Alman Turist Niye Gelsin?

 Alman Turist Niye Gelsin?

5 milyon Alman turist hedefi ile yola çıktığımız 2019 yılında Haziran sonu itibarı ile ülkemize gelen Alman turist sayısı 2 milyona yaklaştı. Bunun ne kadarının Alman vatandaşlığına geçen yabancılar, ne kadarının Alman vatandaşı olduğuna dair bir istatistiğimiz yok.

Yazar: NBK Touristic Genel Müdürü Recep Yavuz

Türk turizminin başından beri belkemiğini oluşturan Almanya pazarı ülke turizmimiz için büyük önem taşıyor. 2016-2017 yıllarında Almanya ile yaşadığımız sorunları bir kenara bırakırsak artık ilişkilerin düzelme sürecine girip, sorunların ateşinin soğuduğunu düşünmek aşırı iyimserlik olmaz sanırım.

Geçen hafta geldiğim Nürnberg-Antalya Charter uçuşunda çok az Alman vatandaşı olması dikkatimi çekti. Birkaç acentacı arkadaşa teyid ettirdim, ‘uçaklardan çıkan Alman vatandaşı sayısı sanıldığı kadar yüksek değil’ dediler.

Belli ki hala Almanların önemli bir kesimi Türkiye’ye gelmekten imtina ediyor. Pek kinci ve takıntılı olmadığını bildiğim Almanların bu tavrının gerçek nedeni nedir?

Elbette hala Alman basınına yansıyan olumsuz Türkiye haberleri bun da büyük etken. Ancak bununla birlikte bence daha önemli bir etken var: Alman Dışişleri Bakanlığının Türkiye sayfasındaki aşırı olumsuz tutum.

BUNU OKUYAN ALMAN GELMEZ…

Her Alman turist tatilinden önce Alman Dışişleri Bakanlığının portalinde gideceği ülkenin Seyahat ve Güvenlik sayfasına bir göz atar. Bu sayfa o kadar önemlidir ki Seyahat Hukukunu bile belirler. Seyahat uyarısı verilen yere giden Vatandaş için herhangi bir sorumluluk kabul edilmez. O yüzden ‘gitmeyin’ uyarısı bir ülke için Alman turist kaynağının kuruduğuna işarettir.

Bilgilendirmeler aslında tarafsız ve objektif bir şekilde yapılmaktadır. Her ülkede gelişen olaylara kısaca değinerek bölgeye gidecek turistin tedbir alması istenir.

Mesela Japonya’ya gidenlere Fukushima faciasından dolayı kısmı seyahat uyarısı vardır.

İtalya’daki turistik bölgelerdeki hırsızlıklara karşı tatilciler uyarılır. Ayrıca deprem riski hatırlatılır.

Belçika’da birçok bölge adı verilerek küçük kriminal olaylara dikkat çekilir.

Fransa’nın 2015 yılından beri Terör gruplarının hedefi haline geldiği ve dikkatli olunması gerektiği belirtilir.

Yunanistan’da hırsızlık ve gösterilere dikkat çekilen bilgiler var.

İngiltere için Brexit e dair gelişmelere hazırlıklı olunması uyarısı var.

İsrail için 98.sokağın doğusu ve Gazze şeridi konusunda uyarı yazıları var.

İspanya için Katalanların dönemsel eylemleri, büyük şehirlerdeki hırsızlık olayları ve yaz aylarında orman yangınlarına dair bilgilendirmeler var.

Alman turistin % 30-40 ı bu ülkelere gidiyorlar. Bir o kadarı kendi ülkesinde tatil yapıyor.

Alman dış işleri bakanlığının Türkiye sayfasına bakınca resim biraz daha farklı duruyor.

Aktüel konular ve ülkeye özel durumlar başlıkları altında (diğer ülkelerde de var) detaylı bir yazı yayınlanıyor. İçerik açısından zehir zemberek bir yorumla detaylandırılan yazıyı okuyan bir Alman vatandaşının Türkiye’ye gelmeyi kararlaştırmış olsa bile vazgeçmemesi mümkün değil.

Aşağıda Türkiye’ye dair olan yazıları madde madde özetleyeyim, siz karar verin;

• -son haftalarda, içinde Alman gazetecilerin de olduğu çeşitli Avrupa ülkelerinin basın elemanlarının akreditasyonu sebepsiz bir şekilde iptal edildi
• -bundan sonra da bu tarz tutuklanmaların olmayacağı garanti edilemez
• -Almanya’da fikir özgürlüğüne giren ifade ve tutumların Türkiye’de suç teşkil edebileceğini öngörmek gerekir
• -son iki yıldır birçok Alman vatandaşı Türkiye’de gelişigüzel tutuklandı.
• -bu tutuklamalar bu kişilerin terör örgütleri özellikle Fetö adı verilen örgüt ile olan bağları şüphesi ile gerçekleşti
• -3 Mart 2019 tarihinde Türk Hükümeti tarafından Yurt dışında bu tarz faaliyetleri olan ve Türkiye’ye tatile gelenlerin Turistlerin de tutuklanabilecekleri belirtildi.
• -Alman vatandaşların tutuklanmaları bir yandan da sosyal medya üzerinden yaptıkları paylaşımlardan kaynaklandı
• -uygunsuz olan herhangi bir paylaşımı ‘like’ lamak suç kabul edilebiliyor.
• -bununla birlikte Türkiye’ye önemli bir bağı olanlara –sanırım Alman Vatandaşlığına geçen Türkleri kast ediyor- ülkeye giriş ve çıkışlarda 2017 yılından beri herhangi bir bildirim yapılmadan ve gerekçe gösterilmeden zorluklar çıkarıldı
• -bu kişilerin bazen bir iki güne yayılan bekleme süresince telefonları alınarak, kontak halinde olduğu kişiler araştırıldı
• -Özellikle Kürt ve Alevi menşei olan kişilerin bu muameleye maruz kaldığı gözlemlendi.
• -Temmuz 2016 da getirilen olağanüstü hal durumu 19 Temmuz 2019 da kaldırıldı.
• -buna rağmen tutuklanma olasılığı mevcut
• -Almanya ve Avrupa’da da terör örgütü olarak ilan edilen İŞİD ve PKK ile sadece Türkiye tarafından kabul edilen Fetö örgütüne üye olanlar olduğu belirtildi
• -bu kişiler ile herhangi bir şekilde irtibat halinde olanların da tutuklanması söz konusu
• -Türk Devletine karşı yapılan yorumlar, ya da Türkiye’nin terör örgütü olarak belirlediği örgütlerin övülmesi yasaktır. Bununla birlikte sosyal medyanın bu yönde kullanılması cezai koşullar gerektirir.

• -Türkiye 2015 yılının ortasından beri birçok terör olayları yaşamıştır.

• -bu olayların özellikle büyük şehirlerde tekrarlanması olasıdır.
• -bu olaylar kasıtlı olarak yabancılara da yönelebilir
• -Atatürk Hava Limanı, birkaç kez olmak üzere İstanbul, Reina Gece Klübü ve Ankara bu terör ataklarının hedefi haline gelmiştir.
• -PKK ve uzantısı terör grupları 2015 yılından beri özellikle Güneydoğu Anadolu ‘da ve ülkenin diğer bölgelerinde birçok terör faaliyetinde bulunmuştur.
• -turistik bölgelerde ve Akdeniz civarında turistlerin maruz kaldığı bir olay gözlemlenmemiştir.
• -Türkiye’nin Suriye ve Irak sınırı civarındaki Diyarbakır, Cizre, Silopi, İdil, Yüksekova, Nusaybin, Mardin, Şırnak, Hakkari’ye gidilmesi kesinlikle tavsiye edilmez
• -Van, Hatay, Kilis, Gaziantep, Şanlıurfa, Batman, Bitlis, Bingöl, Siirt, Muş Tunceli ve Hakkari ziyaretçiler için rizikoludur.
• -Güvenlik nedeni ile Türk Hükümeti Ağrı Dağı’na çıkmayı yasaklamıştır.

Hakkında bu kadar çok olumsuz bildirim yapılan bir tatil ülkesine siz gider miydiniz?

Ben yaşanan bu süreçlerden sonra bu tarz ağır ve keskin bildirimlerin artık revize edilmesi ve Alman Dışişleri Bakanlığının sayfasının normalleşmesi gerektiğini düşünüyorum.

Türk Turizmine yapılabilecek en önemli katkı bir an önce Alman Dışişleri bakanlığı ile irtibata geçerek Türkiye sayfasının revize edilmesini sağlamak olacaktır.

Yoksa 5 ,5 milyon Alman çok ama çok zor….