TÜRSAB seçimlerine sayılı günler kala Değişim Hareketi Antalya’da büyük bir etkinlik düzenledi. Toplantıda konuşan başkan adayı Firuz Bağlıkaya, ”Aday olmamızın birkaç nedeni var. Biliyosunuz, dünyadaki turizm hareketi her geçen gün büyüyor. Türkiye, organize seyahat hareketinde her zaman dünya ortalamasının üzerinde büyüdü. Ta ki son ki yıla kadar. Bölgemizde yaşanan olaylar nedeniyle, bırakın büyümeyi, neredeyse yüzde 30 pazar kaybına uğradık. Turizm bölgeleri ciddi sıkıntılar yaşadı ve bu bölgelerden biri de doğal olarak Antalya.” dedi.
Yaşanan krizin sektördeki mevcut sıkıntıları ortaya çıkardığını ifade eden Bağlıkaya, ”Aslında biz yıllardır hiç bir şeyin farkına varmamışız. Ne zaman gereçekten bir şeyler yapılması gereği ortaya çıktı, o zaman gördük ki taleplere cevap veren yok. Telefon ediliyor cevap yok, kapılar çalınıyor açan yok. Talepler gidiyor cevap yok. Dolayısı ile temsilde çok büyük sıkıntılar yaşadığımızı kriz vesiesiyle gördük.” değerlendirmesini yaptı. Turizm sektöründe kriz yaşandığı dönemde Ulusoy’un kamuoyunu yanlış bilgilendirdiğini kaydeden Bağlıkaya, ”Kriz döneminde mikrofon uzatıldı, dediler ki biz kriz profösörüyoz. Mikrofon uzatıldı, dediler ki Rus gelmezse Çinli gelir. Turizm yapan arkadaşlar bunun ne kadar imkansız, popülist ve kamuya sempatik görünmek için söylenmiş sözler olduğunu anladı.” şeklinde konuştu.
Mevcut yönetimin acentelerin yaşadığı sıkıntıları ciddiye almadığını savunan Bağlıkaya, acentelerin adeta bir temsil sorunu yaşadığını vurguladı. Temsil sorunlarının yanında başka sorunlar da yaşadık” diyen Bağlıkaya, konuşmasını şöyle sürdürdü:
1. 1. 2017 tarihinde Turizm Bakanlığı müze ve ören yerlerindeki mağazaların işletilme ihalesini açtı. Bu mağazaları bilkent işletiyordu. TÜRSAB’la hiçbir alakası olmayan bir şirket. Bu iş için bir ihale açıldı. Ben de bu ihaleye dahil oldum. Şartnamesini aldık. TÜRSAB’ın bu ihaleye girmediğinden emin olmak için son güne kadar bekledik. TÜRSAB girmeyince ihaleye girdik.
Şimdi şöyle anlatıyorlar, bizim zamanımızdayken müze işlerine bakıyordu, bizden ayrıldı, müze işini aldı. Sanki bilet işini almışımı gibi anlatıyorlar. Müze bileti ile hiçbir alakam yok. Turkuaz diye profesyonel bir şirket aldı. Bizim aldığımız mağaza işini sanki onların işiymiş de onların elinden almışız gibi anlatıyorlar. Bana ‘neden adaysın?’ diye soruyorlar. Peki siz neden aday oluyorsunuz?
İhale şartnamesi orada, bütün faturalar orada, 6 yıl boyunca seyahat acentalarının yaptığı müze bileti cirosunun yüzde 5’ini haksız ve hukusuz bir şekilde aldılar. Birlik hipimizin birliği diye sesimizi çıkarmadık. Ama hiç bir zaman ‘TÜRSAB’ın şu ihtiycıyacı için yaptık’ diyemediler. Söyleseler belki onu da sineye çekecektik.
Müze biletlerini 6 yıldır TÜRSAB’a bağlı şirketin sattığını hatırlatan Bağlıkaya, ”ihale şartnamesinde yüklenici firmaya yüzde 11 işletme payı veriliyor. İhalenin 28 ‘inci maddesinde ise TÜRSAB üyelerine yüzde 25 indirimli bilet satılacağı söyeniyor. TÜRSAB 6 yıl boyunca bize yüzde 20 indirimli bilet sattı. Yüzde 5’i neden kesiyorsun dedik, masrafı var dedi. TÜRSABA’ verilen yüzde 11’lik payın zaten işletme giderleri için kullanılması gerekiyordu. Ama onlar bizden yüzde 5 daha kestiler.” dedi.