Ankara ile müzakerelerde yeni başlık açmayarak süreci durma noktasına getiren AB, şimdi de aday ülke olarak Türkiye’ye verilen mali yardımlarda kısıtlamayı gözden geçirme kararı aldı. Almanya’nın girişimi üzerine AB liderleri kesinti ya da kaynakların yeniden yönlendirilmesi için AB Komisyonu’na yetki verdi.
ALMANYA başta olmak üzere bazı ülkelerin Türkiye ile müzakereleri kesme ya da askıya alma talebine yeşil ışık yakmayan Avrupa Birliği liderleri, katılım öncesi mali yardımlarda nasıl kesintiye gidilebileceğini ya da bu kaynakların nasıl yeniden yönlendirileceğini belirlemesi için AB Komisyonu’nu görevlendirdi. Proje bazlı sorunlar nedeniyle büyük bölümü kullanılamayan bu yardımların düşürülmesi ya da yeniden yönlendirilmesi Ankara üzerinde ‘yaptırım etkisi’ yaratma potansiyeline sahip olmasa da AB’nin ‘müzakere sürecinin içini boşaltmayı’ sürdürdüğünü göstermesi açısından önem taşıyor.
AB daha önce, Türkiye’deki mevcut durum sürdüğü sürece yeni müzakere başlıklarının açılmasının mümkün olmayacağını net şekilde dile getirmişti. Gelinen aşamada, amacı Türkiye’yi üyeliğe hazırlamak olan, insan haklarından bölgesel gelişmeye kadar uzanan geniş bir yelpazeye yayılan katılım öncesi yardımlara yönelik olumsuz adımlar Türk kanadı tarafından, ‘müzakere sürecinin ruhuna ve felsefesine aykırı’ bulunuyor.
Almanya Başbakanı Angela Merkel, yardımlarda yapılacak olası kesintinin ‘makul boyutta’ olmasından yana. Liderlerin görevlendirdiği AB Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker, “Fonları başka bir yöne yönlendirme ve muhtemelen aşağı indirmeye yönelik bir düzenleme teklifinde bulunma konusunda anlaştık” dedi. Komisyon’un teknik tercihi ise yeniden yönlendirme. Juncker, yardımların üçte birinin sivil toplum, insan hakları ve hukukun üstünlüğüne yönelik projeler için olduğunu belirterek, bu alanlara daha fazla kaynak aktarılabileceğini söyledi.
Türkiye’ye 2014-2020 dönemi için ayrılan yardımların tutarı 4.45 milyar Euro düzeyinde. Şu ana kadar 368 milyon Euro tutarında proje sözleşmeye bağlanmış durumda. Yapılan ödeme ise 258 milyon Euro seviyesinde kaldı. Müzakere süreci devam ettiği sürece bu yardımların tamamen kesilmesine olanak sağlayacak hukuki bir dayanak yok.
‘KAPI AÇIK, ŞÜPHE YOĞUN’
AB Zirvesi, Türkiye’de insan hakları, hukukun üstünlüğü ve demokrasi alanında yaşanan gelişmelerden duyulan endişenin seviyesinin yüksek olduğunu ancak ilişkilerin devamına büyük önem verildiğini gösterdi. Almanya Başbakanı Merkel, “Müzakerelerin derhal sonlandırılması yönünde bir çoğunluk yok. Köprülerin atılmaması yönünde genel bir istek ortaya çıktı” dedi. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise kaygı verici sinyaller olduğuna dikkat çekerek, “Türkiye ile ilişkileri koparmama, kesin ve sert bir diyaloğun içinde olunması gerektiği konusunda anlaştık” dedi. Macron, terörle mücadele ve sığınmacı sorununu çözmek için bu ilişkilerin önemli olduğunu vurguladı. AB Konseyi Başkanı Donald Tusk da toplantıda üyeliğe yönelik şüphenin son derece görünür olduğunu belirterek, “Ankara’ya kapıyı açık tutmayı istiyoruz ama Türkiye’deki mevcut gerçekler bunu zorlaştırıyor” ifadelerini kullandı. Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras ise Türkiye’deki gelişmeler karşısında AB’nin soğukkanlılığını koruması gerektiğini vurgulayarak, Türkiye’ye spesifik mesajlar gönderilmesini ve stratejik tercih olan müzakere sürecinin devam etmesini istedi.
Güven ÖZALP / BRÜKSEL