Ramada Plaza Antalya İşletme Müdürü Özdal Yılmaz ile 2019 sezonunu ve Antalya şehir otelciliğini ve personel açısından turizmi değerlendirdik.
Kısaca sizi tanıyabilir miyiz?
1970 Mesudiye /Ordu doğumluyum. Evli ve 2 çocuk babasıyım. 1988 yılında, Balıkesir Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu’na başlamamla beraber turizm hayatına atıldım. Bu süreden beridir otelciliğin birçok departmanında görev yaptım. Şuan Ramada Plaza Antalya’nın İşletme Müdürü olarak görev yapmaktayım.
Sezonu değerlendirir misiniz?
2018 yılında gelen turist sayısında geçen yıla göre oldukça artış gözlendi. Bu da sektörün durumu ile ilgili en net göstergelerden biri olan otellerin doluluk oranlarına ve buna paralel gelir artışına yansıdı. Pek çok yatırımcının yüzünü güldürdü. Bu durum, resort tatil anlayışından farklı bir hizmet kapsamında olmamızdan dolayı doluluk oranında net bir fark yaratmasa da elbette gelir anlamında tatmin ediciydi. 2018 yılında turizmi en çok etkileyen sorunlara baktığımızda son zamanlarda sıklıkla karşımıza çıkan kalifiye personel sıkıntısı görülüyor. Gerekli altyapıyı oluşturmadan bu konuyu sorun olmaktan çıkaramayacağımız ortada. Bunun dışında bölgemizdeki siyasi gelişmeler ve artan maliyetler özellikle yılın son çeyreğinde epey sıklıkla karşılaştığımız handikaplar oldu. Turizm Bakanımızın sektörün içinden geliyor olması, aslında ihtiyaçların en hızlı ve doğru şekilde tespit edilip hayata geçirileceği gibi olumlu bir izlenim yaratıyor. Bu da yapısal reformların hızlanacağını gösterir. Yeni pazarlara olan ihtiyaç, kişi başı turizm gelirinin artması, turizme kamu bütçesinden daha fazla pay aktarılması gibi çözüm bekleyen konuların, sektörün profesyonelleri ve Turizm Bakanlığı tarafından titizlikle planlanarak hayata geçirileceğini umuyorum.
2019 yılından beklentileriniz nedir?
2019 yılından beklentimiz oldukça yüksek. 2018 yılını hem doluluk hem de gelir olarak geride bıraktık. Yabancı tur operatörleri, Antalya başta olmak üzere Türkiye’nin çeşitli tatil destinasyonlarında büyük kapasiteyle çalışmayı hedefliyor. Bu da gösteriyor ki işletme olarak belirlediğimiz 2019 yılı hedeflerimizde sürprizle karşılaşmayacağız.
Antalya şehir otelciliğini değerlendirir misiniz?
Antalya’da şehir otelciliği, alışılagelmiş anlayıştan farklı bir yapıya sahip. Antalya’nın endüstri şehri olmaması, iş hacminin kısıtlı olması ve bir resort bölgesi olması algının “deniz, kum, güneş” dolayısıyla “tatil” yönüne kayması, beklentileri farklı bir açıdan ele almamızı zorunlu kılıyor. Antalya’nın turizm odaklı bir yapıya sahip olması sebebiyle; iş seyahatlerine ev sahipliği yapmak ile tatil beklentilerini iki farklı konseptte ve doğru karşılayabilmek hassas ve uyumlu bir dengeyi gerektirir. Bundan dolayı da şehir otelciliğinde hem kısa vadeli hem de uzun vadeli planlamaları, aynı paralelde ve doğru şekilde kurgulamanın önemine inanıyorum. Bir yandan misafir beklenti ve ihtiyaçlarını doğru kavramak, diğer yandan bulunduğunuz destinasyonda verdiğiniz hizmeti etkileyebilecek yerel, sosyal, kültürel veya ekonomik şartların hızlı değişimini takip etmek önemli. Bu sayede değişen şartlara uyum sağlayabilmeniz ve her daim tercih edilebilir olmanız kaçınılmaz. Kongre ayağında da oldukça tercih edilir olmamız belki de şehir otelciliğinin en önemli unsurlarından. Her zaman tüm beklentileri karşılayacak şeklide hazır, donanımlı ve öngörülü olunmalı.
Personel politikanız nedir? Kısaca değerlendirir misiniz?
Yaptığımız işin kilit noktası personel. Ekip, kalifiye ve mutlu ise başarı tesadüf değildir.
Eğitimli, yenilikçi ve sorumluluk almaktan çekinmeyen personel istihdamı önceliğimiz. Liyakat kültürüne sadık bir personel politikası belirleyen işletmelerin temeli de sağlam oluyor.
