Nabi Avcı: “Kruvaziyer turizmine yönelik ilişkin bir teşvik çalışmamız var. Onu Başbakanlığa gönderdik. Maliye Bakanlığı ile üzerinde çalışıyoruz. Kruvaziyer turizmine destek için çalışmalarımız son noktaya geldi.”
Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü tarafından Eskişehir’de bir otelde düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, 2016 yılının kendilerine ders olduğunu ve Türkiye’nin bugüne kadar yürüttüğü tanıtım stratejisinin eksiğini ve yetersizliğini gördüğünü bildirdi.Türkiye’nin “deniz, kum, güneş ülkesi” olarak tanıtıldığının altını çizen Nabi Avcı, şunları söyledi:
“Yıllarca ‘deniz, kum, güneş’ diyerek götürdük. Sadece onunla bile dünyada 6’ncı büyük destinasyon olduk. 2016 yılında yaşadığımız krize rağmen hala dünyada 6’ncı, Avrupa’da 4’üncü büyük turizm destinasyonuna sahibiz. Deniz, kum ve güneşin de geleneksel bir müşterisi var. Bunlar, Ruslar, Almanlar ve İngilizler. Biz yıllarca ‘deniz, kum, güneş, Rusya, Almanya, İngiltere’ diyerek buraya kadar gelmişiz. 2016 yılında Rusya ile yaşadığımız uçak krizi sebebiyle bunun ne kadar konjonktürel gelişmelere bağlı bir durum olduğunu, onun için bu tür konjonktürel dalgalanmalardan etkilenmeyecek bir yeni yollar açmamız gerektiğini gördük.
Rusya’da yönetim ‘Türkiye’ye gitmeyeceksiniz’ dediği anda bıçak gibi kesiliyor ve kesildi. Terör olayları dünyanın her yerinde oluyor, Avrupa’da da oluyor. Avrupa’daki terör olayları, Avrupa medyası tarafından Türkiye’deki kadar köpürtülmüyor. Yabancı medya bunu sistemli bir biçimde döndüre döndüre kullanıyor. İnsanlar Türkiye’de her gün bombalar patlıyor, Türkiye baştan başa yangın yerine dönmüş sanıyor. Bu da Türkiye’ye gelmeyi düşünen insanları etkiliyor. Rusya krizi ve bunlar üst üste geldi. Türkiye 2016 yılında turizmde ciddi bir krize girdi. O zaman turizmimizi ‘deniz, kum, güneş parantezinin dışını çıkartmalıyız’ dedik. Türkiye aklınıza gelecek bütün turizm çeşitleri bakımından ilk 10’a, 5’e, 3’e girebilecek potansiyele sahip. Dünyaya sunabileceğimiz olağanüstü potansiyele sahibiz. Pazarımızı genişletmemiz gerekiyor. Bütün bunların olabilmesi için turizmin olmazsa olmaz şartı istikrardır. İstikrar da 16 Nisan’daki sonuçlara bağlı.”
“2016 Yılı Bizim İçin Ders Yılı Oldu”
Bakan Nabi Avcı, “2017 yılın için turizmde yeni teşvik paketi olacak mı?” şeklindeki soruya da şu cevabı verdi:
“2016 yılı bizim için ders yılı oldu. Sektörü rahatlatacak pek çok uygulamayı 2016 yılında başlattık. İstihdam anlamında yetişmiş elemanlarını kaybetmesinler diye verdik. Kredi borçları ertelendi, yeniden yapılandırıldı. Uçak yakıt destekleri sağlandı. Kruvaziyer turizmine yani gemiyle gelen turistlere yönelik ilişkin bir teşvik çalışmamız var. Onu Başbakanlığa gönderdik. Maliye Bakanlığı ile üzerinde çalışıyoruz. Kruvaziyer turizmine destek için çalışmalarımız son noktaya geldi. İsrail ile ve Filistin’e yaptığım seyahatteki İsrail programının önemli bir parçasını da kruvaziyer turizm meselesi oluşturuyordu. ABD’den bu turları düzenleyen ve İsrail’e veya bölgeye gelen ABD’lilerle ilgili ortak çalışma yapılabilir diye bir çalışma yaptık. Bir prensip mutabakatına vardık. Onlar da kruvaziyer turizminde düşüş olduğundan sıkıntıdalar. Birlikte ne yapabiliriz, Mısır’ı işin içine katabiliriz. İstikrar ve barış olmadan turizm olmaz. Turizm aynı zamanda barışın ve istikrarın önünü açabilir. Bunlar birbirini besleyen süreçlerdir.”
Toplantıya, AK Parti Eskişehir milletvekilleri Harun Karacan ve Emine Nur Günay ile AK Parti İl Başkanı Dündar Ünlü de katıldı.
İYİ GİDİYORUZ
Bir gazetecinin, “Referandum tablosunu nasıl görüyorsunuz?” sorusuna ise Bakan Avcı, “Sayısal bir tahmin yapılamaz. Önemli bir farkla Türkiye genelinde ‘evet’ çıkacağını hissediyorum. Anketler de onu işaret ediyor. Bu referandumda birçok ile gittik. Buralarda gördüğüm bir fark var. Diğer seçim ve referandum tablolarına göre. Eskişehir de dahil birçok ilde meydanlarda ciddi bir kalabalık toplanmış, coşku vardı. Bunun yanında caddelerde de coşku vardı. Bütün bunlara bakarak AK Parti ve ‘Evetçiler’ olarak iyi gittiğimizi görüyorum.” yanıtını verdi.