TYD Başkan Yardımcısı Çakır, “Türkiye, sağlık turizminde 5’inci sırada yer almasına rağmen wellness’te (sağlıklı yaşam) çok gerilerde. Wellness ile Türkiye’nin halihazırda yıllık 6 milyar dolar olan sağlık turizmi geliri yüzde 20 civarında artırılarak 7,5 milyar dolara yükseltilebilir” dedi.
Recai Çakır, Türkiye’nin görünmeyen en büyük ihracat alanlarından turizmin 96 milyar dolarlık GSYH ve 2,1 milyon kişilik istihdamla ülkenin en büyük üçüncü sektörü olduğunu söyledi.
Büyüme oranı 2009-2014’te ortalama yüzde 12’yi bulan sektörün 2014’de 37 milyar dolarlık ihracatla Türkiye’nin önemli güçlerinden olduğunu belirten Çakır, sektörün son 2 yıldır ciddi kayıplar yaşadığını, 2014’te dünyada 6’ncı sırada olan Türkiye’nin geçen yıl 15’inci sıraya kadar gerilediğini bildirdi.
Çakır, Türkiye’nin, uluslararası turizm rekabetçilik endeksinde 141 ülke arasında 44’üncü sırada yer aldığını ve potansiyelini yansıtmadığını ifade ederek, 2014’teki 36 milyon 837 bin 900 yabancı turist sayısına karşılık 34 milyon dolar gelir elde edildiğini kaydetti.
Geçen yıl yabancı turist sayısının 20 milyonlara kadar gerilediğini ve gelirin da 17 milyon dolara kadar düştüğünü belirten Çakır, Rusya ve Almanya’dan gelen turist sayısındaki düşüşe dikkati çekti.
“Tesislerimiz wellness için hazır”
Recai Çakır, Türkiye’nin yıllardır deniz-kum-güneş ve tarihi yerlerin öncelikli olduğu klasik turizmi ön plana çıkardığını ifade ederek, turistlerin en çok İstanbul, Antalya ve Muğla’yı tercih ettiğini söyledi.
Türkiye’de son yıllarda turizmin çeşitlenmeye başladığını dile getiren Çakır, “Turizm vizyonumuzu bir an önce değiştirmemiz gerekiyor. Türkiye, şu anda sağlık turizmi alanında 5’inci sırada bulunuyor. Fakat yolumuz daha uzun. Türkiye, son 15 yılda çok yol kat etmesine rağmen daha çok çalışmamız gerekiyor.” şeklinde konuştu.
Sağlık turizmini ikiye ayırmaları gerektiğini vurgulayan Çakır, şöyle devam etti:
“Biri medikal sağlık, diğeri ise wellness olarak bilinen sağlıklı yaşam… Türkiye, zihin, ruh ve bedenin bir bütün olarak rahatladığı, geliştiği ve iyileştiği holistik wellness ve SPA ile nitelikli turizm tesisleri sayesinde ciddi miktarda turist çekebilir. Ancak ülkemizdeki mevzuat sadece hastane ve klinikleri korumaktadır. Wellness ile Türkiye’nin halihazırda yıllık 6 milyar dolar olan sağlık turizmi geliri yüzde 20 civarında artırılarak 7,5 milyar dolara yükseltilebilir.
Tayland gibi ülkelerde bazı oteller bile hastane ruhsatı alarak sağlık turizmine katkıda bulunmuş, ülkenin bu alanda atılım yapmasını sağlamıştır. Bizim de dünyadaki başarılı örneklerin daha iyisini yapmak için çalışmamız gerekiyor. Üstelik tesislerimiz buna hazır. Sadece mevzuat ve tanıtım olarak hamleler gerekiyor.”
Turistlerin en çok talep ettiği uygulamalar…
TYD Başkan Yardımcısı Çakır, ülkeye medikal tedavi için gelen yabancıların, Türkiye’yi, sağlık turizminde dünyanın ilk 5 ülkesinden biri yaptığını belirterek, “AB ülkelerinden yüzde 60 daha ucuz tedavi sunuyor olmamız tabii ki bir avantaj sunuyor. Onkoloji, kardiyovasküler ve estetik cerrahisinde başı çekiyoruz. Buradaki gücümüzü wellness alanına da yansıtmamız gerekiyor. Böylece azalan turist sayısını da artırabiliriz.” diye konuştu.
Çakır, özellikle wellness konusunda turist sayısının nitelikli tesisler aracılığıyla artırılması için turizm tesislerinde daha çok medikal uygulama yapılabilmesi ve mevzuatın buna uygun olması gerektiğini, böylelikle “aktif iş yaşamından sonraki dönem” şeklinde bahsedilen üçüncü yaş turizminin hızlandırılabileceğini söyledi.
Güneşe muhtaç olan ve yaşlı nüfusun çok yoğun olduğu refahı yüksek ülkelerin, emeklilerini, güneşin daha yoğun olduğu dünyanın farklı ülkelerinde devlet desteğiyle ağırladığını ifade ederek, şunları kaydetti:
“Biz bu konuda öncü olmalıyız. Bunun için devletin girişimlerde bulunması gerekmektedir. Turistlerin en çok talep ettiği uygulamalar detoks, sağlıklı beslenme, metabolizmayı hızlandırıcı anti-aging uygulamaları, güzellik uygulamaları ve bunu destekleyici SPA uygulamalarıdır. Bu alanda dünyanın her yerinden, hatta Çin’den dahi gelen misafirlerimiz var. Ağırlıklı olarak da Romanya, Hollanda, İngiltere, Arap Emirlikleri, Mısır ve Lübnan’dan geliyorlar.”
“Dünyada wellness ekonomisi 3,7 trilyon dolara ulaştı”
Recai Çakır, son dönemde sağlıklı yaşam sektörünün insanların bilgilenmesi, daha uzun ve kaliteli yaşama isteği nedeniyle büyüme gösterdiğine işaret ederek, wellness otellerine gelen misafirlerin her yönüyle bilinçlenmiş, yenilenmiş olarak evlerine döndüğünü anlattı.
Dünyada wellness ekonomisinin 3,7 trilyon dolarlık hacme ulaştığını, bunun 563 milyar dolarlık bölümünün wellness turizmine ayrıldığını bildiren Çakır, Türkiye’nin sağlık turizminde 5’inci sırada yer almasına rağmen wellness’te çok gerilerde olduğunu söyledi.
Çakır, “Türkiye, bu pazardan ne yazık ki çok az bir pay alabilmektedir. Bunun için yapılması gereken ilk adım, devlet büyüklerimizin tüm turizm tesislerinde wellness konusunda profesyonel hizmet vermek isteyenlerin önünü açması… Bu yönde tedbir alınmalı ve wellness ile ilgili çok önemli tanıtım hamlesi başlatılmalı.” ifadelerini kullandı.
Çakır, wellness sektörüne en çok harcama yapan ülkelerden direkt uçuşların başlatılmasının desteklenmesi, belediyelerin ve ilgili devlet birimlerinin bilgilendirilmesi, wellness ile ilgili turizm tesislerinde bazı medikal hizmetler ve anti-aging uygulamaların yapılmasına izin veren mevzuatın getirilmesi gerektiğini de söyledi. ( DÜNYA )