BAĞLIKAYA: “BİRÇOK ACENTE KEPENK KAPATACAK!”

DETUR CEO’su Firuz Bağlıkaya ile kriz başta olmak üzere, destek paketlerini, TÜRSAB’ın çalışmalarını ve gündemi değerlendirdik.

GM DERGİ _ ÖZEL HABER

Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal Antalya’da turizmcilerle bir araya geldi. Siz sektör adına bakanlığa ne talepte bulundunuz?

Kalabalık bir toplantıydı, sadece acente temsilcileri değil taşımacı, uçakçı, otelci arkadaşlar vardı. Sayın bakandan özel bir talepte bulunmadık ancak, en azından destek paketinde yer alan 400.000 turist kotasının kaldırılması gerektiğini dile getirdik. Acentelerin getirdiği kişi sayısıyla orantılı olarak destek paketinin genişlemesi gerektiğini belirttik. 6000 Dolarlık destek paketinin de yılsonuna kadar uzatılması gerektiğini söyledik.

Bugüne kadar bakanlığın yapmış olduğu destek paketleri hakkında görüşlerinizi alabilir miyim?

Yakıt destek paketi bir moral oldu, biz baştan beri paketin kapsamının genişletilmesi gerektiğini savunmuştuk, şimdi paket Eylül’e kadar uzatıldı. Bu biraz olsun nefes almamızı sağlayacak. Ancak Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın açıkladığı yurda getirilen turist sayısına endeksli olarak verilen teminatsız krediler konusunda daha esnek şartlara ihtiyacımız var. Bu seneye özel yapılan destekler dışında; Biz yerinde ihracat yapıyoruz bu nedenle ihracatçı statüsüne alınmamız gerekiyor. İhracatçıların kullandığı kredi ve teşviklerden her zaman yararlanmalıyız.

 TÜRSAB Başkan adayı idiniz, bu yöndeki çalışmalarınıza gelecekte de devam edecek misiniz?

Biz TÜRSAB’da muhalefetin sesi olduk, binlerce acentenin hissettiğini dile getirdik ve muhalefet olarak mevcut yönetimden daha fazla oy aldık, ama birleşemediğimiz için kaybettik. Şimdi birlik beraberlik zamanı muhalefetin tabanı artık tek çatı altında birleşti bundan böyle daha geniş bir platformda muhalefete daha güçlü, daha kalabalık ve daha kararlı bir biçimde devam edeceğiz.

TÜRSAB’da seçimlerin ardından mevcut yönetimin artık azınlıkta olduğunu hepimiz biliyoruz. BYK seçimlerininin yüzde 90’ını kaybetme korkusuyla yapamadılar. Sanki tüm seçim yükümlülüklerini yerine getirmişler gibi, 25 acentesi bulunan yerlerde kendilerine moral seçimleri yapıyorlar. Komik durumdalar. Bu komediyi bizden önce yönetimde bulunan sağ duyulu mesleğine saygılı, kimsenin değneği ve maşası olmayı kabul etmeyecek arkadaşlarımızın bitirmesi lazım. Bütün sektör bu yönetimden bir kişinin ihtiraslarına, vurdum duymazlığına dur demesini bekliyor. Sorun olduğunu bile dile getirmeye korkan  meslek birliğinin başı meseleyi yeni kapı limanına bağlamış, tüm sorunlar liman yapılırsa bitecekmiş gibi bir havada.. Sektör kan ağlıyor o hala buradan ne çıkartırım diye bakıyor, otopark peşinde koşuyor.. Bu sektör bu dönemde yapılması gerekenleri bir kenara bırakıp kendi menfaatleri peşinden koşanları affetmeyecektir.

32 yıllık turizmci olarak acentelerin kriz döneminde yapması gerekenler neler, Türkiye bu durumla başa çıkabildi mi?

Ne yazık ki turizmde olmaması gereken ne varsa bu yıl ülkemizin başına geldi. Uçak krizi , terör saldırıları , hemen yanı başımızdaki savaş. Ülkemiz büyük acılar yaşadı, acımız tazeyken iş konuşmamız doğru olmazdı. Ama artık zaman sektörümüz açısından çok kısıtlı. Tüm turizm camiası kan ağlıyor, acenteler , oteller , esnaf hepsi kan ağlıyor. Bulunduğumuz noktaya kolay gelmedik, ancak bu kriz senesini en az hasarla atlatmanın yollarını tespit etmek gerekiyor. Bu çalışmanın herkesi kucaklayacak şekilde meslek birliği tarafından organize edilmesi gerekiyor. En azından sorunun varlığı ve etkin çözüm arayışları için iyi niyetle çalışmak gerekiyor. Sorunların çözümü için yapılan televizyon programında Fadime ile Temel fıkrası anlatan bir meslek birliği başkanı bu sektöre yakışıyor mu? Siz sektörün durumunu anlatacağınıza fıkra anlatırsanız sektörün durumunu yansıtmış olur musunuz?

 Krizde batan acenteler olacak mı?

Maalesef bu çok ciddi bir durum, acenteler çok zor günler geçiriyor. Kriz ve TÜRSAB’ın kötü yönetilmesi hatta kasıtlı olarak yönetilmemesi büyük küçük acente ayırt etmeden tüm işletmeleri dara düşürüyor. İçinde bulunduğumuz coğrafyada yaşananlar en başta tabii ki sektörümüzü vuruyor ve haliyle bu durumdan en çok etkilenen bizler yani seyahat acenteleri oluyor. Evet, ne yazık ki bu yıl bir çok acente kepenk katacak hatta kapatmaya başladı bile. Ayakta kalanlarda küçülüyor zaten. Yerli turiste dayalı acentelerimiz bir nebze daha iyi durumda görünüyorlar.

Bu krizde son dakika her şey değişecek söyleminiz yer alıyor bir haberde, sezon başladı, son dakikalar Türk turizminin bu yılını kurtarmaya yetecek mi?

Orada söylemek istediğimiz şuydu, Türk tur operatörleri son dakika operasyonları konusunda çok deneyimli ve başarılı. Bölgemizde yaşanan üzücü olaylar durulduğu takdirde biz Türk tur operatörleri olarak bu sürece çok hızlı reaksiyon gösterip sezonun en az hasarla atlatılmasını sağlayabiliriz.