Atatürk Havalimanı’nı tuvaletinde asılı bulunan eski BBC çalışanı İngiliz Jacqueline Anne Sutton’ın uçağa biniş kartının bulunduğu ve Erbil uçağının yolcu alımı yaptığı salonda olmasına rağmen uçağı kaçırdığı ortaya çıktı.
Gökhan ARTAN – GAZETE HABERTÜRK’teki habere göre; Atatürk Havalimanı tuvaletinde asılı bulunan İngiliz Jacqueline Anne Sutton’ın (50) terminalde geçirdiği yaklaşık 2 saati araştıran polis, titiz bir çalışma yaptı. THY’nin tarifeli uçağı ile cumartesi saat 21.57’de Londra’dan İstanbul’a gelen Sutton, Dış Hatlar Terminali’ndeki körükten kamera kayıtlarına göre 22.03’te Erbil için gidiş katı salonuna 212 numaralı körükten çıktı. 1 saat 11 dakika salonda kalan Sutton, bir kafede zaman geçirdi. Sırtında çantası, elinde bir poşeti olan ve sakin görünen Sutton, saat 23.14’te Erbil uçağının yolcu alacağı 305 numaralı kapının bulunduğu salona yöneldi. Burada yaklaşık 1 saat kalan Sutton’ın, Erbil uçağının yolcu alacağı kapıdan saat 00.28’de geri döndüğü görüldü.
ÇANTASINDAN 2300 EURO ÇIKTI
Uyuyup kaldığı tahmin edilen Sutton, uçağı kaçırması üzerine transit desk bölümündeki görevlilerin yanına gitti. Elinde Londra’dan aldığı Erbil biniş kartı olan ve personele yeni bilet alacak parası olmadığını söyleyip gözyaşı döktüğü belirtilen Sutton, yeni bilet almak için geliş katı transit salonuna indi. Pasaport kontrolünden geçmesi gereken İngiliz, 00.48’de görevlilerle konuştu. Bir dakika sonra da geliş katı salonuna geçti. Saat 01.14’te ise 3 Rus yolcu, tuvalet kabinindeki kapalı kabinde ayakları sallanan bir kişiyi görüp güvenlikçilere haber verdi. Güvenlikçiler, kapıyı kırıp Sutton’ı ipten indirdi. Sutton ile konuşan yer hizmeti personeli ile cesedi bulan Rus turistlerin ifadelerine başvurdular. Kadının çantasından 2 bin 300 Euro ve 20 kadar kitap çıktı.
AYAKKABI BAĞCIĞIYLA KENDİNİ ASTI
Sutton’ın spor ayakkabısının bağıyla kendisini astığı ifade edildi. Olay polis kayıtlarına intihar olarak geçti. Bu arada Adli Tıp’ta bulunan İngiliz gazetecinin cenazesi henüz alınmadı.
Daily Mail Gazetesi’nin haberine göre intihar eden Sutton, 1 ayda 3 arkadaşını teröre kurban vermişti ve “post travmatik stres bozukluğu” gösteriyordu. Sutton, intihar etmeden bir gün önce bir arkadaşının daha cenazesine gitmişti. Sutton’ın arkadaşı Sabin Mahmud, nisan ayında Pakistan’ın Karaçi kentinde bir saldırıda yaşamını yitirmişti. Bir hafta sonra Savaş ve Barış Araştırma Enstitüsü’nde (IWPR) selefi Ammar el Şahbender, Bağdat’ta IŞİD saldırısında öldü. 12 Mayıs’ta araştırmacı arkadaşı Paula Kantor, Kâbil’de Batılıların kaldığı Park Palace Hotel’e yapılan baskında yaşamını yitirdi. Sutton, IWPR’daki görevine haziran ayında başlamıştı.
BURAYA KENDİNİ NASIL ASTI?
1.80’lik Jacqueline Anne Sutton’ın 2 metrelik kapıya kendini asması akıllarda soru işaretleri bıraktı.
‘TETİKLEYİCİ FAKTÖRLER ORTAYA ÇIKMIŞ OLABİLİR’
Psikiyatr Dr. Tanju SÜRMELİ: “Travma sonrası stres bozukluğu tanısı konulan Sutton’ın ölümünde intiharın kesinleşmesi halinde bunun sebeplerine bakılmalı. Bu hastalığın ilaçla tedavisi genel olarak zordur. Zaman zaman ‘tetikleyici’ faktörle ortaya çıkar. Tetiklendiği zaman, beyin kişiye intihar olayını yaptırabiliyor. Bu tip rahatsızlık yaşayan kişiler, kendine karşı da saldırgan olabiliyor. Kişi, anlamsız sebeplerle hayatına son verebilir.”,
‘OLUMSUZ ALGIYI ENGELLEMEK GEREK’
Tür. Sey. Acent. Bir. Gen. Sek. Çetin GÜRCÜN: “Her fırsatın Türkiye aleyhine kullanılma ihtimali yüksek. Kamu yönetiminin bu konuyu aydınlatıp doğru biçimde kamuoyunu bilgilendirmesi halinde Türkiye’yi karalama çabaları havada kalır. Önemli olan olumsuz algının oluşmasını engellemek. Atatürk Havalimanı milyonlarca yolcunun geçtiği bir havalimanı. THY de transit taşımacılıktan dolayı çok büyük sayılara hizmet veriyor.”