Tatil tüketicisinin hakları TUYED’in panelinde tartışıldı
Turizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği (TUYED) tarafından düzenlenen “Tatil Tüketicisi Hakları” konulu panel, Point Hotel Taksim’de gerçekleştirildi. TUYED Başkanı Kerem Köfteoğlu’nun moderatörlüğünde yapılan panele, Tur Andiamo Yönetim Kurulu Başkanı ve Tur Operatörleri Platformu Başkanı Cem Polatoğlu, Turizm Hukukçusu Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Görevlisi İlker Ünsever ve Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜFED) Başkan Yardımcısı Ruhi Orhan konuşmacı olarak katılım gösterdi. Panelde söz alan Cem Polatoğlu şunlar söyledi:
“İNGİLİZ SİSTEMİ BIRAKILMALI”
Türkiye’de İngiliz sistemi uygulanmalıdır. Her yolcu kasko gibi sigortalanmalı. Tüketicinin mağduriyeti karşısında tüm ödemesi araba kaskosu sistemi gibi geri verilmelidir. Aslına bakılırsa tur operatörünün önceden para toplaması yasal değildir. Biz erken rezervasyon döneminde trilyonlarca lira para tüketiciden topluyoruz. Bunu yapmaya hakkımız yok. İngilizler bulmuş bunun çözümünü. Ortalama tur parası ve kişi sayısına göre risk hesaplanıyor. Risk 5 bin Euro ise… Bu sistemde bir kişinin bile mağdur olması mümkün değildir. Teminatsız para toplamamız yasal değildir.
Türkiye’de 11 bin seyahat acentesi vardır. Türkiye’de yapılan turizm çok çeşitli. Ben yurtdışında düğün organize eden seyahat acentelerinden biriyim. Alman usulü teminatlandırma sistemi bizim için bir çözüm değildir. Bayramda büyük firmalar 30 bin kişi götürüyor. Kişi başı bin Euro’dan hesaplarsanız 30 milyon Euro eder. Bu da 80 trilyon lira teminat demek. Bu çok fazla. Teminat arttırma işi bizim işimize yaramaz. Teminat sistemi bizim için geçerli bir sistem değildir.
PAKET TURLARDA SİGORTA ZORUNLUDUR
<spanstyle=”line-height:1.6″>Turizm Hukukçusu ve Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Görevlisi İlker Ünsever de panelde yaptığı konuşmada, <spanstyle=”line-height:1.6″>”Biz Avrupa Birliği’ne girmek için ne gerekiyorsa onu yaptık. Sigorta da bu şekilde geldi. Artık sigortamız var dedik. Kanun diyor ki paket turlarda sigorta zorunludur. Türkiye’de turizm tüketicisinin yalnızca yüzde 15’i paket tur kullanıyor. Hatta İngoing’de yüzde 5 bile değildir. Geri kalanı otel kullanımına ilişkin tur satın alıyor. Paket turun tanımında konaklama, ulaşım ve benzeri hizmetleri tek fiyat adı altında birleştirilmesi vardır. Ama bu olmayınca paket tura tabi değilsiniz. Dolayısıyla hiçbir yasasından da sorumlu değilsiniz.
Olmayan kanun yönetmeliği ile paket tur sözleşmesi düzenleniyor. Biz turizme yanlış yerden bakıyoruz. Turizm bir kalkınma aracı veya modeli değildir. Biz buna böyle yaklaşırsak. Bu sadece yurtdışından döviz getirecek adamlara ve o dövizin Türkiye içinde kalmasına odaklanırız. Bizde turizm deyince akla yalnızca ekonomi gelir Önödemeli satışın olduğu yerde sigorta da çare değil. Türkiye’de tur operatörlüğü kanunda tanımlanmamıştır. Gelişmiş tüm ülkelerde turizm kendi vatandaşına seyahat ürünü sunma işidir. Gelişmemiş ülkelerde ise başka ülkelerden gelecek olan vatandaşların eline bakma işidir. Sigorta bizim hukukumuzda kısırdır, etkisizdir.
“KAÇAK ACENTELER İLE SAVAŞMAK İÇİN ORDU KURAMAYA GEREK YOK”
Baktığınız sitede gerçekten seyahat acentesi ile mi karşı karşıyasınız yoksa hayali bir sitede mi geziyorsunuz anlayamıyorsunuz. Seyahat acentesi bir anlamda hayal satar aslında. Sahte seyahat acenteleri için ordu kurmaya gerek yok. Seyahat ürünleri satan web siteleri için mesela “tur” diye bir uzantı zorunluluğu getirirsin. O uzantıyı da belgesi olmayanlara vermezsin. Bunun gibi çok basit çözümler var. Dürüst seyahat acenteleri de kötü tüketicinin elinde zarar görmektedir. Bizler doğru kurallarla doğru şekilde bir çalışma yapmadan. Bütün herkesin bir araya gelip ayrı ayarı başlıklarla bu konuları değerlendirmeden, turizmle hiç tanışmamış insanların kaygısı ile yaptığı düzenlemelerle çareye kavuşamayız” dedi.
“TÜKETİCİLERİ BİLİNÇLENDİRMEK İÇİN EĞİTİM VERİYORUZ”
Panelde yaptığı konuşmada tüketicinin bilinçlendirilmesi konusuna vurgu tapan Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜFED) Başkan Yardımcısı Ruhi Orhan ise şunları söyledi: <spanstyle=”line-height:1.6″>”Ülkenin en büyük tüketici federasyonuyuz. Federasyon olarak biz bu işin tam içinde değiliz. Daha çok üst düzey politika yürütmekteyiz. Son zamanlarda devremülk, devretatil oranı arttı. Turlarla ilgili ise saat ayarlamalarıyla ilgili şikayetler alıyoruz. Bize bir tüketici geldiğinde öncelikle karşı firmaya bir iddianame göndeririz. Tüketicinin madüriyetinin 7 gün içinde giderilmesini isteriz. Olmazsa yasal yollara başvuracağımızı söyleriz. İkincisi tüketicileri bilinçlendirmek için eğitim seminerleri düzenleriz. Kamunun yapması gereken her şeyi biz yaparız. Bunun için hiç katkı payı almayız. Kaynaklarımız üyelerimizden geliyor.
“SEKTÖRDEKİ TÜM TARAFLARIN BİR ARAYA GELİP YASA HAZIRLAMASI LAZIM”
Şu anda çıkan yasalar bizim önerdiğimiz yasanın 10’da biri bile değil. Bakan artık tüketici kraldır dedi. Ama bizim hazırladığımız yasa taslağı bir gecede değiştirildi. Örgütlülük oranımız çok düşük maalesef. Tarafların hepsi organize bir şekilde yasayı birlikte hazırlamalı. Tüketici önce kendini garantiye alacak. Ayrı ayrı komiteler oluşturmamız gerekiyor. Mesela İsviçre’de her bölümle ilgili komiteler çıkıyor. Bunlar bir araya gelip tartışıyorlar ve en uygun olan yasayı ortaya çıkarıyorlar.”