İşte Dünyadaki Şehir Vergileri Rakamları!
Gm Turizm ve Yönetim Dergisi olarak, 128. sayımızda Recep Yavuz gündemdeki şehir vergisi konusunu tüm ülkelerde araştırmış, biz de yayınlamıştık. İşte Dünyadaki Şehir Vergileri Rakamları!
“Biz İsviçre’den, Almanya’dan, İtalya’dan Daha Mı Zenginiz?”
NBK Touristik Genel Müdürü Recep Yavuz, “Biz İsviçre’den, Almanya’dan, İtalya’dan Daha Mı Zenginiz?” başlıklı güzel bir yazı kaleme aldı.
Aylardır Kültür ve Turizm Bakanı’nın önerdiği otellerin cirosundan elde edilmesi düşünülen geliri tartışıyoruz. Oteller bu öneriye pek sıcak bakmazken Bakan Ersoy, gelirin miktarını, paylaşımını ve kurulacak komisyonu bile belirlemiş kafasında.
Bu tartışma daha uzayacak gibi gözüküyor. Ben bu konuya pek girmeden ama buna paralel turizmde gelir artırımına yönelik başka bir öneriyi dünyadaki örnekleri ile dile getirmek istiyorum.
Lütfen “aman bu da nerden çıktı?” demeden, önyargılı yaklaşmadan, gerçekten tarafsız ve dünyadaki örnekleri ile kıyaslayarak bakın. Belki siz de bir katkı sunar, ülke turizminin ömrünü uzatmaya vesile olursunuz.
Turizmin ülkelere katkısını hiç tartışmamakla birlikte yoğun turist alan bölgelerin bu yükün altından kalkmakta zorlandıkları ve sürekliliği sağlamak adına desteğe ihtiyaç duyduklarını hepimiz biliyoruz. Öyle ki bazı ülkelerde bu yoğunluk neredeyse turist düşmanlığına dönüşmüş durumda. Balkonlarına ‘turist istemiyoruz’ diye siyah bayrak asan Mayorka’lılardan, ‘artık gelmeyin ülkemiz bize kalsın’ diyen Dubrovnik halkına kadar dünyanın birçok köşesinde bu tepkiler son yıllarda artarak çoğalıyor.
Haklılar…
Bir yandan kalabalık insan yığınları, bir yandan kültürel deformasyon, bir yandan dövize ve turiste endekslenen hayat standartı, bir yandan dolup taşan sahiller, yerli halkı huzursuz ve mutsuz ediyor. Gökyüzünde birbiri ardına turlayan uçaklara, sahildeki tıklım tıklım kalabalığa bakıp ‘bana ne hayrı var bunların?’ diye iç geçiren insan sayısı sürekli artıyor. Halkın turizme sıcak bakmasına vesile olacak adımlar atılmadıkça, bu gibi önemli tatil destinasyonlarında ‘artan turist sayısına paralel artan turist nefreti’ gözlemliyoruz.
Aynı zamanda nüfusunu yaz dönemlerinde 3-4’e katlayan şehirlerde ekonomik kayıp, neredeyse gelirin önüne geçiyor. Somut bir örnekle nüfusu 2,5 milyon civarında olan Antalya yaz döneminde yerli ve yabancı turistlerle birlikte yaklaşık 5 milyon kişiyi barındırmak zorunda kalıyor. Bu yoğunluğa hizmet edebilecek altyapının var olup olmadığını bir kenara bırakarak, çöplerinden, kanalizasyona, yollarından, ziyaret yerlerinin bakımına kadar bir çok hizmetin götürülmesi bu yoğunlukta zorlaşıyor. Bu yüzden son yıllarda turizm destinasyonlarına destek vermek adına ek gelir sağlayacak bir kaynak ‘şehir vergisi’, ‘konaklama vergisi’ ‘Ekolojik vergi’, ‘yatak vergisi’, ‘Resort vergisi’ gibi adlarla neredeyse bütün tatil bölgelerinde uygulanmaya başladı.
Bu, kısaca o bölgede konaklayacak yetişkin bir turistin her bir geceleme için o şehrin yerel yönetimi ve/veya devletine verilmek üzere otel resepsiyonuna ödediği cüzi bir miktar paradır. Bu ücreti konaklayan öder ve bu mebla vergi olarak o şehre, bölgeye daha iyi, daha kaliteli ve uzun soluklu bir yaşam kurulmasına katkı sağlaması için kaynak olarak aktarılır.
Neredeyse bütün turizm beldeleri bunu uyguluyor ve turist artık bunu anlayabilecek olgunluğa erişmiş durumda. Zira kendi ülkesinde de bu miktar ödeniyor. Hatta bir Hamburglu, kendi ülkesindeki Berlin’e gidip bir otelde kalınca da ödüyor.
Biz henüz bu konuyu enikonu tartışmadık. Sanırım hala turistin tepkisinden, bunun zaten zorluklar içinde ilerleyen sektöre bir darbe vuracağı endişesinden, toplayacağımız paranın kullanımında sorunlar yaşayabileceğimizden dolayı konuya pek değinmemeye, pek kurcalamamaya dikkat ettik.
Oysa durum öyle endişe edilecek gibi değil. Dünyadaki örnekleri inceleyince endişeleriniz uçup gidiyor, bunu çok net görebiliyorsunuz. Zira Türkiye’ye turist olarak gelen neredeyse bütün turistlerin ülkelerinde çeşitli adlar altında turizme destek vergisi alınıyor. Bütün dünya buna aşina… Turist de…
Zaten eğer vergi yüzünden turist bir ülkeye gitmeyecek olsaydı, mesela; İspanya otelleri bomboş kalırdı. Örneğin; vergileri geçen sene %100 artıran Mayorko’da iki çocuklu bir aile 10 günlük bir tatil için 92 € konaklama vergisi ödemek zorunda. (çocuklar muaf). İspanya’da ‘Ecotasa’ adı verilen geceleme vergisi otelin kategorisine göre, her bir geceleme için kişi başı 3-4 € arasında değişiyor. Hatta hiç gecelemeyen Kruz gemilerinin misafirleri bile İspanya topraklarına ayak bastığı anda kişi başı 2 € ödemek zorundalar.
Mayorka’da 2017 yılında 65 milyon € geceleme vergisi toplandı. Bu para ile turizm ve tarıma yönelik 62 proje hayata geçirildi.
Dünyanın en çok turist alan ülkesi Fransa’da konaklamak istersen oteline ve kategorisine göre her bir geceleme için kişi başı 0,50 Cent ile 3 € arasında konaklama vergisi ödenmesi gerekiyor.
Bütün dünyayı gezen Hollandalılar ülkelerine gelen turistlerden 1 € ile 3,5 € günlük kişi başı vergi alıyorlar.
Dünyanın gözde ve en pahalı turizm ülkelerinden olan İsviçre de geceleme başı 1-2,5 € vergiyi hiç acımadan kesiyor.
Antalya turizminin gözdesi Polonyalılar da ülkelerini ziyaret eden turistlerden kişi başı 0,5-1 € günlük konaklama vergisi alıyor.
Zenginlikleri ve gökdelenleri ile bilinen Birleşik Arap Emirlikleri otelin yıldızına göre günlük kişi başı 2-5 € konaklama vergisi alıyor.
Maldivleri düşünler de her bir geceleme için 4,8 € konaklama vergisini önce bir hesaplasınlar. Hadi ben yapayım; 4 kişisiniz ve 10 günlüğüne Maldivlere gidiyorsunuz. Sadece konaklama vergisi 192 € tutuyor.
Dünya ekonomisinin güçlü ülkelerinden Almanya’da geri durmuyor. Neredeyse her eyalet kendi rakamını belirlemiş. Genelde otel fiyatının üzerinden %5 ile % 7,5 arasında vergi toplanıyor. Sadece Sachsen Eyaleti’nde (Eski Doğu Alman) geçen yıl 9 milyon Euro konaklama vergisi toplanmış. Almanya’da ormanlarda dağlarda güzergah üzerinde bulunan barakalarda bile 1 € geceleme vergisi alınıyor.
İtalya da pahalı bu konuda. Roma’da 3-7 € arası konaklama vergisini gözden çıkarmak gerekiyor. Milano’da 2-5 € arası konaklama vergisi alınıyor.
Yunanistan yeni uyandı ve 2019 Ocak ayından itibaren ‘Kalimera’ diyerek ‘stayover tax’vergisini hayata geçirdiler. Çok mutlular, görüyorum, her gittiğimizde bizden de alınıyor.
Viyana biraz insaflı, ama uzun sürmez, günlük 0,5 Cent geceleme vergisi alınıyor.
Belçika‘da hatırı sayılır vergi alıyor. Brugge 2 €, Ghent 2,5 € Brugge 7,5 €…
Bulgaristan’da otele göre değişiyor. 0,5 Cent ile 1,5 € arasında konaklama vergisi var.
Hırvatistan baktı ki çok turist geliyor, yiyiyor, içiyor, pisletiyor ve gidiyor bastı vergiyi.. ‘Sojourn Tax’ diyerek 0,50-1 € arası vergi ödeniyor otel resepsiyonlarında.
Eğer Budapeşte’yi (Macaristan) ziyaret etmek isterseniz otel fiyatının % 4 kadar vergiyi düşünmeniz gerekir.
Portekiz 2016 yılından beri kişi başı 2 € konaklama vergisi alıyor.
Romanya adını ‘Taxe Hoteliera Locala’ koymuş, konaklama yapan herkesten ücretin %1’ini vergi olarak devletin kasasına alıyor.
Slovenya iki sene önce ITB Berlin Fuarı’nın Partner ülkesi idi. Yeşil Lubiyana’yı görmek isterseniz 2,5 € geceleme vergisini de hesaba katın.
Türk turistlerinin gözdesi Prag (Çekya) misafirlerinden 0,5 Cent geceleme vergisi alıyor.
Turist gelmemesinden yakınan Fas bile 1 € geceleme vergisi alıyor.
Mısır, 2014 yılında sarılmış konaklama vergisine. Hurghada, Luxor, Assuan ve Alexandiriye’de 7$ konaklama vergisi var. Bomba patlayıp terör hortlayınca vergiyi kaldırıyorlar, biraz zaman geçince bindirerek devam ediyorlar.
‘Hadi biraz uzaklara gidelim, belki orada vergiden yırtarız’ diyecek olursanız, yanılırsınız;
Japonlar ‘Sayonara Tax’ diyerek ülke çıkışında 9,23 $ vergi alıyorlar. Bu parayı 2020 olimpiyatlarında kullanacaklar.
Yeni Zelanda 2019’dan itibaren her ziyaretçiden 24 $ ‘Welcome to New Zeland’ vergisi alacak. ‘Bu ne?’ diye de soramazsın geldin bir kere.
Bali ve Endonezya 10 $ ‘Tourist Tax’ alıyorlar.
Malezya’da gecelik 2,45 € konaklama vergisi mevcut.
Amerika ise işgal vergisi alıyor. Mesela Houston’da otel fiyatının %17 kadar ‘occupancytax’ adında bir vergi ödüyorsunuz.
Küba bile ‘torjeta del turista’ diye 25 €’luk bir vergi alıyor her turistten.
Kenya’ya girişte 50 $, çıkışta 20 $ ödemek durumundasınız.
Sansibar’a girişte 50 $ , çıkışta (biraz daha insaflı) 49 $ ödeyeceğiz, eğer gidersek.
Böyle devam ediyor…
Biraz da hangi ülkelerde “Geceleme Vergisi” yok diye araştırdım. Türkiye’de yok, bir de turist gitmeyen ülkelerde yok…
Görünen o ki dünyanın bütün turizm ülkeleri, hele kitle turizmine yönelmiş ülkeleri, turizm etkileşiminin ülkeye ek bir katkısını herhangi bir isimle başarı ile hayata geçirmiş. Hiçbir ülke bundan bir kayıp yaşamamış, ancak krizli dönemlerde Mısır, Tunus gibi ülkelerde hafif gevşetilmiş. Bu bahsettiğim konaklama vergisinin dışında birçok farklı gelirlerde yaratılmış bu arada. Mesela Dubrovnik’e otobüs ile girmek isterseniz 100 € ödemek zorundasınız. Benzeri Venedik’te de var. Bunların dışında ilave olarak “Havalimanı Vergisi” de var. Bu genellikle Paket turlarda pakete dâhil ediliyor. Bizler de ülkemize gelen turistler için Havalimanı vergisi olarak İstanbul’da 23 €, S. Gökçen’de 18 €, Antalya’da 16,5 € Havalimanı işletmelerine ödüyoruz.
Aşağıda bir çok önemli turizm ülkesinin geceleme vergisi, ya da başka bir adla Havalimanı vergisi dışında turistlerden ek talep ettiği vergileri listeledim. Sürekli revize edildiği için rakamlarda ufak tefek sapmalar olabilir. Geçen sene 41 ülke Geceleme vergilerini revize etti. Biz bile Antalya’yı bu sene revize ettik ve 1,5 € artırdık. Özetle diyeceğim o ki , turizm ülkeleri her gelen turistten kişibaşı 25 € almayı kafaya koymuş . Çocuklardan ve iş seyahati yapanlardan alınmıyor.
Antalya’ya 13 milyon turist geliyor ve hemen hemen hepsi otelde kalıyor. Gelenlerin 1/3 çocuk olduğu için vergi ödemesini talep edeceğimiz 8,5 milyon turistimiz ve 212 Milyon Euro olarak toplayabileceğimiz vergi geliri var.
Daha Türkiye geneline gelmedim. Belki önce Proje bölgesi olarak Antalya ile başlanır, durup dururken iştah kabartmayayım.
Peki; neden yapmıyoruz, biz İsviçre’den daha mı zenginiz?