We-Flytour-GM-Banner-Animation
We-Flytour-GM-Banner-Animation
Anasayfa Güncel Yıldıray Karaer, Covid -19  Etkilerini ve Turizmin Geleceğini GM Talks’ta Paylaştı

Yıldıray Karaer, Covid -19  Etkilerini ve Turizmin Geleceğini GM Talks’ta Paylaştı

GM TURİZM VE YÖNETİM DERGİSİ

Yıldıray Karaer, Covid -19  Etkilerini ve Turizmin Geleceğini GM Talks’ta Paylaştı

Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19’un turizme etkilerininin konuşulduğu GM Talks’un ilk bölümü 10 Nisan Cuma Günü saat 17:00’de instgram canlı yayını ile gerçekleşti.

Moderatörlüğünü GM Turizm & Yönetim Dergisi İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Selçuk Meral’in yaptığı GM Talks’un ilk konuğu ise;  Corendon Turizm Grubu’nun Yönetim Kurulu Başkanı Yıldıray Karaer idi.

Corendon Turizm Grubu’nun Yönetim Kurulu Başkanı Yıldıray Karaer , Gm Turizm Ve Yönetim Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Selçuk Meral’in sorularını içtenlikle yanıtladı. Karaer, gündeme ve geleceğe dair önemli açıklamalarda bulundu.

İşte Gm Talks’un İlk bölümünde o özel röportaj…

Selçuk Meral : Zorlu bir mücadelenin ardından global arenada söz sahibi olan  güçlü bir  şirket yarattınız. Bu süreci bizimle paylaşır mısınız?

Yıldıray Karaer : Turizm faaliyetlerimize, 1990 yılında Körfez Savaşı ile başladık. O zamandan bu zamana kadar terör, deprem, volkan patlamaları ve domuz gribi gibi bir sürü krizleri atlattık. Günümüze baktığımızda ise Türkiye turizminde son  üç yıl da üst üste arkamıza rahat yaslanamadık.

Selçuk Meral : “Bir türlü başardık” deme fırsatımız olmuyor değil mi?

Yıldıray Karaer : Bir çok şeyi başardık asılında, ama bunlar bize yeteri kadar antrenmanlı olmayı öğretti. Ortağım Atılay Uslu ile çok genç bir ekibimiz var. Biz bu ekiple birlikte  zorlukları aşarak bugünlere kadar geldik. Biz adımıza da yakışır şekilde mücadele ederek bu krizden alnımızın akıyla çıkacağız. İyi günlerde de önceki günlerdeki gibi turizm yapmaya devam edeceğiz.

Selçuk Meral: Çocukluğunuz Yeşilköy’de geçmiş. Bu da havacılık sektörünü tercih etmenize önemli bir etken olmuş diyebilir miyiz ?

Yıldıray Karaer: Evet, tabi ki. Ben ilk ve orta  okul  yıllarımı Yeşilköy’de geçirdim. Evimizin olduğu yolun bir tarafında askeri havalimanı vardı. Uçaklar motorlarını yanı başımızda ısıtırlardı ve biz  her sabah o uçak gürültüleriyle uyanırdık. Bu yaşadıklarımın etkisi olmuştur mutlaka…

Selçuk Meral : Shell’de çalışmak gibi bir hayaliniz de varmış…

Yıldıray Karaer: Hayalim, kurumsal ve uluslararası bir yapıda çalışmaktı.  İlk iş hayatıma Eczacıbaşı’nda başladım. Eczacıbaşı’nın bir madencilik şirketinde yurtdışı ürün temsilsiydim.  Temsilciğini yaptığımız firmalar, Alman, Yunan, İspanyol ve İngiliz’di. O dönemde dil eksikliğimi fark ettim.İşi gücü bırakarak İngiltere’ye gittim. Eğitimimi bitirdikten sonra lisansımı, Maden Mühendisliği üzerine ve yüksek lisansımı da İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde Üretim Yönetimi üzerine yaptım. Eğitim bittikten sonra Goodyear’da ve sonrasında çeşitli inşaat firmalarında çalıştım. Hayatım biraz zorluklarla geçti. Turizme başladığım ilk yıllarda da (ki 1993 yıllarıydı) çeşitli sıkıntılar yaşadım. Bu durum o yıllarda  Türk turizminin ve Türk havacılığının stabil olmamasından da kaynaklıydı. O günlerden bugünlere kadar Türkiye turizminde ve daha sonrasında global arenada da var olabilmek için alanımızı genişlettik. Türkiye’nin dışında turizm yapmaya başladık.

GLOBAL ARENADAKİ GÜCÜMÜZ TÜRKİYE’DEKİ GÜCÜMÜZÜ DE ARTTIRDI

Yıldıray Karaer : Şu anda tur operatörü anlamında özellikle Hollanda ve Belçika’da, 25 farklı destinasyonda turizm faaliyetimiz var. Bunun dışında havacılık alanında da  Hollanda ve Malta lisansı altında havacılık hizmetimizi sürdürmekteyiz. 45 farklı ülkede 120 destinasyona uçuşlar gerçekleştiriyoruz. Sadece  Türk turizminde değil, Yunanistan, Almanya, Belçika, İskandinav Ülkeleri, İspanya, Kanarya Adaları ve Afrika’da Gambiya’da yaptığımız uçuşlarla tur operatörü ve acente olarak, aynı zamanda ruhsatlı Türk bayrağı altında yapmış olduğumuz havacılık faaliyetlerimiz devam ediyor.  Otel işletmeciliğimiz Türkiye’de başlayarak bugün İspanya’da İbiza’da, Karayipler’de, Hollanda Amsterdam’da üç otelle beraber devam ediyor. Şu an hizmet ağımızla turizm zincirinin farklı halkalarını tamamladık. Bizim global arenada güçlü olmamız,  aynı zamanda Türkiye’deki gücümüzü  de arttırdı.

Selçuk Meral: Şu an yerde kaç uçağınız  bulunuyor?

Yıldıray Karaer : Bizim şu anda 22 uçağımız yerde bekliyor. Malta bayraklılar Almanya’da,  Hollanda bayraklılar Hollanda’da, Türk Bayraklılar ise Türkiye’de olmak üzere hepsi şu anda yerde.  Ara sıra kurtarma uçuşları dışında  tüm operasyonlarımızı durdurduk.

SEZON  TEMMUZ AYINDA BAŞLARSA DİNAMİK BİR BAŞLANGIÇ YAPABİLİRİZ

Selçuk Meral: 2020  turizm sezonu ile ilgili öngörünüz nedir?

Yıldıray Karaer : Bir öngörümüz yok. Herkesten farklı cümleler duymaktayız. Sadece bir hayal olarak; bence Temmuz’da sezona başlayabiliriz. Geçtiğimiz yıllarda çeşitli krizler yaşadık. 15 Temmuz Darbe Girişimi tam da turizm sezonun ortasına denk gelmişti.  Rus uçağının düşmesiyle beraber en  önemli pazarlarımızdan biri olan  Rus pazarı sıfırlanmıştı. O gün yaşanan krizlere baktığımızda; sözün tam anlamıyla yıkılmıştık. Özellikle 15 Temmuz Darbe girişimi sonrasında ben hava limanına  ve otellere gitmiştim. Ama ne hava limanında ne de otellerde bir kaos ortamı yoktu. Bu da sanıyorum hangi milletten olursa olsun  ,turistlerin Türkiye’ye olan inancından kaynaklanıyordu. Rus krizini aştık ve Türk turizmi bir yıl sonra normale döndü. Şimdiye döndüğümüzde ise; Wuhan Kenti’nde  çıkan salgını, onlar 3 ay içinde sonlandırdılar. Bugün haberlerde izlediğimizde seyahat hareketliliğinin başladığını görmekteyiz. Biz de bu salgını 3 ay içinde çözebilirsek ki, Temmuz ayından itibaren hem Türkiye’de hem Avrupa’da hareketlenmeye başlarız diye tahmin ediyorum.

Gördüğünüz gibi insanları gibi evde tutmak çok zor. Örneğin; Hollanda’da ve ya Almanya’da sokağa çıkma yasağı yok. İnsanlar sadece kurallara uyuyorlar. Dükkanlar, mağazalar ve AVM’ler kapalı. Özellikle Hollanda’da devletin uyguladığı yöntem bizdeki kadar katı da değil. Hollanda da şu anda “Bu hastalık yayılacaksa yayılsın, bunu atlatacaklar atlatsın, hastaneye düşecekler düşsün, ama bir an önce bu salgının etkileri bertaraf edilsin” düşüncesi hakim. Kısaca özetleyecek olursak; insanlar evde durmakta zorlanıyorlar. Eğer Temmuz ayında tekrar hareket başlarsa, yüksek sezonu kaçırmadan dinamik bir başlangıç yapabiliriz.

TÜM DÜNYA TİCARİ HAYATIN CANLANMASI İÇİN GAYRET İÇERİSİNDE

Böyle olabileceği gibi bir de bunu dışında bir çok farklı öngörüler var. Örneğin; İngiliz pazarında TUI, “15 Mayıs’a kadar durgunluk var, sonrasında hareket başlar” diye bir öngörüsü var. Jet2 Holiday, 17 Haziran’a kadar uçuşlarını iptal etti.  AB ülkelerinde seyahat kısıtlaması 15 Mayıs kadar uzatıldı. Rusya’da Putin, 30 Nisan’a kadar resmi tatil ilan etmişti. Şimdi resmi tatilin kısaltılması için görüşmeler yaptığını dile getiriyor. Bunların tek bir sebebi var; o da ticari hayatın tekrardan canlanması.  Bu ticaret başlayınca, turizm hareketliliği de başlayacaktır. İlk olarak iş seyahatleri başlar, ardından Temmuz ortalarına doğru da tatil hareketleri de başlar diye düşünüyorum.

İSPANYA TURİST İSTEMEZSE, TÜRKİYE….

Bir de turizm  destinasyonlarından gelen başka önemli bir söylem var. Hollanda’daki arkadaşlarımdan edindiğim bilgiye göre; İspanya, “Bu yıl turist istemiyoruz” açıklaması yapmış. Bunun hem iyi hem de kötü  tarafı var.  Eğer gerçekten İspanya böyle bir açıklama yaptıysa tatile gidecek turist, aynı benzer coğrafyada yani Akdeniz’de bir tatil destinasyonunu yani Türkiye’yi tercih edecektir. Kötü olan tarafı ise;  “İspanya böyle bir açıklama neden yaptı, benzer sorun Türkiye’de de var mı dır?” gibi insanların akıllarında kuşku oluşmasıdır.

Selçuk Meral : Size genel anlamda katılıyorum. Türkiye  iç pazar ile bir başlangıç yapacaktır ve  ardından sırasıyla BDT Ülkeleri ve Avrupa’dan  akış başlar. Bu noktada;  sizin de uzmanlık alanınız olan uçak konusu önemli bir yer teşkil ediyor. Uçakların bir koltuğunun dolu, bir diğerinin boş uçması, buna paralel olarak da uçak fiyatlarında artışın olacağı gibi konular gündemde. Bunlar hakkındaki görüşleriniz nedir ve sizin bu yönde planlamalarınız var mı?

Yıldıray Karaer : Bu konuşulanları biz de takip ediyoruz. Bizim belirlediğimiz bir şey yok. Ama bu söylenenler reel hayatta uygulanabilecek durumlar değil. İngiltere’de yapılan bir araştırmada özellikle dar gövdeli uçaklarda insanların artık  omuz omuza uçmak istemeyeceklerini ve birer koltuk boş bırakılarak uçulacaklarını okuyoruz. Bunun olması demek; 400 Euro’ya satılan uçak biletinin 1000 Euro’lara yükselmesi anlamına gelir ki bu maliyeti de hiç bir yolcu karşılayıp tatile gitmez.

Selçuk Meral: Krizden sonra insanlar tatile gidecek mi, yoksa bu süreci bölgelerinde mi geçirecek? Bu durumda çok konuşuluyor, sizin görüşleriniz nedir?

Yıldıray Karaer: Bu konuda yine İngiltere’de yapılan bir araştırma insanların yüzde 58’nin tatile gitmek için beklediğini söylüyor.  Bu rakam iyi midir , kötü müdür? tartışılır. Şu an insanların evlerinde çok sıkıldıklarını ve bir an önce evlerinden çıkmak istediklerini görüyoruz. Diğer taraftan işletmelerin mali sıkıntılarının olması ve bunları çalışanlara yansıtması durumu da söz konusu…

BU SÜREÇ ÜÇ AY İDARE EDİLEBİLİR,  ANCAK  8 AY  OLURSA…

Türkiye için konuşursak; bu kadar hava yolu, bu kadar otel, bu kadar tur operatörü bu krizi üç ay bir birine destek olarak geçirebilir, ama bu süreci 8 ay idare etmek hiç kolay olmaz. Bu durum ekonomik anlamda herkesi zor durumda bırakır. İnsanlar, zorda kalınca bir an önce işine gücüne dönmek  mi ister, yoksa tatile mi gitmek ister ? Bu da bir soru işareti.

ŞU ANDA HERKES GARDINI ALDI

Ben biraz önce sezon Temmuz ayında başlar derken bu benim en iyi bakış açılı hayalimdi.  Bu durum Eylül ve Ekim ayına kadar da sürebilir. Biz  turizmciyiz ve yine güzel hayaller peşindeyiz. Salgının bitmesiyle birlikte herkesin tatile koşacağını düşünüyoruz. Şu anda herkes gardını aldı. Herkes içine kapandı. Bu krizi bir şekilde atlatmaya çalışıyor. Bu ne kadar sürer, bu duruma kim ne kadar dayanır ?  Bunu hep birlikte göreceğiz.  Ondan sonra da bu işin üstesinden nasıl gelinir? bunu konuşacağız. Dertlenmeye gerek yok.  Biz geçmiş yıllarda çok ciddi krizler yaşadık.  Bu kriz dünyada herkesin aynı anda yaşadığı bir kriz. Biz  bu krizi, en iyi şekilde hazırlık dönemi olarak kabul ettik. Hazırlıklarımızı yapıyoruz ve sezon başlar başlamaz hizmetlerimize devam edeceğiz.

Selçuk Meral : Çalışanlarınızla ilgili ne gibi önemler aldınız? Bu süreçte neler yapmaktasınız?

Yıldıray Karaer: İlk olarak devletin öngördüğü kısa çalışma ödeneğinin  tüm işletmeler için can suyu olduğunu söyleyebilirim. Biz de kısa çalışma ödeneğine grup şirketlerimiz olarak başvurduk. Bir kısım ekip arkadaşlarımız evlerinde çalışıyorlar. Bir kısmı ise izinlerini kullanıyorlar. Ayrıca biz maaş politikalarımız da da bir takım indirimler uyguladık. Çalışanlarımızın bize sağladıkları destek ile birlikte bir takım finansal önemlerimizi alıp bu süreci atlatma çabasındayız. Hem Kültür ve Turizm Bakanlığı’mızdan hem de Ulaştırma Bakanlığı’mızdan  almış olduğumuz destekleri de kaynağımıza katarak bu sıkıntılı dönemi yönetiyoruz.

Türkiye Özel Sektör Havacılık İşletmeleri Derneği -TÖSDİH olarak Ulaştırma Bakanlığı ve Devlet Hava Yolu İşletmesi’nden  beklediğimiz hava yollarında kullanmış olduğumuz mekanların kiralarının alınmaması gibi isteklerimizi  Sivil Havacılık Genel Müdürlüğümüze ilettik. Bakanlığımızla birlikte yapacakları görüşmelerden olumlu sonuç alırsak bu taraftaki desteklerle  de kaynağımızı güçlendirmiş olacağız.

Selçuk Meral : Şuan kaç çalışanınız var? Kriz sonrası istihdam politikanız nasıl olacak?

Yıldıray Karaer : Otellerimiz, hava yolumuz, tur operatörü  Hollanda ve Belçika ile hepsi birlikte  3500 çalışanımız var.  Üç aylık dönemde yani;  Nisan- Mayıs ve Haziran aylarını geçirmek üzere hazırlıklarımızı yaptık.  Şu an için personelimizi işten çıkarma gibi bir durum söz konusu değil.  Hava yolu ekiplerimizi dağıtmak da imkansız. Tüm ekibimizi hazır tutuyoruz.

Selçuk Meral : Ekibi ile  aile gibi yakın bir bağ kurabilen başarılı bir şirketsiniz. Sizi kutluyorum…

Yıldıray  Karaer: Çalışan arkadaşlarımızın bizim için çok önemli. Üç ayağımızda da   şirketimizde stajyer ya da öğrenciyken başlayan 20 yıldır bizimle çalışan arkadaşlarımız var. Onlarla artık aile olduk.  Ortağım Atılay Uslu ile birlikte operasyonların içindeyiz. 15 yıldır havacılık, 25 yıldır da tur operatörlüğü hizmeti veren bir grup olarak krizleri onlarla birlikte aştık. Onlara minnettarız.

Selçuk Meral : Kriz öncesinde büyüme hedefleri açısından çok iştahlıydınız, kriz sonrasındaki hedefleriniz nedir?

Yıldıray  Karaer Temmuz ayında sezona başladığımızı düşünürsek; bu aşamada daha önceki planladığımız hedeflerimizi daha geriye çektik. Bu  noktada büyümemiz olmayacağını çok iyi biliyoruz. Az önce 22 uçağımız olduğunu söylemiştim.  Bizim bir de 2019 yılından beri yaşadığımız max uçağı krizimiz var. O Max uçaklarından biri de biz de bulunuyor. Tam bir yıldır yerde yatıyor. Onun dışında 2019 ve 2020 yıllarında 7 tane daha Max uçağımız gelmedi. Bu krizle birlikte o 7 uçağımızı alamayacağımızı anladık. Bunların yerine 6 aylığına Güney Afrika’dan, Vietnam’dan, Yunanistan’danve Slovakya’dan 17 uçak anlaşması yapmıştık ve o uçakları da operasyonumuzun içine dahil edilecektik. Ayrıca 4 tane de yolda olan  sezona yetiştirmeye çalıştığımız uçağımız vardı. Kısacası; 2020 yaz sezonunda  42 uçakla  operasyona başlayacaktık. Şimdi bunları törpülemekle uğraşıyoruz. Bu durumda 17 uçağımızı bertaraf ettik. 4 uçağımızı ne yapacağımızı bilmiyoruz.  2020 sezonu için 42 uçak planlarken,  şu an 25 uçakla  bir operasyon yapmayı planlıyoruz.

BODRUM EN BÜYÜK YARAYI ALIR

Özellikle Ege Bölgesi’nde Bodrum, her krizde olduğu gibi bu krizde de en ciddi darbeyi  alacak. Antalya ise krizlerden sonra ilk canlanan bölgedir, yine aynı olacaktır. Bodrum için biz de iki uçağımızı yönlendirecektik ve planlamalarımızı bu yönde yapmıştık. Ama orada sezon  zaten kısa. Bu yıl da Temmuz ayında  sezon başlar ise Eylül sezonuna kadar  o bölgede oteller açılır mı, operasyon yapılır mı? bu da soru işareti…

Selçuk Meral : Corendon Turizm Grubu halka arz olacak mı?

Yıldıray Karaer: Bu grubumuzun kurumsallaşması ile de ilgili bir durum. Bu yapıyı gerçekleştirdikten sonra ileride düşünebiliriz.

Selçuk Meral : Aşı bulunduğu takdirde bu virüs gündemden düşer mi, sizin şahsi fikriniz nedir?

Yıldıray Karaer : Geçmişte Kuş Gribi, Domuz Gribi ve Ebola gibi krizler yaşadık. Bunlar geldi, geçti ve unutuldu. Tabi ki hiç biri bu kadar küresel olmamıştı. Dünyada binlerce hastalığın binlerce ilacı var ve bunun da ilacı bulunacaktır. Biz yine de mesajımızı yineleyelim, Evdekalın, maskenizi takın ve sosyal mesafenize dikkat edin.

SEZONA HAZIRLIK SÜRECİNDEYİZ

Selçuk Meral : Sizin sporcu tarafınızı da biliyoruz. İş yoğunluğundan fırsat bulamıyordunuz,  şu an spor yapabiliyor musunuz, evde nasıl vakit geçiriyorsunuz?

Yıldıray Karaer: Geçen gün tekrar yürüyüşlere başlamak istedim. Polis ekibi çevirdi. Zamanlamam yanlıştı.  Evde zaman zor geçiyor. Kendimi daha çok ofiste izole ediyorum. Her birimde nöbetçi ekip arkadaşlarımız var. Bir kısmı da evden çalışıyor. Biz bu evde kaldığımız dönemi hazırlık süreci olarak değerlendiriyoruz. Turizmci dostlarımızla ve yurtdışındaki  tur operatörleri ile sürekli iletişim halindeyiz. Bu süreçte yeniliklere ve değişikliklere hızlı adapte olmak için dünyada olan biteni yakından takip ediyoruz.

HAVACILIK VE OTELCİLİKTE YENİ UYGULAMALARLA KARŞI KARŞIYA  KALACAĞIZ

Selçuk Meral : Turizmde müşteri alışkanlıklarında da değişimler olacağını tahmin ediyoruz. Sizin bu konudaki düşünceleriniz nedir?

Yıldıray Karaer : Artık hem uçaklarda hem de otellerde müşterilerimize verdiğimiz hizmetlerde hepimiz daha dikkatli olacağız. Örneğin; uçakların havalandırması ve dezenfektesine daha çok dikkat edeceğiz. Bu süreçten sonra uçakların içindeki havalandırma sistemini insanlara daha detaylı anlatacağız. Oteller, bundan sonra ki süreçte hijyene daha çok dikkat edecekler.

Uçaklara ve otellere de  bazı sertifikasyon zorunluluklarının getirilebileceğini düşünüyorum. 11 Eylül Vakası’nın ardından terminallerdeki güvenlik önlemleri artmıştı. Ayrıca  uçaklarda sıvının çantalarda taşınması imkansız hale getirilmişti. Bu koronavirüs salgınından sonra da mutlaka yeni yaptırımlar gelecektir. Belki artık terminallerde maskesiz gezilmeyecek, uçaklarda maskesiz oturulmayacak. Oteller her şey dahil sisteminde açık büfe düzenin değişmesini tekrar gözden geçirecekler.  Bunları da zaman gösterecek. Ama sonuç olarak ciddi yeni uygulamalarla yüz yüze kalacağız.

Selçuk Meral: Bir Türk şirketi olarak bu krizdeki avantajlarınız ve dezavantajlarınız nedir?

Yıldıray Karaer: Bu krizin başlamasıyla birlikte medyada da gördüğümüz üzerine bir çok yabancı tur operatörleri ve hava yolu şirketi devletlerinden destek istediler. Türkiye’de de biz bu desteklerden faydalandık.  Hava yolu olarak riskimiz fazla, çünkü maliyetlerimiz çok yüksek. Hollanda Devleti’nin ya da İngiliz Hükümeti’nin turizmcilere vermiş olduğu destekler kadar Türkiye’de yüksek bütçelerde destek paketinden faydalanma imkanımız yok. Ama Türkiye’de turizmci olmamın en büyük avantajı; kendi aramızda bir yardımlaşmanın olmasıdır. Ayrıca şirketler ve çalışanlar arasında da çok büyük bir dayanışma olduğunu görmekteyiz. Türkiye olarak en büyük avantajımız ise; Kültür ve Turizm Bakanımızın bir turizmci olması. Bakanımıza kolay ulaşabiliyor ve bir birimizi çok iyi anlıyor olabilmemizdir.

Selçuk Meral : Kriz öncesinde Kayseri uçuşlarını başlatma planınız vardı, bu krizden sonra geçerli olacak mı ?

Yıldıray Karaer: Türkiye’de havacılık yapmanın bir avantajı var. Hem turistik anlamda hem de yurtdışında yaşayan gurbetçilerden dolayı etnik bir yolcu taşıma imkanımız var. Bu krizden sonra Temmuz’da sezona başlar isek; Antalya ve Ege ilk başlarda durgun olsa da yurtdışındaki gurbetçilerimizin yaz tatilleri ile birlikte hareketi başlayacak ve durmayacaktır. Kayseri için bir uçağımızı Almanya, Belçika ve Hollanda uçuşları için planlanmıştık. Uçuşlar açılır açılmaz, Kayseri operasyonumuza başlayacağız. Ayrıca Anadolu uçuşlarımızı da artıracağımızı da  buradan söylemek isterim.

LUFTHANSA, THOMASCOOK’A ÇARE OLMAZ

Selçuk Meral :Germanwings ve Lutfhansa’nın durumu ile ilgili görüşleriniz nedir?

Yıldıray Karaer : Germanwings o pazardan sonra zaten kapanmıştı. Lufthansa’nın sahibi olduğu Eurowing’i kurdular.  Fırsattan istifade temizlik yapılıyor diye düşünüyorum. Lutfansha için ise; Air Berlin’in iflasında da Lutfhansa alsın denilmişti. Thomascook’un ardından da hemen akıllara yine Lutfhansa geldi Fakat, Luftansa’nın sırtında ciddi bir yük var ve bu süreçte o da yüklerini hafifletmeye çalışıyor. Lufthansa’nın bu sıkıntılı ortamda Thomascook’a çare olacağını düşünmüyorum.

Selçuk Meral : Almanya’daki reisen bürolardan edindiğimiz bilgiye göre;  kredi kartı ile satın almaların iadesi gerçekleştiği fakat nakit yapılan ödemelerin hava yolları tarafından sadece ileri ki tarihli uçuşlarda kullanılması için kredi olarak hesaba geçtiği söyleniyor. Bu konuyla ilgili sektörün genel politikası nedir, siz nasıl bir yol izleyeceksiniz?

Yıldıray Karaer: Tur operatörlerinin ve seyahat acentelerinin  yolcuya iade yapmaması gerektiği hem Almanya’da hem de Hollanda’da kabul edildi.  İadelerin, bir yıl içinde kullanılması şartıyla voucher olarak yolcuya ve acenteye verilmesi kararı alındı. Biz Hollanda da bunu uyguluyoruz . Havacılık tarafında da Türk Sivil Havacılık Genel Müdürlüğümüzün de çıkarmış olduğu bir genelge ile yolcu biletlerinin iadesi değil, tarihinin ötelenmesi, tarihinin değiştirilmesi  ya da rotasının değiştirilmesi yönünde  bir uygulama var. Ne kadar süreceğini bilmediğimiz bu krizde bu para bizim cebimizde durmuyor. İleriye dönük ödemeler gerçekleştiriyoruz. Bu yüzden biletlerin iadesini yapmak hem hava yolu hem de tur operatörü olarak çok zor. Bu kararnamenin çıkarılarak bizim gibi şirketlere bu imkanın verilmesi nakit sıkışıklığı yaratmaması adına önemli bir fayda sağlamıştır.

HİÇ BİR ÜLKE TÜRKİYE OLMAKSIZIN TURİZM YAPAMAZ

Selçuk Meral : Kriz sonrasında uçaklarınızı ağırlıklı olarak Antalya’ya mı yönlendireceksiniz, yoksa  diğer destinasyonları daha aktif mi kullanacaksınız? Nasıl bir  planlama yaptınız?

Yıldıray Karaer: 25 yıldır turizm yapmaktayız. Yurt dışında da faaliyetlerimiz var. Ben turizmci olarak şunu söyleyebilirim; farklı destinasyonlarla da görüşmeler yapmaktayız.  Sonuç olarak  şunu çok iyi biliyoruz; hiç bir ülke Türkiye olmaksızın turizm yapamaz. Biz ülke olarak bu konuda çok şanslıyız. Dünyanın neresinde olursa olsun, yaz destinasyonun da Türkiye, kış destinasyonunda Mısır ve Türkiye tüm operatörlerin can simidi konumundadır.

ANTALYA KRİZ SONRASI TURİSTLERİN GELECEĞİ

EN ÖNEMLİ DESTİNASYON OLACAKTIR

Bu nedenle biz de bu krizden sonra tüm gücümüzü işimize aktaracağız. Eğer  turistler İtalya ve İspanya’daki salgından dolayı o destinasyonlara gitmeye imtina ederlerse; bu bizim lehimize olur. Türkiye’de bu kriz şu an çok iyi yönetiliyor. Özellikle Antalya, Sayın Valimiz Münir Karaloğlu’nun almış olduğu kararlarla çok iyi korunuyor. Türkiye’deki en temiz bölgelerden bir tanesi Antalya.  Bu açıdan değerlendirdiğimizde Antalya insanların kriz sonrası gelmek isteyeceği en önemli destinasyon  olacaktır.

FİYATLAR DÜŞECEK

Paket fiyatlarının düşeceğinden artık eminiz. Temmuz ayında otellerde,  hava yollarıda fiyatını indirmeden bu işi sürdüremez. Kaynak pazarlardaki yolcunun da bütçesi daraldı.  Onlar da daha uygun fiyatla, en iyi koşullarda tatil yapmak isteyecekler. Uygun fiyatlı en iyi ürünü veren destinasyon da zaten öncelikle Türkiye ve Antalya olacaktır.  Bizim de planlarımız bu yönde olacaktır.

Selçuk Meral : Türkiye’deki tur operatörlerinin devlet desteği ile ilgili  yetkili makamlarla görüşmeler halinde olduğunu biliyoruz. Bu konuyla ilgili son gelişmeleri sizden alabilir miyiz ?

Yıldıray Karaer : Şu anda bir gelişme yok. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü,  Yeni Ulaştırma Bakanımızla ve Bakan Yardımcımızla görüşme sağlayacaklar. Krizden doğan mali tablomuzu, Türk Hava Yolları dahil olmak üzere  onlarla paylaştık.. Şu anda görüşmelerin devam ettiğini söyleyebiliriz. Ancak yeni bir gelişme şu an için yok.

Selçuk Meral : Son olarak iletmek istediğiniz mesajınızı alabilir miyiz?

Yıldıray Karaer: Bu zor dönemde herkese kolaylıklar diliyorum. Bu dönemi en iyi şekilde değerlendirmek ve hazırlanmak için geçirmeliyiz. Tekrar sağlıklı günlerde görüşmek üzere.

Gm Talks İlk Bölüm: 10 Nisan 2019- Selçuk Meral & Yıldıray Karaer :  GM Turizm Ve Yönetim Dergisi Genel Yayın Yönetmeni korona günleri…

 

 

 

 

 

 

 

 

Yorum Yaz

This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.

The reCAPTCHA verification period has expired. Please reload the page.