Cengiz Topçu, 2020 Turizmini Ve Sonraki Süreci Anlattı
ExoticTourism’in Kurucusu Cengiz Topçu, hareketli geçen bir sezonun ardından 2020 ve sonrasını değerlendirdi. Topçu, özellikle dijital gelişmelerin baş döndürücü bir hızla geliştiği dünyada bu durumun turizm hareketlerine ve misafir tercihlerinde rol oynamasının kaçınılmaz olacağını söyledi. Topçu, bu durumu göze alarak yapacakları tanıtım çalışmalarına daha fazla yoğunluk vermeleri gerektiğinin altını çizdi.
“Sosyal Medyanın Nimetlerinden Yararlanılmalı”
Görsel ve yazılı metinin aksine sosyal medyanın nimetlerinden yararlanılması gerektiğini söyleyen Cengiz Topçu, gelecek yılların programlanmasının yapılması gerektiğini belirtti. Topçu şöyle devam etti : “ Bu alanda yerel ve bakanlık bünyesinde yapılan çalışmaları desteklemek ve cesaretlendirmek gerekmektedir.”
Topçu, özellikle bölgemizdeki misafirlerin destinasyona daha rahat ulaşım sağlamaları gerektiğini sözlerinde vurguladı. Topçu, bu destinasyona ulaşmada önemli yer tutan Gazipaşa Havalimanının kapasitesinin arttırılması gerekiyor. Antalya’ya inen misafirin bölgemize ulaşmasında kullandığı karayolunda süreyi azaltacak çerçevesinde ele alınabilir.. Artık misafir kabul edilebilir bir konfor içinde ve süre zarfında konaklama tesisine ulaşabileceği destinasyonları seçme konusunda daha hassas davranmaktadır” dedi.
“En Şanslı Olduğumuz Konu Konaklama Sektörü”
Topçu, “ Belki de en şanslı olduğumuz konaklama sektörümüzdür. Burada yapılması gereken ana husus yenileme gereken tesislerin bir an önce bu tadilatları yapmasıdır” dedi. Topçu, ayrıca misafirin konaklama tesislerinde aldıkları hizmeti eksiksiz alma konusunda hassasiyetin göz önüne alınması gerektiğini vurguladı.
“Lise Ve Üniversitede Verilen Eğitimler Sektörün İhtiyacına Göre Ayarlanmalı”
Topçu, sektörde hizmet veren ve misafirle direkt yüz yüze kalan personelin eğitimine her alanda önem verilmesi gerektiğinin altını çizdi. Topçu, “ Belki bu önümüzdeki yıllarda karşılaşma ihtimali olan sorunlarımızdan biri gibi durmaktadır” dedi. Topçu, turizm liselerinin ve hatta üniversitedeki turizm bölümünün müfredatı ve eğitim süresi sektörün ihtiyacına göre ayarlanması gerektiği vurguladı. Topçu şöyle devam etti: “ Burada okuyan gençlerin bu mesleğin eğitimi ile yaşayarak öğrenme çalışmaları daha yoğunlaştırılmalıdır. Böylece sektörün ihtiyacı olan personel sorununa da bir nebze çare olunabilir.”
“Misafirler Artık Her Şeyin Farkında”
Topçu, “Misafir artık gerek atıkların nasıl değerlendirildiği gerekse enerjinin ve suyun üretilmesinden kullanılmasına kadar hem konaklama sektörünün hemde destinasyonun ne yaptığıyla daha yakından ilgilenmeye başlamış ve bu anlamda çevreye, hayvana ve sosyal konulara duyarlı yerleri tercih sıralamasında ön plana almaya başlamaktadır. Bununla ilgili çalışmaların hem destinasyon anlamında hemde işletmeler anlamında daha görünür şekilde yapılmaya başlanması ve bunu misafire hissettirmesi pozitif anlamda katkı sağlayacaktır” dedi.
Destinasyonda sunulan hizmetlerin çeşitlendirilmesinde üzerine düşmeleri gerektiği unsurlardan biri olduğunu cümlesinde belirten Topçu,“Genel olarak baktığımızda misafire sunulan tur hizmetlerinde on yıllarca çok büyük değişiklikler görünmemektedir. Buna biraz daha çalışmamız gerekmektedir. Özellikle deniz-kum-güneş üçlüsüne gelen misafir bundan vazgeçmek istememektedir. Bu nedenle yarım günlük yeni alternatif turlar ve güzergahlar üzerinde çalışılmalıdır” dedi. Topçu, artık gelen misafirin yörenin mutfağını da merak ettiğini ve bunu deneyimlemek istediklerini söyledi. Bununla ilgili yerel yönetimlerle işbirliği içinde çeşitli alternatifler üretilebileceğinin altını çizen Topçu şöyle devam etti: “ Belkide en büyük eksiklerimizden biri gerçek anlamda Türk gecesi sunulan bir aktivitenin olmamasıdır. Özellikle her şey dahil sisteminin talep edildiği dikkate alınarak burada yine yerel yönetimin katkısıyla düzenlenecek bir aktivitenin olumlu geri dönüşleri olabilir.”
“Antalya Bölgesindeki Kruvaziyer Turizme Kazandırılmalı”
Topçu, “Sektörün direncini arttırmak ve olası kötü senaryolara karşı önlem amacıyla bakanlığında katkılarıyla direk ve tarifeli uçuşların bölgeye olan sayılarının arttırılması bundan sonraki yıllara daha güvenli bakmamızı sağlayacaktır” dedi. Özellikle THY ve Sunexpres’in bununla ilgili çalışmalarının olduğunu dile getiren Topçu, var olan diğer havayolları da bu konuda özendirilmesi gerektiğinin ve desteklendirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Antalya bölgesinde ki kruvaziyerin turizmine kazandırılması gerektiğini vurgulayan Topçu, bu anlamda çalışmalar bakanlık tarafından desteklenmelidir” dedi. Topçu şöyle devam etti: “Destinasyona gelen misafire destinasyonda sunulan hizmetlerinde kabul edilebilir olması gerekmektedir. Yıllarca tartıştığımız konu başlıkları olan trafikten çevre düzenlemesine, temizlikten gece hayatına kadar bir çok başlık altında toplayabileceğimiz sorunları giderme hızımız gelecekte ekonomik seviyesi yüksek misafirin gelmesini de etkileyecektir.”
Misafir gideceği yerdeki etkinliklerden haberdar olmak istemektedir diyen Topçu,” Bu tatil planlamasını yaparken dikkat ettiği bir unsur olmaya başlamıştır. Bu nedenle etkinlik takviminin bir yıldan önce hazırlanması misafire kolaylık sağlayacaktır” dedi. Topçu, misafirin yerel acentelerden aldığı tur ve transfer hizmetinde aldığı hizmetin kalitesinin arttırılmasını beklediğini belirtti. Topçu,“Özellikle çevre turu düzenleyen yerel acentelerin verdikleri hizmetlerin kalitesinde kendilerini sorgulaması ve bununla ilgili çalışmalar yapması gerekmektedir. Bu turlardan mutsuz ayrılan misafir tüm destinasyonla ilgili olumsuz fikirlere kapıla bilmektedir” dedi. Topçu, Alanya özelinde belki de ilk hedeflerinin 12 ay turizmden önce verimli geçeceği 8-9 ay turizmin hareketleri olması gerektiğini cümlesinde vurguladı. Topçu şöyle devam etti : “Hem üretilen kişi anlamında hemde elde edilen gelir anlamında hedefimiz olan yüksek rakamlara gelecekte ulaşmak bir önceki yılda yaşanılan ve çeşitli ortamlarda konuşulan sıkıntıların ne kadarının bir sonraki yılda çözüldüğü ile alakalı olacaktır. Unutmayalım misafir her geçen sene daha seçici davranmakta ve talepleri değişmektedir. Hem yerel hem kamu yöneticiler hem de yaşayanlar olarak buna ayak uydurmamız gerekmektedir.”