Ferhan Yönter; Bu Meseleyi Kadınlar Ve Erkekler El Ele Çözecek
Kilit Hospitality Group Dijital Pazarlama & CRM Direktörü Ferhan Yönter ile dijital pazarlama hakkında çıkardığı kitabı ve teknolojideki cinsiyet eşitliğini konuşma fırsatıı bulduk. Yönter, “Global gelişimde Türkiye’nin hak ettiği yeri alması için kadın erkek el ele teknolojinin gelişiminde yer almalı” dedi.
Bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?
Antalya’da doğdum. Eğitim hayatımın bir kısmını İstanbul’da, büyük kısmını Antalya’da tamamladım. Bir Antalyalı olarak, 90’lı yıllarda turizmin en parlak dönemlerinde mesleğe adım atmanın keyfini hatırlayanlardanım. Sosyoloji eğitimi aldığım esnada konunun derinlemesine indikçe bireyler arası ilişkilerin küresel sosyal etkileşimlere evrildiğini ve bunun en gerçek yansımasının sosyal mecralar üzerinden geniş bir alana yayılışını fark ettim. Konunun uzmanlığı için Antalya Bilim Üniversitesi’nin Dijital Pazarlama ve Sosyal Medya Yönetimi sertifika programlarına katıldım. 32 yıl turizm sektöründe çeşitli alanlarında görev yaptım, iş hayatımın son 8 yılında dijitalleşen dünyadayım ve uzun bir süre daha buralarda olacağıma inanıyorum.
Kilit Hospitality Group’taki görevinizi anlatabilir misiniz?
8 yıldır Kilit Hospitality Group’ta Digital Marketing & CRM Direktörü olarak görev yapmaktayım. Grubumuz konaklama sektöründe 3 marka (Crystal Hotels-Amara World Hotels-Nirvana) ve 20 tesisle hizmet vermektedir. Biz Dijital Pazarlama & CRM Departmanı olarak iyi bir ekibiz. 2017 yılında Social Media Awards Turkey’de ‘Sosyal Medyayı En İyi Kullanan Marka’ kategorisinde bronz ödülümüz var. En önem verdiğimiz konu, bizi tercih edenleri sürekli dinliyoruz ve birebir sıcak bir iletişim kurmaya özen gösteriyoruz.
Kilit Hospitality Group Türkiye’nin en büyük otel zincirlerinden biri. Böyle büyük bir şirketin Dijital Pazarlama süreçlerini merak ediyoruz. Sizden dinleyebilir miyiz?
Henüz markalar tarafından yeni yeni fark edilen dijital dönüşüm zorunluluğunu biz çok erken fark etmiş ve harekete geçmiş bir grubuz. 2017 yılında Social Media Awards Turkey’de ‘Sosyal Medyayı En İyi Kullanan Marka’ kategorisinde bronz ödülümüz var. Bu konuda yönetim kurulumuzun desteği de inanılmaz önümüzü açmıştır. Dijital dönüşüm ile birlikte tüm sektörlerde müşteri talepleri değişti. Klasik sistem pazarlama, kitle turizmi önemli ölçüde ve hızla kişiselleştirilmiş, özelleştirilmiş pazarlamaya evrilmekte. Bu da CRM dediğimiz müşteri ilişkileri yönetimine son derece önem verilmesi zorunluluğunu getirdi. Klasik sistem pazarlamada ürün üretilir ve pazarda müşteriye sunulurdu. O ürüne ihtiyacı olan müşteri sizi ve ürünü arayarak bulur, temin ederdi. Artık bu sistem öldü diyebiliriz, müşterinin tüketim alışkanlıkları üreticiler tarafından öngörülüyor ve müşterinin ihtiyacı doğrultusunda üretim yapılıyor. Yani müşteri ürünü aramadan siz müşteriye onun ihtiyaçları dahilinde hazırlanmış ürünü götürüyorsunuz. Bu da markaları son dönemin olmazsa olmazı data toplamaya yönlendiriyor. Ama etkin yönetimde sadece boş data toplamak işe yaramıyor tabii ki. Çok data çok karışıklık demek. Bu dataların doğru kullanımı ve doğru stratejilerle değerlendirilmesi, işlenmesi ile müşterileri sadık tüketiciniz haline getirmek çok mümkün. Bu yöntemle markanızın açık ara fark yaratabileceğinden emin olabilirsiniz.
Güven kazanmak yapacağınız tüm çalışmalardan, geliştireceğiniz tüm stratejilerden çok daha önemli. Markanıza güvenilmiyorsa siz bir hiçsiniz. Önce tüketiciye “Bana inan” diyoruz. Çünkü tüketiciler inandıkları şeyin peşinden gidiyorlar ve güvenmeden başka boyutlara geçmenin bir anlamı yok maalesef. “Bizi kullan” demeden önce “Bize güven” demek gerekiyor. Diğer taraftan empatinin önemini de unutmamak gerekiyor, tüketici ile empati kurmak iletişimde birkaç adım öne geçmeniz demektir.
Şirket için dijital pazarlama hakkında bir kitap hazırlamışsınız. Bu kitapta neler bulabiliriz?
Biliyorsunuz dijital, dijitalleşme, dijital dönüşüm, dijital pazarlama ve daha onlarca sıralayabileceğim terim ve tanım var bu konuda. Evet genel olarak yapılması gerekenler biliniyor gibi görünse de, ‘kurumsal marka itibar yönetimi’ kuralların ve bir sistemin üzerine oturması gereken bir konu. Biz de yıllardır tüm gelişmeleri takip ediyoruz tabii ki ama kurumsal yapıya dönüştürmek vakit aldı diyebiliriz. Teknolojinin bu kadar hızlı geliştiği bir platformu kullanmaktan bahsediyoruz. Her gün sürekli güncellenen mecralarda çalışıyorsunuz, hem bu güncellemeleri takip edip kaçırmamak hem bu mecraları kullanarak pazarlama stratejileri geliştirmek ve hayata geçirmek için çok ama çok hızlı olmak zorundasınız.
İşte bu el kitabımda ‘dijitalde kurumsal marka yönetimi’ nasıl olur, adımları nedir, kurumsal bir markanın dijital dönüşümü nasıl olur ve biz bu dönüşümü nasıl yapıyoruz, adım adım yazdım. Ama grup için yazılmış bir el kitabı oldu tabii ki. Şimdi bir seri el kitabı yazmak planlarım dahilinde. Bu işe ilk başlayanlara ve daha ileri aşamalara çıkmak isteyenlere step by step yol gösterecek, tecrübelerimi hikayelerle anlatacağım bir seri olacak.
Teknoloji sektöründe cinsiyet eşitsizliği olduğunu düşünüyor musunuz?
Bu konuya üzülerek “Evet” demek durumundayım. Ne yazık ki teknoloji sektöründe erkekler çok daha fazla görev yapıyor. Çünkü toplum kültürümüzde var olan, teknoloji erkek işidir kodlamaları ile yetiştik hepimiz. Erkekler evdeki elektrik, elektronik işlerini üstlenirler, kadınlar yemek yapar tarzı bir kültürümüz mevcut. Ben kesinlikle sadece kadınlar demiyorum, yanlış anlaşılmasın. Bir çeşitliliğin zorunluluğundan bahsediyorum. Kadın beynindeki duygu ve detayları belirleyen nöronlar ile erkeğin analitik düşünmesini etkileyen nöronların birlikte oluşturacağı güç inanılmaz başarılara imza atabilir.
Kadınların sektörde daha fazla yer almasını sağlamak adına neler yapılabilir?
Üniversitelerde yavaş yavaş bu bölümler açılmaya başladı, spesifik konularda özel online eğitimler de mevcut. Bildiğim kadarıyla çok yeni bir girişim daha var, teknolojide kadın derneği kuruldu. Bu sektörde yer edinmek isteyen, meraklı, araştırmacı, yaratıcı, cesareti ve özgüveni yüksek kadınlara destek amaçlı bir dernek. Gelişmeleri bu platformdan da takip edebilirler.
Peki; teknolojide kadın egemenliği arttığı takdirde ne gibi pozitif gelişmeler göreceğimizi düşünüyorsunuz?
Kadının gücü toplumun gücü demek. Global gelişimde Türkiye’nin hak ettiği yeri alması, içinde olması için kadın erkek el ele teknolojinin gelişiminde yer almalı diye düşünüyorum.
Kadının dönüştürücü, olumlu, yaratıcı özellikleri teknoloji alanında da kesinlikle var olmalı. Özellikle üst düzey yönetici pozisyonunda bu sektörde kadınlara çok ihtiyaç var. Bu anlamda çeşitliliğe bir an önce ulaşmak durumundayız. Teknolojinin bu kadar hızlı gelişme kaydettiği bir dönemde, kadınların uzak kalması bir süre sonra kadın gücünün yok olması boyutlarına ulaşacaktır. Kadının güçlendiği yerlerde hayatın daha güzel olduğuna inanıyorum.
Son olarak gelecekteki projelerinizi öğrenebilir miyim?
Hedefim dijitalleşen dünyada kadın tarzı stratejiler geliştirmeye öncü olmak. Kadının gücünü teknolojide kullanabilmek adına sosyal sorumluluk projeleri planlıyorum. Evde üretim yapabilen kadınlar dijital mecralar üzerinden gelir elde edebilir, bu konuda mutlak projeler geliştirmek ve hayata geçirmek istiyorum.
Buna kendi ekibimden başladım aslında. Ekip yüksek oranda kadınlardan oluşuyor, bu konuda pozitif ayrımcılık yaptığımı açık yüreklilikle kabul ediyorum. Enerjisi çok yüksek bir ekibim var, yaptığımız işi seviyoruz (gülüyor).
Markalaşma, kurumsal marka itibar yönetimi, dijital pazarlama ve sosyal medya yönetimi konularında markalara danışmanlık ve eğitim vermek adına projelerim mevcut, en kısa zamanda hayata geçirmeyi planlıyorum.
Teknolojinin en büyük handikabını da göz ardı etmiyoruz diyerek son noktayı koymadan önce, önemli bir noktada büyük bir tüyo vermek istiyorum.
Hani bundan 20-25 yıl önce izlediğimiz filmlerde robotlar vardı ve biz bir gün gelecekler korkusu yaşıyorduk. Korkanlar için kötü bir haberim var, o robotlar çoktan geldiler, hepimizin cebindeler. Ciddi anlamda gözetleniyoruz.
Günümüzün büyük çoğunluğunu bir şekilde dijital platformlarda geçiriyoruz ve o platformların arka planlarında çalışan algoritmalar bizi öngörülebilir hale getiriyor. Yani ne beğeniyorsanız aslında size onu gösteriyorlar.
Yapmayın, yapay zekalara, algoritmalara yenilmeyin.