Bulut; “Uzaktan Ve Kısa Süreli Çalışmak Mümkün Mü?”
İş ve Sosyal Güvenlik Uzmanı Dr. Mehmet Bulut, koronavirüsüne önlem için kısa çalışma ve uzaktan çalışma konusuna değindi. Bulut, iş verenler ve çalışanların akıllarındaki soru işaretlerini yanıtladı.
Son günlerde dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını Türkiye’de de ortaya çıktı. Ardından hükümet tarafından tedbirler alınmaya başlandı. Hiç kuşkusuz salgın çalışma hayatını da olumsuz yönde etkiliyor. Birçok sektörde insanlar korktuğu için işler durma noktasına gelmek üzere. Başta ücret ödemeleri olmak üzere birçok mali sorumlulukları yerine getirmemektedir. Ayrıca işverenler ve çalışanlar bazı esnek çalışma yöntemleri üzerinde kafa yormaya başladılar. Bu sebeple insanlardan bu konuyla ilgili sorular almaktayız.
Kısa Çalışma Ödeneği Hangi Durumlarda Mümkün Olur?
İşverenin, genel ekonomik, sektörel veya bölgesel kriz ile zorlayıcı sebeplerle işyerindeki haftalık çalışma sürelerini geçici olarak önemli ölçüde azaltması veya işyerinde faaliyeti tamamen veya kısmen geçici olarak durdurması hallerinde, işçilere İş-Kur tarafından kısa çalışma ödeneği ödeniyor. Yani ödeme işverene değil işçiye yapılmaktadır.
Burada şüphesiz ki bazı kavramların ne anlama geldiğini anlamak gerekiyor.
Genel ekonomik kriz, ulusal veya uluslararası ekonomide ortaya çıkan olayların, ülke ekonomisini ve dolayısıyla işyerini ciddi anlamda etkileyip sarstığı durumlardır. Zorlayıcı sebep ise, işverenin kendi sevk ve idaresinden kaynaklanmayan, önceden kestirilemeyen, bunun sonucu olarak bertaraf edilmesine olanak bulunmayan, dışsal etkilerden ileri gelen, geçici olarak çalışma süresinin azaltılması veya faaliyetin tamamen veya kısmen durdurulması ile sonuçlanan deprem, yangın, su baskını, salgın hastalık, seferberlik ve benzeri nedenleri ifade ediyor. Bu itibarla koronavirüs salgını da bir kısa çalışma nedeni olarak karşımıza çıkıyor.
Kısa Çalışma Ne Demek?
Kısa çalışma iki durumda söz konusu olabiliyor:
- Üç ayı geçmemek üzere, işyerinde uygulanan çalışma süresinin, işyerinin tamamında veya bir bölümünde geçici olarak en az üçte bir oranında azaltılması
- Üç ayı geçmemek üzere, süreklilik koşulu aranmaksızın en az dört hafta süreyle faaliyetin tamamen veya kısmen durdurulması
Kısa Çalışma İçin İşveren Başvuru Yapmalı
Yukarıda saydığımız sebeplerle işyerinde kısa çalışma yapılmasını talep eden işveren, İş-Kur’a ve varsa toplu iş sözleşmesi tarafı sendikaya yazılı bildirimde bulunur.
İşveren bildiriminde;
a) Genel ekonomik, sektörel veya bölgesel kriz ile zorlayıcı sebeplerin işyerine etkilerini ve zorlayıcı sebebin ne olduğunu,
b) İşyerinin unvanını, adresini, varsa toplu iş sözleşmesi tarafı sendikayı ve sosyal güvenlik işyeri sicil numarasını,
c) Varsa iddiasını kanıtlayıcı somut belgeleri,
belirtir.
Kısa Çalışma Ödeneğinde Şartlar Neler?
İşçiye kısa çalışma ödeneği ödemesi yapılabilmesi için iki şartın gerçekleşmesi gerekiyor:
- İşverenin kısa çalışma talebi İş-Kur tarafından kabul edilmeli
- Kısa çalışmanın başladığı tarihte, işçi çalışma süreleri ve işsizlik sigortası primi ödeme gün sayısı bakımından işsizlik ödeneğine hak kazanmış olmalı.
Kısa çalışma ödeneği, çalışanın son 12 aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının % 60’ıdır. Kısa çalışma ödeneğinin miktarı, aylık asgari ücretin brüt tutarının % 150’sini geçemez.
Uzaktan Çalışma Kapsamında Hangi İşler Var?
Korunavirüs salgını nedeniyle gündeme gelen bir başka husus ise uzaktan çalışma. Uzaktan çalışma; işçinin, işveren tarafından oluşturulan iş organizasyonu kapsamında iş görme edimini evinde ya da teknolojik iletişim araçları ile işyeri dışında yerine getirmesi esasına dayalı ve yazılı olarak kurulan iş ilişkisi olarak tanımlanıyor.
Yani bir işin uzaktan çalışma kapsamına girmesi için işçinin ya evinde ya da teknolojik iletişim araçları ile işyeri dışında çalışması gerekiyor.
Ayrıca söz konusu iş ilişkisinin yazılı olarak ve sözleşme ile kurulması yasal bir zorunluluk.
Sözleşmede Neler Olmalı?
Uzaktan çalışma yoluyla işçi istihdam edecek işveren işçisiyle kanunda belirtilen iş sözleşmesini imzalamak zorunda.
Bu iş sözleşmesinde;
- İşin tanımı,
- İşin yapılma şekli,
- İşin süresi,
- İşin yapılacağı yer,
- Ücret ve ücretin ödenmesine ilişkin hususlar,
- İşveren tarafından sağlanan ekipman,
- Verilen ekipmanın korunmasına ilişkin yükümlülükler,
- İşverenin işçiyle nasıl iletişim kuracağı,
- Genel ve özel çalışma şartları
gibi hükümlerin yer alması gerekiyor.
Dolayısıyla uzaktan çalışma imkanı olan işyerlerinin çalışanlarının da onayını alarak iş sözleşmelerini güncellemeleri gerekiyor. Ancak, işveren, uzaktan çalışma ilişkisiyle iş verdiği çalışanın yaptığı işin niteliğini dikkate alarak iş sağlığı ve güvenliği önlemleri hususunda;
- Çalışanı bilgilendirmek,
- Gerekli eğitimi vermek,
- Sağlık gözetimini sağlamak,
- Sağladığı ekipmanla ilgili gerekli iş güvenliği tedbirlerini de almakla yükümlü.
Ücret Garanti Fonu Devreye Sokulabilir mi?
Koronavirüs salgınında ücret garanti fonunun devreye sokulup sokulamayacağı da kafalara takılan sorular arasında. Kısaca belirtelim ki mevcut sistemde böyle bir imkan yok. Çünkü 4447 sayılı Kanunda yer alan düzenlemeye göre ücret garanti fonu şu durumlarda devreye giriyor;
- İşverenin konkordato ilan etmesi,
- İşveren için aciz vesikası alınması,
- İflas veya iflasın ertelenmesi nedenleri ile işverenin ödeme güçlüğüne düşmesi.
Bu durumlarda işçilerin iş ilişkisinden kaynaklanan üç aylık ödenmeyen ücret alacakları ücret garanti fonundan karşılanıyor.
Şahsi düşüncemiz, yasama organının bu noktada devreye girerek salgın hastalık gibi durumlarda kısa çalışma uygulaması ile birbirini tamamlayacak şekilde ücret garanti fonunu kapsama sokacak bir yasal düzenleme yapılması. Böylece işverenlerin ve çalışanların bu sıkıntılı ortamda sorunlarına bir nebze de olsa çözüm bulunabilecektir.
GM Dergisinin Diğer Haberleri İçin Tıklayınız!