We-Flytour-GM-Banner-Animation
atf_banner-02
Anasayfa Güncel Adil Gürkan: “Her Şeye Rağmen Güzel Haberler Var!”

Adil Gürkan: “Her Şeye Rağmen Güzel Haberler Var!”

GM TURİZM VE YÖNETİM DERGİSİ

Adil Gürkan: “Her Şeye Rağmen Güzel Haberler Var!”

Adil Gürkan, koronavirüs ile ilgili yazdı. Gürkan, “Her şeye rağmen güzel haberler var” yazısında koronavirüsle ilgili yaşanılan olumlu gelişmeleri anlattı.

Adil Gürkan

Önce, doğa ile ilgili güzel gelişmeleri paylaşalım. Her şey berbat gibi görünüyor, ama yaşam adeta detox yapmaya başladı. İnsanın sokaktan çekilmesi olumlu sonuçlar doğurdu. Karl Marx hayatta ve doğada her sürecin zıddı ile birlikte geliştiğini söyler. Yani bir sürecin tamamen olumsuz ya da tamamen olumlu boyutta olmayacağını vurgular. Her olumsuzluk olumlu gelişmeleri de tetikler. İnsan doğadan çekildi. Çevremize doğal bir makyaj geldi.  Hava önceki günlere göre çok berrak.  İnsan içine tertemiz bir hava çekiyor.

 

Dünya nefes alıyor artık

 

Uçaklar yakıt tüketmiyor. Havayolları kaynaklı karbon salınımı neredeyse sıfırlandı. Devasa yolcu gemileri kızağa çekildi. Denizi mahvetmiyorlar. Örneğin Venedik yıllar sonra tertemiz bir denize kavuştu. İçinde balıklar ve üstünde kuğular salınıyor. Fabrikalar, devasa AVM’ler, kalabalık mekanlar paydos. Elektrik, su, gaz tüketimi düştü. Gençlerimiz ve çocuklarımız sağlıksız mekanlarda abur cubur beslenmekten kurtuldu.

 

Tüketim çılgınlığı fren yaptı.

 

Caddeler bomboş. Araçlar petrol türevlerini yakıp suratımıza zifir üflemiyor. Binlerce yılın yorgunu yaşam, bir nefes almak için mola verdi. İnsanlık temizliğin, hijyenin, sağlıklı kalmanın, sporun, moralin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha, acı bir deneyim ile de olsa öğrenmiş oldu. Aileler bir araya geldi. İnsanlar sohbet denilen deryaya dalmanın ne kadar hoş, ne kadar güç verici ve rahatlatıcı olduğunu fark ettiler.

 

Gelelim insanlığın virüse karşı ortak savaşına.

 

Savaş terimini bilerek kullandım. Zira ortada bütün boyutları ile bir savaş var. Virüs aklı le insan aklı arasındaki savaş. O minicik canlıyı asla küçümsemeyin. Virüslerin hem cansız hem de canlı özellikleri vardır. Virüsü canlı yapan özellik üreyebilmesidir. Fakat cansız olarak görünmesinin sebebi ise, içine yerleşip onu üreme amacıyla kullanacağı bir hücre bulamadığı zaman “Kristal” bir yapıya dönüşmeleridir. Bu şekilde virüs tıpkı havada süzülen bir toz zerreciği gibi bir partikül halinde doğada serbest olarak dolanır. Ta ki canlı bir hücreye rast gelip onu üreme amacıyla kullanıncaya kadar. Yani dayanıklıdır. Virüslerin kendiliklerinden metabolizmaları yoktur. Bu nedenle kendi başlarına üreme yetenekleri yoktur. İçlerine girdikleri hücreleri zorlayarak yeni virüs üretmek için kullanırlar. Sonrasında da, konak hücreyi imha ederek hastanın vücudunda hızla çoğalmaya devam ederler.

 

Yani..

 

Bedene giriyor ve yerleştiği hücrenin şifresini kırıp tamamen kendisine köle yapıyor. O hücreyi yeni virüs hücrelerinin üretimi için kullanıyor.

 

Savaşta güzel gelişmeler var

 

En başa ileri orta yaş gruplarını sevindirecek bir haber koyalım; Tom Hanks iyileşti. 64 yaşındaki sanatçı, risk grubunda olmasına rağmen savaşta başarılı oldu.  “ Arkadaşlar merhaba. İyi haber: Coronavirüs testinin pozitif çıkmasından bir hafta sonra işlerin düzelmeye başladığını söyleyebilirim. Ateşim yok. Ağrılarım yok denecek kadar azaldı. Evde sosyal izolasyona devam.” Demek ki, güçlü bünyeler kaç yaşında olursa olsun, savaşı kazanabiliyor.

 

Konuya girmeden hemen farklı bir gözlem sonucunu paylaşayım.

 

Kim ne derse desin, Batı bu savaşta sınıfta kaldı. Doğu muzaffer çıktı. Batı saldırıyı kontrol etmekte zorlanıyor. Doğu çok daha dinamik ve çok daha agresif hareket ediyor. Dikkat ederseniz,  Güneydoğu Asya’da hem vaka sayısı hem de ölüm oranı çok düşük kaldı. Singapur, Hong Kong, Çin, Hindistan, Tayvan, Güney Kore ve elbette güzel ülkemiz Türkiye, kim ne derse desin tam bir başarı hikayesi yazdılar. Bakmayın İtalya ile Türkiye’yi kıyaslayan ve dehşet senaryoları kusanlara. Onlar korkmayı, endişe içinde kıvranmayı, panik yaratmayı seviyor. Denebilir ki, hormonlu bir birlik olan AB ve içindeki birkaç ülke krizi yönetemedi. Doğru teşhisi koymakta ve aksiyon almakta bile geciktiler. Görünen o ki, yakın gelecekte ekonomik ve politik masada kartlar yeniden dağıtılacak. Yeni bir oyun başlıyor. AB bu oyunda masaya oturabilecek mi, kenarda mı kalacak? Göreceğiz.

 

Çin, Hindistan, Güney Kore ve diğerleri

 

Çin, yeni inşa ettiği hastanelere yeterli sayıda hasta gelmediği için ikisini de kapattı. Virüs ile başladığı savaşta çok erken aksiyon alan Çin, birkaç hafta içinde devasa iki hastane inşa etmiş ve bir sağlık ordusunu cepheye sürmüştü. 103 yaşında bir Çinli büyükanne Wuhan’da 6 günlük bir tedaviden sonra tamamen iyileşti.

 

 

Apple Çin’deki 42 mağazasını yeniden açtı

 

Binlerce hasta tedavi edildi. Vaka sayısı düştü. Hasta sayısı, hastanenin rantabl çalışması için gereken sayıların çok altına düştü. Wuhan kabusu atlattı. Bu durumda da hastanelere gerek kalmadı.  Doktorlar maskelerini gülümseyerek attılar. Hindistan’da doktorlar Coronavirus tedavisinde başarı sağlamaya başladılar. Hindistan’da Safdarjung Hastanesi ( Yeni Delhi )nde tedavi gören 7 hasta iyileşti. Chlorphenamine, Oseltamivir, Retonovir ve Lopinavir ilaçları hastaların iyileşmesine önemli ölçüde destek oldu. Hindistan bu ilaçları küresel olarak tavsiye etmeye hazırlanıyor Hindistan’ın, o devasa nüfusu bu kadar kısa sürede disipline etmesi ve inanılmaz bir seferberlik başlatması her türlü takdiri hak ediyor.

 

İlacın bulunması o kadar gecikmeyecek

 

Hollanda’daki Erasmus Tıp Merkezi araştırmacıları coronavirusa karşı antikor bulduklarını açıkladılar. Merkez, çalışmaları ile ilgili bilgileri sitesinden düzenli olarak paylaşıyor. Cleveland Kliniği bir Covid19 testinin günler değil saatler içinde sonuç verdiğini duyurdu. Bu haber çok sevindirici ve buradan hareketle çözümün çok uzak olmadığı düşünülebilir. Güney Kore’den güzel haberler var. Covid- 19 vakası yok denilecek kadar azaldı. Salgının başladığı kaynağın hemen yanındaki bu küçük ülke süreci başarı ile yönetiyor.

 

İtalya’ya üzülelim, ama gerçekleri de görelim

 

İtalya’nın bu kadar büyük bir felaket yaşamasının en önemli nedeni Avrupa’nın en yaşlı nüfusuna sahip olmasıdır. Yaşlı nüfusun direnci virüsü yenmeye yetmiyor. İtalya önlem almakta gecikti. Bu söz ağızlara pelesenk oldu, ama gerçek bu. İsrail’de bilim insanları coronavirus aşısını bulmak üzere olduklarını açıkladılar. İsrail ve Dünyadaki Yahudi tıp insanları her zaman öncü olmuş ve çözümleri çok kısa sürede üretebilmişlerdir. İsrail’in her an güzel bir haber vereceğini tahmin ediyorum. ABD genelde başarısız bir performans sergilese de, Maryland’de 3 coronavirüs hastası tamamen iyileştiler. Birkaç gün içinde sağlıklı günlerine geri döndüler. Bunu da umutlu olmamız için nedenlerin arasına yazalım.

 

Kanada ve ABD-  kamu başarısız, bilim başarılı

 

Kanadalı bilim insanlarından oluşan bir ekip covid19 araştırmalarında çok önemli ilerlemeler sağladılar. Ekip, Covid19’u izole etmeyi başardı. Bu izole etme başarısı aşının geliştirilebilmesi için gerekli ortamı sağlayabilecek. Bir San Diego biyotek şirketi Duke Üniversitesi ve Singapur Ulusal Üniversitesi ile birlikte covid19 aşısını geliştiriyor. Arcturus Therapeutics aşıyı tanımladıklarını ve çok uzak olmayan bir zamanda üretime geçmeye hazırlandıklarını açıkladı.

 

ABD Oklahoma eyaletinden güzel bir haber var. Tulsa County’deki ilk coronavirüs hastası tamamen iyileşti. Tedavisi başarı ile sonuçlanan hasta, yakın zamanda yapılan iki covid testinden de negatif sonuç ile çıktı. Covid19’dan iyileşen hastalardan alınan plazma diğer covid19 hastalarına iyi geliyor. WHO Acil Durumlar Programı direktörü Mike Ryan iyileşmiş covid19 hastalarından alınan plazmanın gelecekte tedavi için kullanılmasının mümkün olacağını açıkladı.

 

Türkiye turizminin geleceği

 

Hiçbir kuşku duymuyorum. Çok başarılı bir sezon geliyor. Yaşanan suni dehşet ortamı en geç 6 hafta içinde gündemin alt sıralarına inecek.

 

TIP bu kez çok hızlı…

 

Özellikle Çin, Küba, Hindistan, Güney Kore, Kanada ve ABD’de çalışmalar çok hızlı sürüyor. Aşı ve ilacı duymamız yakındır. Biz işimize dönelim. Önümüzdeki iki ayı çok dikkatli ve hassas geçirelim. Kendimizi, ailemizi, çevremizi ve tesislerimizi koruyalım.  Türkiye turizmi şu ana kadar süreci iyi yönetti. Hiçbir olumsuz haberin çıkmasına izin vermeyelim.  Bozgunculara engel olalım. Çenelerini kapatmalarını sağlayalım. Klavyelerinden zehir kusmalarının önüne geçelim.

 

Bahar aylarında zorlu bir sınav var

 

Akdeniz otelleri şoku atlattı sayılır. Kriz yönete ustası turizmciler insiyatifi ele aldılar. Her tesis yöneticisi, kendi alanının çözüm üreticisi ve lideri oldu. Çalışma programlarında teknoloji devreye girdi. Turizmciler çok iyi oldukları bir alanın hakkını veriyor. Ekiplerin çoğunluğu uzaktan çalışma modeline geçti. Tesisler hijyen ve her türlü güvenlik önlemlerinde birkaç seviye birden atladı. Kapıdan itibaren bütün alanlar dezenfekte ediliyor. Yatırımcılar tesislerine inanılmaz bir ihtimam gösteriyor. En küçük bir kazaya meydan vermemek için her türlü önlem alınıyor. Mart, Nisan ve Mayıs aylarında oteller tepeden tırnağa bakım, ilaçlama, onarım ve hijyenik uygulamadan geçecek. Ben, Akdeniz otellerinin yazın çok güvenli birer sığınak olacağına inanıyorum. İşletmeler ekiplerine şimdiden gerekli eğitimleri vermeye başladılar. İyi şeyler olacak.

 

Böyle bir kış döneminden sonra tek çare- tatil

 

Avrupa, Kuzey Ülkeleri, Rusya, BDT ülkeleri, hepsi berbat bir kış yaşadı. Yüz milyonlarca insanın bedeni de ruhu da hastalandı. Kuzeyde herkesin suratı asık ve hepsi mutsuz… Yaşama kıvançları tükendi. Korku, baskılar, izolasyon, iletişim kopukluğu insanları yaraladı. Güçsüz bıraktı. İnsanların coşkularının önüne kurulan stres barajları onların yaşamlarını sürdürmesi için gereken enerjinin üretimini de kısıtlıyor.

 

Babaanneler.. Dedeler… Anneler.. Babalar.. Çocuklar.

 

Bir şeyleri özlüyorlar.

 

Türkiye’de ve özelikle Akdeniz’de çok bol olan bir şeyleri..

 

Güneşi. Kumsalları.. Tertemiz Akdeniz’i.. Otellerimizdeki vefakar çalışanları… Kat görevlilerinin, garsonların, belboyların, aşçıların gülen yüzlerini.. Doğamızı.. Yemeklerimizi.. İnsana olan sevgimizi ve saygımızı… Onlar Akdeniz güneşinin sağladığı D vitaminini özlüyor. Ve onların aradığı her şey Akdeniz’de.. Avrupa’nın tatil ülkeleri bu yaz denklemin dışında kaldı. Bunun en başta gelen nedeni de başta İtalya olmak üzere, bütün rakiplerin coronavirüs sınavından geçememesi. Eğer Mart, Nisan, Mayıs aylarında fire vermezsek… Eğer bedenlerin ve ruhların sevecen sığınağı olma misyonumuzu korursak.. Çok başarılı bir sezon yaşayacağız.

 

Ne olursa olsun, tatil bir zorunluluk

 

Tatil yapanlar üzerinde yapılan bilimsel araştırmalar, tatilin bedensel ağrıları azalttığını, uyku kalitesinin arttığını ve kişilerin tatil öncesine göre daha mutlu olduklarını gösteriyor. Bu faydaların beş hafta sonrasında da devam ettiğini gösteren bir çalışma da bulunuyor. Tabii, kendisine özel zaman ayıran ve tatilini olabildiğince keyifli geçirmeye odaklanan kişilerde bu “tatil etkisinin” daha da uzun devam ettiği belirtiliyor.” Tatilin asıl amacı insanları ruhsal ve bedensel olarak rahatlatmak. Nisan ve Mayıs aylarında, pr ve pazarlamamızı güven, sağlık, hijyen ve sevgi kavramları üzerine kurgulayalım.

 

Türkiye’ye en yüksek istihdam katkısını sağlayan turizm için beklentiler

 

Turizmin pr ve tanıtımına kamu olarak imza atın. Destek verin. 2020 sezonunda ssk primlerini erteleyin. 2021’den itibaren taksitle tahsil etmek üzere bir ödeme planı hazırlayın. Turizm yatırımcılarının kredi borçlarını 2 yıl faizsiz olarak öteleyin. Belirli bir limitin üzerine çıkan istihdama teşvik getirin. Yüksek istihdamı ödüllendirin. Bankalar erken rezervasyon ya da son dakika tatil satın almalarına düşük faizli kredi ile destek versin. Bu destek bir maya gibidir. Otellerin cirosunu yükseltir. Rahatlatır. Böylece turizm bütün sektörleri finanse etme misyonunu güçlü biçimde yerine getirir. Turizm 2020 yılında Türkiye’yi omuzlar.. Ülke kazanır!

 

GM Dergi’nin Diğer Haberlerini Okumak İçin Tıklayınız!

 

Yorum Yaz

This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.

The reCAPTCHA verification period has expired. Please reload the page.