We-Flytour-GM-Banner-Animation
We-Flytour-GM-Banner-Animation
Anasayfa Güncel TURİZMİN BİR BAĞI VAR

TURİZMİN BİR BAĞI VAR

GM TURİZM VE YÖNETİM DERGİSİ

Gm Dergi

Günümüzde en hızlı gelişen sektörlerden biri olan TURİZM, ülkemizde cari açığın yüzde 32,4’ünü kapatarak ekonomimize 32 milyar dolardan fazla gelir sağlıyor. Ülkedeki istihdam payı ise yüzde 6,5 ve ülkede yaklaşık 800 bin kişi turizm sektörden para kazanıyor.

turizmin bir bağı var

 

 

Peki, ülke için bu denli değerli olan turizm sektörü Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından nasıl yürütülüyor, daha iyi bir Türk turizmi için nasıl bir sistem gerçekleştirilebilir? sorularından yola çıktık ve ülkemizdeki Kültür ve Turizm Bakanlığı sistemine bir göz attık ve kendimizce bir de öneri getirdik.

Şuan ülkemizde turizm pek tabi ki, sadece Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı. Peki; Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yetkilerinin sınırı yeterli mi? Kültür ve Turizm Bakanlığı icracı mı, yoksa ricacı bir bakanlık mı? Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın öngörüleri, politika değişiklikleri, yapısal reformları ve ya gündelik işleyişini değiştirebilecek ve geliştirebilecek gücü kendi yetki sınırları içinde bulunmakta mı?

Adalet, maliye, iç işleri, çevre ve şehircilik, milli eğitim, gençlik ve spor gibi turizmi yakından ilgilendiren bakanlıklarda turizm özel büroları kurulsa,  Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan gelen talepleri kendi uzmanlık alanlarında araştırsa, öneriler sunsa nasıl olur, daha iyi olmaz mıydı, Neden mi? Yukarıda saymış olduğumuz adalet, çevre gibi bakanlıklar kendi dallarında uzmanlar.  Kültür ve turizm Bakanlığı ise bu konulara sadece yüzeysel bakabilmekten öteye gidemiyor, bu yüzden bakanlıklar bünyesinde kurulacak büroların işlevsel yönü daha yüksek olup turizm sektörüne de daha hızlı çözüm ve öneriler sunabileceklerdir. Şimdi bu büroların hangi bakanlıklarda nasıl işlevsel olacağına derinlemesine bir göz atalım…

MALİYE BAKANLIĞI’NDA ÖZEL TURİZM BÜROSU OLMALIDIR ÇÜNKÜ ;

  1. yüzyılın ikinci yarısından itibaren, turizm, dünya ekonomisinde en hızlı gelişen ve genişleyen sektörlerden biri haline gelmiştir. Turizm, çoğu zaman diğer birçok endüstri gibi bölgesel veya ulusal kalkınma için bir araç olarak kullanılmıştır. Turizm sektörü, yaygın biçimde gelir, iş ve vergi gelirlerinin oluşturulmasında, ödemeler dengesi problemlerinin hafifletilmesinde, bölgesel ve ulusal ekonomik gelişmelere katkıda bulunmada rol oynayan önemli bir faktör olarak yerini almıştır. Turizmin gerek döviz kazandırma gerek turistik yatırım ve tüketim harcamalarının çarpan mekanizmasıyla gerekse vergi kaynağı olma özelliği ile ekonomide gelir yaratıcı etkisi olduğu herkesçe bilinmektedir. Bu  nedenle ekonomide önemli yere sahip bu sektörün Maliye Bakanlığı’nda özel turizm bürosu kurulmalıdır.

İÇ İŞLERİ BAKANLIĞINDA ÖZEL TURİZM BÜROSU OLMALIDIR ÇÜNKÜ ;

Her turizm ülkesi ve her destinasyon noktası için turizmde güvenlik, üzerinde önemli durduğu bir konudur. Turizmi de içine alan insan faaliyetlerinin her alanında güvenliğin bir ihtiyaç olduğu ortadadır. Tüm insanlık tarafından paylaşılan ortak bir değer olan konukseverlik kavramından yola çıkıldığında turizm güvenliği ve bu alanda nelerin yapılabileceği ortaya çıkmıştır. Her ülke sınırları dahilinde turistlerin yaşam, sağlık, ekonomik çıkarlarını tehdit edecek alanları ve bunun derecelerini belirleyip izlemelidir. Bu açıdan turizmi ele aldığımızda İç İşleri Bakanlığı’nda özel turizm bürosu kurulmalıdır.

ADALET BAKANLIĞI’NDA ÖZEL TURİZM BÜROSU OLMALIDIR ÇÜNKÜ ;

Yabancı turistleri hedef alan suçlar, her geçen gün yaygınlaşmaktadır. Son istatistikler, Avrupa’dan Güney Amerika’ya kadar birçok yerde yabancı turistlerin sıklıkla hırsızlık ve diğer suçların kurbanı olduğunu göstermektedir.  Ülkemize gelen turistlerinde güvenliği önemlidir, bu açıdan daha güvenli, suçların az olduğu bir ülke turizmi yapabilmek adına Adalet Bakanlığı içinde özel turizm bürosu kurulmalıdır.

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞINDA ÖZEL TURİZM BÜROSU OLMALIDIR ÇÜNKÜ ;

Yerleşmeye, çevreye ve yapılaşmaya dair imar, çevre, yapı ve yapım mevzuatını hazırlamak, uygulamaları izlemek ve denetlemek, Bakanlığın görev alanı ile ilgili mesleki hizmetlerin norm ve standartlarını hazırlamak, geliştirmek, uygulanmasını sağlamak ve ilgililerin kayıtlarını tutmak. Çevrenin korunması, iyileştirilmesi ile çevre kirliliğinin önlenmesine yönelik prensip ve politikalar tespit etmek, standart ve ölçütler geliştirmek, programlar hazırlamak; bu çerçevede eğitim, araştırma, projelendirme, eylem planları ve kirlilik haritalarını oluşturmak, bunların uygulama esaslarını tespit etmek ve izlemek, iklim değişikliği ile ilgili iş ve işlemleri yürütmek. Faaliyetleri sonucu alıcı ortamlara katı, sıvı ve gaz halde atık bırakarak kirlilik oluşturan veya oluşturması muhtemel her türlü tesis ve faaliyetin, çevresel etkilerini değerlendirmek; alıcı ortamlar ile ilgili ölçüm ve izleme çalışmalarını yapmak; bahse konu tesis ve faaliyetleri izlemek, izin vermek, denetlemek ve gürültünün kontrol edilmesini sağlamak. Bu saydıklarımız, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın başlıca görevleridir. Başarılı bir turizm etkinliği için temiz, düzenli ve sağlıklı bir ortam gereklidir ve yukarıda sayılan görevler turizm sektörünün en önemli öğesi çevre ile bütünleşmiş olduğundan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda özel turizm bürosu kurulmalıdır.

MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI’NDA ÖZEL TURİZM BÜROSU KURULMALIDIR ÇÜNKÜ ;

Turizm, ulusal gelir dağılımında denge unsuru olup, endüstri merkezleri dışında kalan bölgelerin kalkınmasına katkıda bulunan etkili bir istihdam kaynağıdır. Turizmin en önemli unsurlarından birisi ise hizmet kalitesidir. Hizmet sektöründe sunulan ürünler, çoğu zaman insan unsuru ile bütünleşmekte, tüketici satın aldığı hizmeti, bu hizmeti sağlayan kişilerle bütünleştirmektedir. Bu durumun ortaya çıktığı en önemli emek yoğun sektörlerden biri de turizmdir. Bu noktada turizm eğitimi büyük bir önem taşımaktadır. Turizm eğitimine ise, sadece ara istihdamın eğitilmesi gözüyle bakılmamalı, aynı zamanda yatırımcı ve işletmecilerin, esnaf ve tüccarın, kamu ve özel kesim yöneticilerin, aynı zamanda halkın turizm alanında eğitilmesi ve bilinçlendirilmesi çerçevesinde geniş bir perspektif içinde yaklaşılmalıdır. Turizm sektöründe Türkiye’nin bir marka haline gelebilmesinin hizmet kalitesine bağlı olduğunu tekrar vurgulamak, mesleki eğitim veren ortaöğretim ve yükseköğretim kurumları ile yaygın turizm eğitimi veren kurumların mevcut durumu ve eksiklikleri göz önüne serilerek, turizm sektörünün ihtiyaçlarını karşılama düzeyi açısından değerlendirilmelidir. Bu açıdan turizmde eğitim önemli bir unsurdur ve Milli Eğitim Bakanlığı’nda özel turizm bürosu kurulmalıdır.

GENÇLİK VE SPOR BAKANLIĞI’NDA ÖZEL TURİZM BÜROSU KURULMALIDIR ÇÜNKÜ ;

Türkiye Seyahat Acentalar Birliği (TÜRSAB) geçenlerde “Spor Turizmi Raporu” nu açıkladı. Raporda çarpıcı rakamlar göze çarpıyor. Geçtiğimiz 2014 yılı içinde spor amaçlı olarak Türkiye’ye gelen turist sayısı geçen yıllara oranla yükseldi. Türkiye’nin spor turizminin toplamında aldığı pay da % 1,5 olarak değerlendiriliyor. Spor amaçlı gelen turistlerin bıraktığı paranın da 900 milyon dolar olduğunun altı çiziliyor. Golf ve futbol, spor turizmine en fazla katkı sağlayan iki dal olarak görülüyor. Ancak dağ, doğa yürüyüşü ve paraşüt sporu ile su sporlarının ülkemizde gelişmediğine, daha geniş alanların açılması ile bu alanlarda da önemli gelişmelerin olabileceğine dikkat çekiliyor. Bu derece önem taşıyan bu dalda gelişmeler sağlamak için Gençlik Ve Spor Bakanlığı’nda özel turizm bürosu kurulmalıdır.

Turizmde  bu yazdıklarımızın gerçekleştiğini  düşünsenize.. Turizmin işini yokuşa süren bürokratik işlemler daha hızlı çözülmez miydi, turizmimiz farklı dallarda daha hızlı gelişmez miydi, turizme dair projeler çoğalmaz mıydı, turizmdeki sorunlarımız daha da azalmaz mıydı? Ne dersiniz! Bunlar gerçekleşse daha iyi bir Türk turizmi olmaz mıydı!!!

 

Yorum Yaz

This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.

The reCAPTCHA verification period has expired. Please reload the page.