Toplantıda ile olarak DRV Başkanı Norbert Fiebig konuştu. Türkiye’nin alman turistler için çok cazip bir ürün olduğunu söyleyen Fiebig “Türk turizmi için Almanya’dan gelen turistler çok önemli ve merkezi bir öneme sahip. İki ülke arasında uzun zamandır derin bir işbirliği söz konusu. Turizm zenginlikleri ile Türkiye’de dünya çapında bir miras söz konusu. Birçok müşterimiz için sahili, havası ve güneş garantisi var. Turistler için önemli bir ürün sunuyor Türkiye. Mükemmel bir fiyat hizmet söz konusu. Her şey dahil çok yaygın. Bu durum aileler için çok cazip. Otel arzı çok ciddi gelişti. Alman turist bu ürünleri çok sevdi.
Rezervasyonlarda geçtiğimiz yıllarda artış söz konusu iken bu yaz için beklenenin altında kalması çok üzücü. Rezervasyonlar konusunda çekimserlik varsa bunun nedeni İstanbul’daki saldırılar sonrasında güvenlik sorununun ön plana çıkmasıdır. Burada Türk ortaklarımızla birlikte gereken çabaları sarf etmek çok önemli. Açık bir iletişim ve bilgilendirme ile turizme ve ülkeyi yeniden canlandırmak önemlidir. Emin olun Alman turist sektörü verdiği sözün arkasında durur. Türkiye’nin gelecekte de en önemli tatil destinasyonları içinde olmasına çalışacaktır. Alman turist sektörü için Türkiye vazgeçilmez bir ülkedir. DRV olarak toplantımızı Kuşadası’nda yapacağız. Bu konuda destek veren herkese çok teşekkür ediyoruz.”
Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal ise konuşmasına Antalya’da gerçekleştirilecek EXPO 2016 ile başladı. Bu önemli fuar vesilesi ile Almanya’da bulunmaktan dolayı memnuniyetimi sizinle paylaşmak isterim. Dünden itibaren daha çok tanıtımımızın merkezini Antalya’da yapılacak olan Botanik EXPO’ya ayırdık. Antalya bu anlamda büyük bir organizasyona ev sahipliği yapacak. Bu fuar ‘yeşil bir dünya’ sloganı ile hayata geçecek. Çiçek ve Çocuk teması da bu nedenle belirlendi.
Türkiye dünyada benzerine az rastlanan bir bitki çeşitliliğine sahip. Avrupa’da 12 bin çeşit bitki varken Türkiye’de 9 bin adet çeşit vardır. Endemik bitki sayımız 3 bindir. Sadece Antalya’da endemik bitki sayısı 600’dür. Antalya, ekolojik yapısı ile EXPO 2016’ya ev sahipliği yapma konusunda önemli bir noktada. Bu nedenle Antalya’yı ön plana çıkarmayı tercih ettik. Antalya, Anadolu mirasının en büyük bölümünü almıştır. Üç antik kültür bölgesi burada yer almaktadır. Dünyanın en önemli arkeoloji müzesini Antalya’ya kazandıracağız.
Son 10 yıl içinde Türkiye turizmi çok büyük bir gelişim içine girdi. Ülkemizin daha çok tanınması sağlanmış, pazarlara göre stratejiler belirlenerek dünyada bir turizm markası olarak Türkiye öne çıkmıştır. Bunun devamı bizim için önemli. Bu noktada önemli çalışmalar imza atıyoruz. Mavi Bayraklı plaj sayısında dünya ikincisiyiz. Türkiye aynı zamanda birçok kuş cennetine ev sahipliği yapmaktadır. Ekolojik denge konusundaki hassasiyetimizi ortaya koyuyoruz.
Türkiye sınırsız bir turizm çeşitliliği sunuyor. Deniz, kum ve güneş önemli bir turizm ürünü olarak varlığını sürdürmeye devam edecek. İnsanları buluşturan turizm çeşitlerine de önem vermeye devam ediyoruz. Likya yolunda masallar isimli bir proje de hayata geçireceğiz.
Turizmde sürdürülebilirliğin olmazsa olmazı yapılan dönüşümler ve güncellemelerdir. Sadece Türkiye olarak değil çevre ülkelerle de çalışmalar sürdürüyoruz. Geçtiğimiz günlerde Yunanlı dostlarımızla bir işbirliği toplantısı gerçekleştirdik. Yunan mevkidaşım ile yaptığımız görüşmede uzak ülkeler için neden birlikte hareket etmiyoruzu konuştuk. Kültür turizmini birlikte geliştirebiliriz diye düşündük ve bir çalışma yapma kararı aldık. Ayrıca ülkemizin kendi içinde de misafirlerin daha rahat hareket etmesi için tren ve hava yollarımız için çalışmalar yapıyoruz. Özellikle hızlı treni yaymak için büyük bir aşama kaydettik.
Türk-Alman dostluğu, gelişmeye devam ediyor. Türkiye ve Almanya güçlü dostluk bağları ile birbirine bağlıdır. Türkiye turizmi için Almanya çok önemli bir pazar. 2015 yılında Almanya, sayı olarak birinci sırada yer alıyor. 5 milyon 580 bin kişi ağırladık Almanya’dan. Tur operatörleri ile tanıtım ve pazarlama faaliyetlerimize devam ediyoruz. 2016’da Türkiye’ye turist getirecek tur operatörlerine yakıt desteği vereceğiz. Nisan ve Mayıs ayından sonra da bu desteklerin devam etmesi konusunda bir kararımız mevcut.
Önümüzdeki süreçte sektörü desteklemeye devam edeceğimizi daha önce de ifade etmiştik. Hem sektörle güçlü bir işbirliğine hem küçülen dünyada insanlar daha fazla geceleme yerine daha fazla seyahati tercih ettikleri günümüz dünyasında daha çok beraber planlama ön plana çıkıyor. Turizm sektörü bugün uluslararası ilişkilerde ülkelerin sorunlarının çözümünde yapıcı bir etkiye sahip. Biz Türkiye’de misafirlerimizi ağırlamaktan ve onları keşfetme arzularını yeni yerler görme arzularını en güvenli şekilde paylaşmak ve Türkiye’nin efsane misafirperverliğini tattırmak için elimizden gelen bütün gayreti sarf ediyoruz” dedi.
Bakan Mahir Ünal, basın toplantısında soruları da yanıtladı. Bakan Ünal: “24 Kasım’da angajman kuralları gereği Türkiye’nin hava sahasını ihlal eden bir uçağın düşürülmesi ile birlikte Rusya Türkiye arasında başlayan bir süreç var. Turizm bir yaptırım aracı olarak kullanılmamalıdır. Rusya bunu tercih etti. İnsanların seyahat özgürlüğü kısıtlanmamalı. Rusya’dan gelecek olan ziyaretçilerin Türkiye’ye gelmesini engellemek için charter seferlerinin iptal edilmesi ve tur operatörlerinin faaliyetlerinin engellemesi ile Rus turist sayımızda azalma oldu. Türkiye’de bir sorun olduğu için değil Rus hükümeti Rusları engellediği için bir azalma oldu.
Almanya pazarına gelince İstanbul’da patlayan bomba dünyanın başka şehirlerinde yapılabilirdi. İstanbul’da yapılan saldırı Paris, Berlin’e yapılmıştır. Çok sıkı güvenlik önlemleri ile kaygıları sildik. Almanya’dan gelecek ziyaretçilerinde bir eksilme olacağını düşünmüyoruz. Rusya’da evet bir eksilme olacak. Rusya’daki eksilmeyi üç ay içinde yaptığımız çalışmalarla Çin, Hindistan gibi pazarlarda önemli çalışmalar yürütüyoruz. THY ve diğer havayolları ile çalışmalar yaparak yeni ziyaretçilerin rahat bir ulaşım sağlaması için çalışmalar içindeyiz.
Fiyat hizmet dengesi ile muhteşem bir kalite sunuyoruz. Bunun gerilememesi konusunda gayretlerimiz devam ediyor. Hiçbir ülke ucuz ülke olarak anılmak istemez. Hizmetimizle aynı oranda devam etmek istiyoruz. Evet, Almanya’da şu an da rezervasyonlarda bir gerileme söz konusu. Biz çok yakından takip ettiğimiz istatistiklere göre Mart ayı içinde ciddi bir toparlanma başladı. Bu düşüşün toparlanacağını düşünüyoruz. Rezervasyon eğilimleri nihai kararlar oluşturacak bir veri sunmadığını görüşüyoruz. Mart ve Nisan ayı içinde rezervasyon eğilimlerini göreceğiz.
Turizmcilerimizin SGK primleri konusunda uzun zamandır bir talebi vardı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile 7 aylık bir çalışma yaptık. Bakanlığımız çalışmayı bir aşamaya getirdi. Prim desteği değil ama daha kapsayıcı esnek ve kolaylaştırıcı bir çalışma konusunda mutabık kaldık. Önümüzdeki günlerde bunun açıklamasını yapacağız” diye konuştu.