Bu hedef kağıt üstünde öncelikli hedef olmayı sürdürüyor. Özellikle Türk tarafı bu hedeften vazgeçildiğini resmen açıklamadı. AB kanadı ise ekim hedefinin hayata geçirilmesini mümkün görmüyor. Brüksel’de somut bir takvimden bahsedilmemekle birlikte vize muafiyetine ilişkin çalışmaların 2016 sonu ya da 2017’nin başında tamamlanabileceği görüşü öne çıkmaya başladı.
Türkiye vize muafiyeti için gerekli kriterleri tamamladı mı?
Vize muafiyeti için gerekli olan 72 kriter henüz tamamlanmadı. Türkiye’nin tamamlamadığı kriter sayısı 7. Bununla birlikte, Geri Kabul Anlaşması’nın uygulanmasına ilişkin Bakanlar Kurulu kararı ve AB standartlarında biyometrik pasaportlar hemen devreye sokulabileceğinden Brüksel geri kalan 5 kritere odaklanmış durumda. Ancak Terörle Mücadele Yasası’nın (TMY) değiştirilmesine yönelik kriter tüm süreci kilitleyen unsur durumunda.
TMY konusunda neden sıkıntı yaşanıyor?
TMY’de değişikliğe gidilerek bu yasanın Avrupa standartlarına uygun hale getirilmesi talebi yeni değil. Vize muafiyeti için yol haritasının hazırlandığı 2013’te iki taraf bu kriter üzerinde anlaşmıştı. Gelinen aşamada yaşanan sorun büyük ölçüde konjonktürden kaynaklanıyor. Türkiye, terörle mücadeleyi hızlandırdığı ve birden fazla terör örgütüyle aynı anda mücadele etmek zorunda kaldığı bir dönemde bu yasada değişikliğe gitmek istemiyor ve değişiklik taleplerini rasyonel bulmuyor. 15 Temmuz darbe girişimi de Türkiye’nin değişikliğe gitmeme yaklaşımını perçinledi. Ankara, Brüksel’e verdiği mesajlarda, ‘yasada değişikliğin ancak Türkiye’nin herhangi bir terör tehdidiyle karşı karşıya kalmadığında yapılabileceği’ vurgusunu öne çıkarıyor.
Tıkanıklığın aşılmasını sağlayacak bir formül var mı?
Türkiye son dönemde üyesi olduğu Avrupa Konseyi’ni (AK) devreye sokan bir yaklaşım sergiledi. Gelinen aşamada AK’nin sürece müdahil olması AB tarafından da kabullenilmiş durumda. AB, Türkiye’nin terörle mücadele kapasitesini etkilemeyecek ancak kriterin teknik olarak karşılanmasını sağlayacak bir düzenleme bekliyor. Türkiye ise şu aşamada TMY’de belirgin ve kapsamlı değişikliğe gitmesine neden olmayacak ancak AB’nin tatmin olacağı bir formülden yana. Son dönemde öne çıkan formülü, AK’nin yakacağı yeşil ışıkla ve bir bakıma ‘kefil’ olmasıyla birlikte, Türkiye’nin konjonktür daha uygun hale geldiğinde ve fazla gecikmeksizin TMY’de değişiklik yapma konusunda güçlü bir taahhüt altına girmesi oluşturuyor. Bu formüle ilişkin en önemli soru işareti ise AB’nin ikna olup olmayacağı.
Daha önce yapıldığı gibi bir zirveyle süreç rayına oturtulamaz mı?
Vize muafiyeti konusunda teknik mesajlarla siyasi mesajların frekansı genelde tutmuyor. AB kanadı, sorunun çözümünde kilit isim olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı görüyor. Bu bağlamda AB kurumlarının liderleriyle Erdoğan arasında dörtlü formatta yeni bir zirve yapılıp yapılamayacağı konusunda nabız yoklaması başlamış durumda. Bu görüşün zemin kazanıp kazanmayacağı önümüzdeki haftalarda netleşecek. AB Komisyonu’nun da süreçte gelinen aşamayı, son dakika değişikliği olmaması durumunda, 28 Eylül’de yayımlayacağı yeni bir raporla değerlendirmesi öngörülüyor.