Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB), bugün basında yer alan bazı haberlere ilişkin yazılı açıklamada bulundu. Açıklamada; Birlik’in kamu yararına olan her türlü çalışmayı desteklediği ve bu tip iddiaların kurumun manevi kimliğine zarar verdiği belirtildi.
Sözcü gazetesinin 27.10.2015 (bugün) tarihli elektronik portalında “TÜRSAB’ta araç kiralama skandalı” başlığı ile yer alan, ayrıca konuyla ilgili Yönetim Kurulu Başkanımız ve Genel Sekreterimiz açıklamalarının da bulunduğu haberde söz konusu açıklamaların doğru yansıtılmadığı görüldüğünden aşağıdaki açıklamanın yapılması zorunluluğu doğmuştur.
Bilindiği üzere, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Birliğimiz arasında 22.09.2010 tarihinde 52 müze ve örenyeri ile başlayan takiben, ikinci kez imza altına alınan protokol ile 155 müze ve örenyerinin yer aldığı “Müze ve Örenyerlerinin İşletimi, Giriş Kontrol Sistemlerinin Modernizasyonu ve Yönetimi” Projesi, Birliğimizce sürdürülmektedir.
Söz konusu proje kapsamında; 02.02.2015 tarihinde yine Bakanlığımızla imza altına alınan ve ilişikte bir kopyası sunulan Protokolün 3 ve 4. maddelerinde de görüleceği üzere Birliğimiz Bakanlık bünyesindeki müze ve örenyeri ve idari birimlerinin hizmetlerinin zamanında yapılabilmesi amacıyla ihtiyaç duyulan 75 adet araç ve Bakanlıkça sürdürülen kazılarda kullanılmak üzere 2 adet vinç tahsisini gerçekleştirmiştir.
Söz konusu protokol çerçevesinde; Bakanlığa teknik destek verilmesi amacıyla tahsis edilen söz konusu araçlar, Başkanımızın da ifade ettiği gibi en ekonomik fiyatı teklif eden şirketten kiralanmıştır. Kaldı ki, aynı şirket söz konusu protokolün imza altına alınmasından önce yaklaşık altı yıl, benzer talep ve ihtiyaçlar için aynı hizmeti bila bedel vermiş bulunmaktadır.
Bakanlığa söz konusu protokol çerçevesinde verilen teknik destekle ile ilgili giderler tamamen Birliğimizin müze operasyonunu yürüttüğü iştirakimiz olan şirket üzerinden ve müze işletim operasyonundan sağlanan gelirlerle karşılanmaktadır, bu desteklerle ilgili olarak birlik bütçesinden tek kuruş aktarılmamıştır.
Birliğimizin, 04 – 06 Aralık 2015 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan 22.Olağan Genel Kurulu öncesinde ortaya atılan ve ciddi anlamda kurumun manevi kimliğine zarar veren bu tür iddiaların doğruluğu bir yana, bu iddiaları ileri süren ve yaklaşık sekiz yıl Kurumun yönetim kurulunda Genel Sekreterlik ve 2. Başkanlık görevlerinde bulunan, şimdi ise “çamur at izi kalsın” mantığıyla hareket ederek Genel Kurul’da Kurumun yönetimine talip olan bir listenin liderliğini sürdüren kişinin olmasını kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.
Kaldı ki, iddiaların boyutunu büyüterek adeta ithama dönüştüren, altında imzası bulunan her kararı yok var sayarak, tabir-i caizse inkar ederek yol almaya çalışan böyle bir zihniyetin, TÜRSAB gibi bir bünyede hakim olması halinde mesleğe ve meslek mensuplarına, açıkçası kendi üyelerine nasıl bir yaklaşım göstereceğini anlamak, sanırız ki hiç de zor değildir.
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği olarak, bugüne kadar yapılan her çalışmanın, içerisinde bulunulan her projenin, gerek sektöre ve gerekse ülkeye son derece olumlu bir biçimde geri dönüşü olduğu gerçeği net olarak ortadadır.
Kaldı ki, kamu kurumu niteliğinde olan Birliğimizin kamu yararına olan her tür çalışmayı desteklemesi çok tabiidir.
Bizler, “rekabet etmenin, hakaret etmek” anlamına gelmediği inancını taşımaktayız.
Kamuoyuna saygı ile duyururuz.
TÜRKİYE SEYAHAT ACENTALARI BİRLİĞİ
(TÜRSAB)
