Uçak krizine rağmen Türkiye’deki konutlara ilgisi süren Ruslara, 2015’te 398 milyon dolarlık konut satılırken, kriz sonrası ise 37 milyon dolarlık satış gerçekleştirildi.
Realty-TR Uluslararası Gayrimenkul Yatırım Danışmanlık Şirketi Üst Yöneticisi Fatih Elibol, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye ve Rusya arasında yaşanan krize rağmen Ruslara gayrimenkul satışının sürdüğünü belirtti.
“Uçak krizi iki ülkenin tüm ekonomik ilişkilerini etkiledi. Bunun başında da gıda ve turizm geliyor. Fakat konut satışları hala devam ediyor. Rus halkı bu krizin sona ereceği beklentisini koruyor. Uçak meselesinin de iki ülke halkının değil devletlerin meselesi olduğuna inanıyorlar. O yüzden şu an için konut sektöründe bir problem görmüyoruz. Türkiye konut piyasasında canlılık devam ediyor. Hem gayrimenkul fiyatlarının dünya ölçeğine göre düşük olması, hem de coğrafi özellikleri Türkiye’yi bir cazibe merkezi olarak öne çıkarıyor. Ortadoğu ve Körfez ülkeleri vatandaşlarına yapılan satışlarda çok fazla artış gözlemleniyor. Bunun yanı sıra Avrupaülkelerinde yaşayan Arap kökenliler ve Türk vatandaşların Türkiye’deki döviz kuru artışına paralel olarak gayrimenkul taleplerinde de artış söz konusu. Son dönemde değer kazanan döviz karşısında İngiltere, Hollanda, Almanya gibi ülkelerden yatırımcıların ilgisi de devam ediyor.”
“2015’te yabancılar en çok İstanbul’dan konut aldı”
Fatih Elibol, Türkiye genelinde 2015’te yabancılara satışta ilk sırayı 600 konut ile İstanbul’un aldığını dile getirerek, onu sırasıyla 426 konut ile Antalya, 149 konut ile Bursa, 138 konut ileYalova, 87 konut ile Sakarya’nın izlediğini söyledi. Ülke uyruklarına göre, en çok konut satışınınIrak vatandaşlarına yapıldığını açıklayan Elibol, “Aralıkta Irak vatandaşları Türkiye’den 375 konut satın aldı. Irak’ı sırasıyla 226 konut ile Suudi arabistan, 193 konut ile Kuveyt,109 konut ile Rusya Federasyonu ve 98 konut ile Afganistan izledi” dedi. Türkiye’den konut alan ilk 10 ülkenin ise Suudi Arabistan, Irak, ABD, Rusya, Birleşik Arap Emirlikleri, Almanya, Kuveyt, İngiltere, Katarve Azerbaycan olduğunu dile getiren Elibol, şunları kaydetti: “Karadeniz ve Marmara bölgesi ağırlıklı olarak Araplardan talep alıyor zira Araplar İstanbul’a aşık. Ayrıca Karadeniz’in iklimine bayılıyorlar. O nedenle yatırımlarını bölgeye yöneltiyorlar. Ege Bölgesi’ni ise daha çok İngiliz, İrlandalı, İsveçli ve Ruslar tercih ediyor. Ruslar denize aşık. Marmaris’te limandaki teknelerin yüzde 60’ı Ruslara ait. Yabancılara satış önümüzdeki dönemde daha da artacak. Bu satışları artırmak için inşaat firmalarında farkındalık yaratmaya çalışıyoruz. Fabrikasyon üretim yerine tüketicinin istediği yönde gayrimenkul yapmaları konusunda bilgilendiriyoruz. Müşterinin taleplerini kendilerine iletiyoruz. Talebe göre arz oluşumunu sağlıyoruz. 30-40 bin dolara kadar parası olan deniz kum ve güneş deyip, Antalya’yı, biraz daha elit yaşamak isteyen Bodrum ve çevresini, teknesi olan ve deniz hayatını seven en elit kesim ise Marmaris’ten Göcek’e kadar olan bölgeyi tercih ediyor.”
Arapların genellikle apartmanların içinde yaşamayı sevmediklerini aktaran Elibol, “Onlar bahçeli, müstakil ve lüks büyük gayrimenkuller istiyor. Böyle yerlerde oturmalarına rağmen yatırımlarını apartmanlara yapıp, onlardan kira geliri elde ediyorlar. Rusların ise manzara takıntısı var, yeşil ya da deniz görmek istiyorlar. Avrupalılar apartman yaşantısına hayır demiyorlar, büyük konutu ise pek tercih etmiyorlar. Artık çok şaşalı konut ilgi görmüyor hatta en çok tercih edilen konut şekli loft” ifadesini kullandı.
“Rusya ve Türkiye arasında yaşanan kriz bizi çok da etkilemedi”
Krize rağmen Marmaris’ten imalathane alan Rus vatandaşı Varvara Borzenko, yat ve gemi imalatı yapan bir firmada yönetici olduğunu belirterek, “Yaklaşık 3 yıldır Türkiye’den gelen özel yat ve yelkenli imalatı talepleri doğrultusunda Akdeniz ve Ege sahil kentlerinde tersane yeri kiralamaya karar verdik. Sonunda Marmaris’te imalathane olarak kullanmak üzere 13 bin metrekarelik araziyi satın almaya karar verdik. Son dönemde Rusya ve Türkiye arasında yaşanan kriz bizi çok da etkilemedi. Vatandaşlar düzeyinde aramızda bir sorun yok. Ülkeler arasındaki sorunlar bizi ilgilendirmiyor” değerlendirmesinde bulundu. Natalia İvonavo ise Türkiye’ye ilk kez geldiğinde Marmaris’te tatil yaptığını dile getirerek, 4 günlük tatil süreci sonunda arkadaş canlısı Türklere, deniz ve güneşe aşık olduğunu söyledi. Dört mevsimin yaşandığı bir ülkenin en güzel sahillerinden biri olan Marmaris’te ev almaya karar verdiğini anlatan İvanova, “Ailemin de tercihi olan bahçeli, sakin, sessiz ve huzurlu ilk evimizi aldık. Daha sonra babamın da kararıyla Marmaris’te 2 ve İstanbul’da 1 ev daha aldık” dedi.
Elena Sençakovyç de Rusya’da son dönemde doların artmasına bağlı yaşanan kriz sonrası,Moskova’da 7 yıldır işlettiği restoranını kapatmak zorunda kaldığını vurgulayarak, şöyle konuştu: “Ülkemde yaşanan finansal krizin, yakın zamanda düzeleceği umudum olmaması nedeniyle Marmaris’ten bir restorana talip oldum. Geçmişte bulunan birikimlerim burayı almak için yeterli değildi. Moskova’daki evlerimden ikisini de satarak Türkiye’deki birkaç turistik mekandan restoran satın aldım. 2 yıldır eşimle beraber Türkiye’de yaşıyoruz. Sadece tatil için gelebildiğimiz bu güzel ülkede işletmeci olmak gerçekten onur ve gurur verici. Türkiye’yi çok seviyoruz.”
