Dünya turizmi, 2017’nin ilk yarısında, turist sayıları bakımından 2010 yılından bu yana görülen en iyi büyüme performansını gösterdi.
Yılın ilk altı ayında dünya genelindeki turizm destinasyonları, yaklaşık 598 milyon turist ağırladı. Toplam turist sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık 36 milyon arttı. Yüzde 6 artış, yarı yıl bazında 2010 yılından bu yana kaydedilen en güçlü büyüme performansı oldu.
Bölgeler bazında en fazla büyüme, yüzde 9 ile Ortadoğu’daki turizm destinasyonlarında görüldü. Ortadoğu’yu yüzde 8 büyümeyle Avrupa ve Afrika, yüzde 6 ile Asya-Pasifik ve yüzde 3 ile Kuzey Amerika, Güney Amerika ve Karayipler bölgesi izledi.
Akdeniz kıyılarındaki destinasyonlar büyümeye öncülük etti. Turist sayıları, Akdeniz’e kıyısı olan Kuzey Afrika ülkelerinde yüzde 16, Güney Avrupa ülkelerinde yüzde 12 ve Ortadoğu ülkelerinde yüzde 9 arttı.
“Türkiye bölgedeki büyümede etkili rol oynadı”
Ortadoğu ülkelerinde kaydedilen artışta önceki yıl güvenliğe bağlı endişeler nedeniyle ziyaretçi sayıları azalan Türkiye, Mısır ve Tunus’ta görülen toparlanma büyük rol oynadı.
Raporda “Güney ve Akdeniz Avrupası’nda bulunan destinasyonlardan özellikle Türkiye, yüzde 24 artışla bölgedeki büyümede etkili rol oynadı. Türkiye, 2016’da güvenlik sebebiyle gösterdiği düşük profilin ardından hızlı bir büyüme gösterdi.” ifadeleri yer aldı.
Öte yandan turist sayılarındaki büyümede kaynak pazarlardaki talep artışının etkili olduğunun altı çizildi. ABD, Kanada, Çin, Fransa, Güney Kore, İngiltere ve İspanya ülkelerdeki dış turizm harcamalarındaki istikrarlı artış devam ederken son yıllarda belirli ölçüde talep daralması yaşanan Brezilya ve Rusya Federasyonu’nda da güçlü bir toparlanma olduğu görüldü.
“Büyüme düşman değil”
UNWTO Genel Sekreteri Talib Rifai, Çin’in Çıngdu şehrinde 13-15 Eylül’de düzenlenen 22. Genel Kurulu Toplantısı dolayısıyla yaptığı açıklamada, sürdürülebilirlik açısından büyümenin düşman olarak görülmemesi gerektiği, önemli olanın büyümeyi iyi yönetmek olduğunu vurguladı.
Uluslararası turizmin istihdam ve ekonomik büyüme yarattığını, dünyanın pek çok yöresinde yerel topluluklar için kalkınma fırsatları sunduğuna dikkati çeken Rifai, sürdürülebilir turizm için çevrenin ve kültürel mirasın korunmasına ve yerel topluluklara saygının geliştirilmesine özen gösterilmesi gerektiğinin altını çizdi.