We-Flytour-GM-Banner-Animation
We-Flytour-GM-Banner-Animation
Anasayfa Güncel TURİZMCİLER 2015’TEN NELER BEKLİYOR ?

TURİZMCİLER 2015’TEN NELER BEKLİYOR ?

GM TURİZM VE YÖNETİM DERGİSİ

 

 Antalya Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ve Akdeniz Üniversitesi Turizm Fakültesi işbirliğinde, organize edilen “2014 Yılı Turizm Sektörü Değerlendirmesi ve 2015 Yılından Beklentiler” başlıklı “2015 Turizm Haftası Paneli” Akdeniz Üniversitesi Turizm Fakütesi Nuri Özaltın Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Antalya’nın ve Türk turizminin önemli isimlerinin konuşmacı olarak yer aldığı panelde 2015 yılı öngörüleri konuşuldu.

DSC_0196

Akdeniz Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Akın Aksu’nun oturum başkanlığını yaptığı paneldeSunExpress Satış ve Pazarlama Müdürü Emre Bahtoğlu, ICF Airports Yönetim Kurulu Üyesi Yaşar Döngel, Anex Tour Yönetim Kurulu Başkanı Neşet Koçkar, Crystal Hotels Ceo’su Umman Çetinbaş, Antalya Tanıtım Vakfı (ATAV) Başkanı Nizamettin Şen ve NBK Touristic Genel Müdürü Recep Yavuz konuşmacı olarak yer aldı.

Panelin açılış konuşmasını yapan Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Akın Aksu, 2014 yılı ile ilgili turizm istatistiklerini paylaştı. Ardından panelistlere söz verdi.

AVRUPA PAZARINDA KÜÇÜLÜYORUZ

DSC_0197

ICF AİRPORTS YÖNETİM KURULU ÜYESİ YAŞAR DÖNGEL,

“Antalya olarak 2023 yılında 20 milyon yolcu hedefliyoruz.  2014 yılında 12 milyon yolcu ağırladık. 2023 hedefine ulaşmak için her yıl yüzde 5 ile yüzde 5 buçuk büyüme gerçekleştirmeliyiz. Almanya ve İngiltere’yi dışarıda bıraktığımız zaman,   tüm Avrupa’da küçülüyoruz. Hollanda bizim  üçüncü pazarımız  bu pazarda 2 yıldır yüzde 2 küçülüyoruz. Yine İsveç pazarında yüzde 2 küçüldük. Norveç pazarında bu rakamlar yüzde 20, fransa pazarında bu rakamlar yüzde 27 daralmalar yaşanıyor. Dünya turizm pastasının yüzde 55’i Avrupa’dan oluşuyor. Bu pazarlar bizim için her zaman çok önemli. Avrupa pazarına çözüm bulmak zorundayız.

2015 yılında ise; Rus pazarını etkileyen birkaç faktör var. Birincisi Rusya’nın ekonomik durumu en az iki yıl daha sürecek. İkinci faktör ise dolar – ruble belirsizliği.  Bu belirsizlikte  ne sağlıklı paket tur fiyatı oluşturulabiliyor. Ne de tüketici karar verme sürecinde karar verebiliyor. Kurum ve kişilerin pozisyon alabilmesi için  ruble- dolar’ın dengeye oturması bekleniyor.  Rus pazarını etkileyecek üçüncü faktör ise;  ekonomik nedenlerle Rusya iç turizme teşvik ediyor.

Rusya pazarı sadece bizim için değil, tüm rakiplerimiz için önemli bir pazar ve bu pazar daraldı. Bu daralan pazarda rakiplerimizle çok daha çetin rekabet koşulları oluşacak. Bu etkenleri alt alta sıraladığımızda bu pazardaki sıkıntılar 2015 ve 2016 yılında  da devam edecek. Bu pazarda rakiplerimize karşı çok güçlü bir Antalya markamız var. Ama bu yıl Rus pazarında en az yüzde 10 daralma bekliyoruz.

Rusların ilk üç aydaki harcamaları  yüzde 47 oranında  azaldı

Hem sayı olarak hem de kişi başı harcamaları düşüyor. Ortalama 10 gün ise bir Rus turistin konaklaması,  bu sayı 7 güne düşmesi yüzde 30 azalması anlamına geliyor. Gelir anlamında ise yüzde 50 azalma ön görülüyor.

2015 için Avrupa genelinde sadece yüzde 1 büyüme öngörülüyor. Almanya ve İngiltere dışındaki ülkelerden çok büyük beklentilerimiz yok. Yine Almanya ve İngiltere’ye yoğunlaşacağız. Tanıtım ve reklam çalışmalarına Avrupa’da ağırlık verilmeli. AKTOB ile Avrupa’da bir tanıtım atağına geçeceğiz. ICF Airports olarak yeni havayolları ile anlaşmalar yaptık. Ayrıca ek ilave pazarlarımız var. Antalya’ya 350 bin ek yolcu bekliyoruz.”

 

İMAJ KONUSUNDA AVRUPA RUSYA’DAN DAHA HASSAS

DSC_0201

Crystal Hotels Ceo’su Umman Çetinbaş;

2014 yılı bizim için verimli bir yıldı.sezonun sonlarından başlayan Rusya’daki sıkıntılar kış sezonunu etkiledi. Bu pazarın ilk üç ayındaki daralma çok önemli değil, biz önümüzdeki sezona bakmak zorundayız. Kış aylarında Rusya’dan  yaklaşık 60 bin kişi geliyordu. Kışın daralmayı Alman pazarı ile komponse ettik. Şuanda ruble dolar paritesinde iyileşmeler var. daha aşağılara düşmesini umut ediyoruz. Rusya’da 2015 yılı için bir daralma olacağı kesin. Benim şahsi görüşüme göre son dakika toparlamalarıyla bu daralma yüzde 10 civarında olacaktır. Pazar son dakika satış dinamiği gösterecek ve son dakikada Pazar kendini toparlayacaktır.  Türkiye olarak yüzde 10 kayıp,  400 ile 450 bin pax’a ve ekonomik gelir olarak da 400 milyon dolara tekabül eder.  Pazarın fiyat odaklı çalışmasında  yüzde 20 civarında gelir eksilecektir. Bu da toplamda 1 milyar 200 milyon dolar kayıp getirecektir. Turizmin 54 sektöre hizmet verdiğini göz önüne alırsak istihdamdaki kaybı da düşünürsek  bunun etkisiyle kayıp 4 milyar doları bulabilir.  Şuana kadar bu pazara yapılacak olan destekler hakkında bir faaliyet olmadığını görüyoruz.

Avrupa pazarında artış var. Bu artışın yüzde 5 civarında olacağını ön görüyoruz. Kendi otellerimizle ilgili olarak Avrupa pazarında yüzde 50 artışımız var. Avrupa’da daha çok artış görülebilirdi, buna öz eleştiri yaparak Avrupa’dan Türkiye’nin nasıl göründüğüne bakmamız gerek. Avrupa’daki imajımız bu yüzde 5’lik oranı yüzde 10’lara çıkarabilir, aşağılarda çekebilir. Turizm daima barış, huzur ve güven ortamlarını sever. Bu ortamların olmadığı yerlerden de kaçar. Rusya’ya göre Avrupa bu konuda çok daha hassas. İran pazarında bu yıl bir düşüş var. Nevruz döneminde istediğimiz rakamları yakalayamadık. Ülkemizle İran arasında uçak ile ilgili sorun devam ediyor. Bu sorun çözüldüğü zaman İran pazarından istediğimiz sayılara ulaşabiliriz. İran bizim için büyük bir pazar.

TÜRKİYE  İMAJ KONUSUNDA KENDİNİ YENİLEMELİ

DSC_0203

Antalya Tanıtım Vakfı (ATAV) Başkanı Nizamettin Şen

Pazarlamanın ve tanıtımın en büyük unsuru olarak imaj konusunu ele almalıyız. Bugün bir marka yaratmak olmazsa olmazıdır. Markayı oluşturmak için güven en önemli unsur. İlk olarak 2014  ve 2013 yıllarında Türkiye’nin dışarıdan nasıl gözüktüğünü bakmalıyız. 2015 yılında nasıl bir görüntüyle karışlaştığımızı irlemeliyiz. 2015 yılına kadar Türkiye’nin Batı’da ve bundan etkilenen Doğu’da olumlu bir imajı vardı. Türkiye istikrar ve atılım ülkesi olarak algılanıyordu.

Batı tarafında kayıplar yaşanıyor. Bu kayıpların nedeni imaj kayıpdır. Bizim Batı’daki imajımızı sorgulamamız gerekiyor. Bizim ürününümüzün kalitesi değişmedi ve gittikçe artıyor. Yeni tesisler devreye giriyor. Bizim etki alanlarımız genişliyor. Kültürel aktivitelerimiz çoğalıyor. Bizim siyasi olarak ortaya çıkan yanlış imajımız orada hızlı bir şekilde algılanıyor.  İletişim dünyasında kayıplar dalga etkisi yaratıyor. Türkiye’nin bu konuda yeniden kendi iyi analiz etmesi gerekiyor.  Siyasiler bu konunun sebebidir. Bu konuda gençlerimize, turizmcilerimize büyük görev düşüyor. Her platforma ülkemizin bir elçisi olduğumuzu bilmeli ve dışarıdaki temaslarımızda  misafirperverliğimizi ve Batı’ya yönelik yüzümüzün olduğunu  iyi anlatmalıyız.  Turizm ancak güven ve barış ortamında yapılabilir. Turizm, gelecek yüzyıllarda birbirlerini hoş görüyle anlayabilecekleri tek sektördür. Çünkü turizm kültürler arası bir ilişkidir. Bu bakış açısıyla beraber  dünyaya barışçı olduğumuzu göstermeliyiz.

YÜZDE 16 ORANINDA KAPASİTE ARTIŞI YAŞANACAK

DSC_0208

SunExpress Satış ve Pazarlama Müdürü Emre Bahtoğlu

SunExpress olarak 2014 yılında 1 milyar ciroyu geçtik ve Türkiye’nin ilk 50 firması arasında yerimizi aldık. 2014 yılında 2013 yılına göre yüzde 15 oranında bir gelir artışı yaşadık. müşterilerimize 2014 yılında yeni ürünlerimizi sunduk. Tek ürün değil de değişkenlik gösterebilen ürünleri müşterilerimize sunarak seçim yapabilmelerini sağladık. 2014 yılını verimli geçirdik.  2015 ilk çeyrek performansı pozitif bir tablo gösterdi. Yüzde 83 doluluk oranlarıyla uçtuk. Antalya’da yüzde 11 oranında dış hattalarda artış var. İzmir zor ve geliştirilmesi gereken bir pazar. Buarada geçen seneye göre yüzde 53’lük kapasite artışı yaşadık. İç hatlarda ise yüzde 79 oranında doluluk ve yüzde 10 oranında kapasite artışı oldu. Bu da iç turizminde ülkemizde geliştiğini gösteriyor. Yaz sezonundan beklentilerimiz Antalya’da yüzde 16 oranında bir kapasite artışı ile yüzde 91 doluluk oranıyla hizmet vereceğiz.

RUBLE DÜŞÜYOR, SATIŞLAR DÜŞÜYOR

DSC_0213

Anex Tour Yönetim Kurulu Başkanı Neşet Koçkar

Zor bir yıla doğru gidiyoruz. Rus pazarında herkes Ruble’yi konuşuyor. Son haftalarda ruble düştü, ama satışlarda düşüyor. Sektör “ Ruble düştükçe, satışların artar” beklentisi içindeydi. Ama buna inanan sektör temsilcileri yanlıyor. Örneğin; 1 yıl önce Rusya’da orta düzey bir idareci 90 bin ruble maaş alıyordu. 90 bin ruble maaş alan kişi iki kişilik bir aile olarak düşünürsek, bu paranın 15 bin rublesini tatil için bir kenara ayırıyordu.  Şuan ki durumda  bu aile 100 bin ruble ile yaşayamaz hale geldi. Rus pazarındaki düşüşün nedeni sadece Ruble’den kaynaklı değildir. Psikolojik ve politik nedenler ve işsizlik gibi nedenlerinde olduğu görülüyor.  Bu pazarda erken rezervasyonların yüzde 50 gerisindeyiz. “Erken rezervasyon bitecek son dakikaları bekliyoruz”   deniliyor. Şuan son dakika dönemindeyiz. Rus pazarı için telafuz edilen yüzde 10’luk bir düşüş iyimser bir tahmin. Rus pazarı yüzde kaç düşerse düşsün,otellerde yüzde 10 oranında geceleme kaybı olacak. Biz rus pazarında müşteri profilini üçe ayırdık. 1. Grup “ Hiç gelemeyecekler. 2.Grup “ gelecek ama cebindeki paraya göre tatil standardını değiştirerek gelecek olanlar” 3. Grup ise “ Herşeye rağmen gelecek ama 10 gece yerine 7 gece kalacak olanlar.”  Pazarda satışların genel seyrine baktığımızda; Antalya’nın birkaç pahalı ürünü satmaya devam ediyor. Orta ölçekli ürünler daha zor satıyor.

Rusya olmasaydı, Antalya’da hatta Türkiye’de bu turizm olmazdı. 2004 yılında 1 milyon Rus geliyordu. 2 buçuk milyonda alman turist geliyordu. 10 yıl içerisinde Almanya yüzde 17 oranında büyürken Rusya ise yüzde 303 büyüme  gösterdi. Rusya olmasaydı, Antalya’nın  yüzü konumundaki büyük markalar olmazdı.   Rusya olmasaydı, Belek bu şekilde olmaz, Kundu bölgesi de hala bataklıktı. Rusya olmasaydı, Antalya’da iş yapan esnafın yüzde 80’i olmazdı. Rusya’ya çok şey borçluyuz.  Rusya’yı kaybedersek Antalya oyunu kaybeder. Rusya’ya bu yıl ucuz fiyat politikası gerekiyorsa, ucuz verelim.  Rusya’daki alışkanlığı kaybedersek geri kazanmak çok zor olur.  Biz Ruslarla akraba gibi yakın ilişkiler kurduk, Soçi ve Kırım asla rakibimiz olamaz.

ANTALYA’DAKİ KIŞ TURİZMİNİ KONUŞMALIYIZ

DSC_0221

NBK Touristic Genel Müdürü Recep Yavuz

Antalya turizminin şuan ki sıkıntısı, sadece  yaz dönemine sıkışıp kalmasıdır. Dolayısıyla kış döneminde bölge terkedilmiş bir duruma geliyor.   Otellerin bir çoğu kış aylarında kapandığı için kişiler çalışma zamanı 6 ay ile kısıtlı olduğu için turizme sıcak bakamıyor.  Turizm koltuk değnekleri ile ilerliyor. 2014 yılında 12 milyon turist geldi. 2006’ya göre yüzde 100 arttı. Bu böyle devam ederse bir gün patlayacak. Antalya’da inanılmaz bir iklim var aslına bakarsanız. Benim için turizmin birinci sorunu istihdamdır. Ören yerleri ziyaretinde 7 yıl geriye gittik. Başaran Ulusoy, Ajda Pekkan’ın yarısı kadar bizi dinleseydi keşke. Sektör ile bir araya gelip kış aylarında neler yapabilirizi konuşmalıyız. Ören yeri uygulamasını daha sağlıklı yapmalıyız.”

DSC_0227

Yorum Yaz

This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.

The reCAPTCHA verification period has expired. Please reload the page.