TUI Almanya CEO’su Ebel: “Yanınızdayız, Kayıpları Birlikte Telafi Edeceğiz!”
TUI Almanya CEO’su Sebastian Ebel ile Gm Dergi Genel Yayın Yönetmeni Selçuk Meral çok özel bir röportaj gerçekleştirdi. Meral, üç yılın ardından Türkiye’ye gelen Ebel ile Thomas Cook iflasını ve otellerle çalışma sistemini konuştu.
Selçuk Meral: Bu Thomas Cook kriziyle Türk turizmcisi, otelcisi her zamankinden daha endişeli, her zamankinden daha güvensiz. Fazlasıyla uzun olan tahsilat dönemlerine yeni çareler arıyorlar. Bu konuda bir öneriniz var mı?
Sebastian Ebel: TUI’nin finansal rakamlarını incelediğinizde ki her çeyrekte bu rakamlar güncellenmektedir, burada rahatlıkla görülecektir ki TUI ticari olarak son derece başarılı ve sağlam. Ticari ilişkilerde de bu temel bir ilke ve gereklilik. Doğal olarak şimdi bu ihtiyaca nasıl cevap vereceğimizi düşünüyoruz ki otelci partnerlerimize yardımcı olabilelim, destek verebilelim ki birçoğu hali hazırda partnerimiz ve yeni talepleri de var. Bizim yapabileceğimiz önümüzdeki süreçte bu pazarın müşterilerini kaybetmemek için destek olmak ve olanak tanımak. Ne yazık ki bu krizde çok önemli bir uçak filosu da kaybedildi. Şimdi hızlıca mümkün olan tüm uçak kapasitelerini yaratarak buraya gelmek isteyen misafire gelebilme olanağını sağlamak istiyoruz ki sadece çok iyi bir otel değil aynı zaman da gelebilmeleri için çok iyi uçuş olanağı da sağlayabilelim. Ekibimiz bu konuda çok azimli çalışıyor ki bir an evvel uçuş kapasitelerini arttırabilelim.
Selçuk Meral: Thomas Cook’un bu filosu artık uçamayacak mı, ne olacak onlara, buharlaşacaklar mı?
Sebastian Ebel: Bence bu uçakların önemli bir bölümünü kullanmak artık mümkün olmayacak ki daha önce Airberl’in krizinde de bunu gördük; ki 737max’larında kullanım dışı olmasından dolayı uçak eksikliği hat safhada. Pazarların özellikle Asya ve Amerika gibi destinasyonların bu kapasiteleri anında emeceğini düşünüyorum. Bizim ödevimiz yeni uçak kapasitelerini sağlayabilmek. Bu konuda da iyiyiz, ancak daha fazla uçağa ihtiyacımız var.
Selçuk Meral: Thomas Cook’un online dünyaya adaptasyonunun geç kaldığı söyleniyor ve batışına da sebep olarak gösteriliyor. Siz de bu transformasyon nasıl, online dünyaya adaptasyonunuzu anlatır mısınız?
Sebastian Ebel: Oluşan bu boşluğu doldurmak için normal geleneksel iş süreçleri ile cevap vermeyeceğiz. Bizimle çalışmak isteyenler için çok hızlı hareket ederek yeni yöntemler ile sürece hareket kazandıracağız. Bu hedef pazarlar da ülkeden ülkeye değişkenlik gösterecektir. İngiltere’de, İskandinav ülkelerinde farklı, Almanya’da farklı olacak. Çünkü her ülkenin kendine göre güçlü ve zayıf yönleri, farklı satın alma alışkanlıkları var, bu da iyi bir şey. Bizim için önemli olan bütün pazarlarda ve yöntemlerde iyi olmak ve hızlı hareket edebilmek. Almanya ve Almanca konuşan ülkelerde geleneksel yöntem geçerliliğini daha çok çok uzun bir zaman koruyacaktır. Ama bizim özel bir tercihimiz yok. Tüm satış yöntemlerinde ve misafire ulaşım kanallarının hepsinde çok iyi olmalıyız. Nihai kararı veren, yöntemi belirleyen ve satın almayı gerçekleştiren müşterinin kendisidir.
Biz birinde değil, tüm satış yöntemlerinde ve kanallarında bu gerek online gerekse geleneksel pazarlarda, daha önce belirttiğim gibi, çok iyi olmalıyız. Ülkelere göre farklılık gösteren oranlar var. Örneğin; online satın alma oranı, İngiltere’de %60 -80, İskandinav ülkelerinde %90. Bu ülkelerde online oyuncular kadar iyi olmalıyız. Ve bu alanda çok büyük yatırımlar yaptık. TUI App önemli sayılara ulaşıyor. Ama online metotlar ile bir Alman’ın alışveriş yapması daha zor iken, İskandinav pazarında misafirlerin geleneksel seyahat acentesine gitmesi zor. Her pazarın kendi özellikleri var. Dolayısıyla tüm alanlarda çok iyi olmalıyız.
Selçuk Meral: Türkiye turizmine ve konaklama sektörüne yeni haberleriniz var mı?
Sebastian Ebel: Temel göstergeler Türkiye için çok çok olumlu. Bölgesel faktörler, temel ilkeler iyi, oteller ve otelciler çok iyi. Böyle zor bir durumda bizim yapabileceğimiz öncelikle yanınızda olmak ve kaybı mümkün olduğunca telafi edecek adımları atmak. Burada zaman ve hız çok önemli. Görüyorum ki otelci partnerlerimizle çok hızlı kararlar alıp adımlar atacağız. Burada otelciler çok hızlı kararlar alıp harekete geçmeyi başarıyorlar. Türkiye’de faaliyette olan herkesin bu durumda çok hızlı reaksiyon göstermesi gerektiğine inanıyorum.
Selçuk Meral: Alman pazarında Türkiye’ye karşı eğilim ve ilgi ne yönde ilerliyor?
Sebastian Ebel: Belirttiğim gibi Türkiye yine birkaç sene önceki durumuna geldi, kayıplarını geri kazandı. Daimi misafirleri ve hizmet fiyat dengesi ile büyüme potansiyeli çok çok yüksek. Uçak desteklerimiz vardı. İnanıyorum ki turizm politikasının karar vericileri yine destekleyici olma imkanı bulurlarsa, bu potansiyel çok daha yukarılara taşınır.
Tabii her ticari faaliyette, yatırımcı buna ne kadar yatırım yapabileceğine bakarak adım atmakta. Yeni uçak kapasitelerine ne kadar yatırım yapılabileceğine, rakip destinasyonlar ile rekabet düzeyine ve bu yarış da kendisinin nasıl iddialı kalacağına bakmak zorunda. Bu konuda Türkiye’deki karar vericiler sadece büyüme potansiyeli ile yetinmeyip, önemli adımlar atabilir ve çok şey yapabilirler. Büyümeyi çok hızlandırabilirler; çünkü temel koşullar çok iyi.
Gm Dergi’nin diğer haberleri için tıklayın.