden yazılacak, dijitalleşme, veri atomun önüne geçecek. Biz sektör olarak bunu yakalamamız gerekiyor. Dijitalleşmede son dönemde yürürken şimdi koşmamız lazım” diye konuştu.
Sosyal Mesafe Artacak Personel Sayısı 2 Katına Çıkacak
Tüketicinin tercihlerinin değişmesi coronadan sonra turizmde de çok etkili olacağının altını çizen Kınay, sağlık, hijyen, sosyal mesafe ve mutluluğun turizm için daha da önem kazanacağını kaydetti. Hava alanları için, transfer ve otel konaklamaları için yeni uygulamalar geleceğini kaydeden Kınay, “uçaklarda mesafeler olacak. Hava alanı transferlerinde servis kullanımı yarı yarıya düşürülecek. Otel kullanımı yarı yarıya inerken personel sayısı 2 katına çıkacak. Lobiler yeniden tasarlanacak. Şezlonglar sosyal mesafe kurallarına göre en az 1,5 metre aralıklarla olmalıdır. Lokantalarda ve Lobide masa ve sandalyeler için minimum sosyal mesafe 1,5 metre olmalıdır. Açık büfeler istasyonlara dönecek küçük otellerde ise alakart sitemine geri dönülecek. Artık her alanda maske kullanacak” dedi.
Topraktan Sofraya Konseptini Antalya’da Uygulamayız
Antalya’da topraktan sofraya konseptininin uygulanabileceğini ifade eden Kınay, “Mutfak olarak Akdeniz mutfağına dönerek Akdeniz diyeti yapmalıyız. Hatta bunun reklamını çok iyi bir şekilde yapabilirsek çok başarılı olur. Topraktan sofraya konsepti ile her şeyin taze olduğu vurgusu yapılabilir. Belki otellerde sistem değişir ama çok verim alabiliriz” diye konuştu.
GM Dergisinin Diğer Haberleri İçin Tıklayınız!
