St. Regis Venice San Clemente Palace, Venedik’te tarih ve lüksü bir arada sunan bir ada-otel… Permak Group’un 150 milyon euro’ya satın aldığı otel, dünyada özellikle düğün ve kongrelerde tercih edilen bir mekan haline geldi.
İtalya’nın tarih ve turizm merkezi Venedik’in hemen karşısında, San Marco Meydanı’na sekiz dakika mesafede ve yüzlerce yıllık tarihinin verdiği görkemden hiçbir şey kaybetmemiş… Venedik Kapısı olarak adlandırılsa da asıl hazinesini kırmızı tuğlalarla örülü surlarının arkasında sunuyor size… Venedik’in sıkışık yapılaşmasına inat olabildiğince geniş ve yeşil. 80 bin metrekare alanda üç bloktan oluşan eski Venedik mimarisi ve tarihi kilisesiyle sizi ilk görüşte kendine âşık edecek türden..
Bu oteli bize yakınlaştıran diğer bir unsur ise sahibinin bir Türk firması olması.
Türk firmanın başarısı
Permak Group Yönetim Kurulu Başkanı Selim Uyar, oteli 2013 yılı Eylül ayında renovasyon bedeli dahil 150 milyon euro’ya satın aldıklarını anımsatıyor. “Oldukça kötü bir durumda teslim aldığımız adadaki binaları 9 ay gibi kısa bir sürede hızla restore etmek için büyük çaba harcadık” diyen Uyar, bu süreçte eskiyi sevme ve koruma konusunda İtalyanlardan çok şey öğrendiğini de itiraf ediyor.
İtalya’daki doğrudan en büyük Türk yatırımına imza atan Selim Uyar, geçen süreçten de çok memnun. İlk olarak manastır olarak inşa edilen daha sonra askeri amaçlar dahil farklı şekillerde kullanılan adadaki bina ilk restorasyonunu 2003 yılında geçirdi. Beş yıldızlı deluxe bir otele çevrildi. Daha sonra kapalı kalan tesis, Permak Group’un adayı satın almasıyla özenle yeniden restore edildi. 2014 Haziran ayında ise San Clemente Palace olarak tekrar hizmete girdi. İşletmesini ünlü Starwood Otel Grubu’nun en lüks markası St. Regis yapıyor.
Otel, konumu, bahçesi, manzarası, tarihi ve sunduğu hizmetle dünyanın dört bir yanından turistleri çekiyor. Oteli en çok tercih edenler Amerikalılar ve Uzakdoğulular. Türkler de sık giden ziyaretçi grubunda. Selim Uyar, geçen üç ayda önemli doluluk oranlarına ulaştıklarını söylüyor. Yılda 100 bin ziyaretçi ağırlamayı planladıklarını belirterek, bunların yüzde 10’unun Türklerden oluşacağını söylüyor.
San Clemente adasındaki otelin, eşsiz tarihi kilisesi dışında, kongre binası, helikopter pisti, özel tekne iskeleleri, golf sahası, Tenis kortu ve havuzu da bulunuyor. Venedik’te havuzu olan iki otelden biri. Çoğu suit ve özel dairelerden oluşan muazzam 190 dairesi var. 145 daire faaliyette, diğerlerinin renovasyonu devam ediyor.
Düğün ve kongreye uygun
İtalyanlar yanında Türkiye’den de 1.500-2 bin kişiye kadar davetlinin olduğu düğünler için mekan olarak seçiliyor. Yine adadaki ayrı bir bina kongre merkezi olarak kullanılıyor. Burada da 1.000-1.500 kişi kapasiteli organizasyonlar düzenlenebiliyor.
Venedik’e yılda 23 milyon turist geldiğini de aktaran Selim Uyar, THY’nin de günde üç sefer düzenlediğini belirtiyor. Adaya ulaşım da çok kolay. Venedik San Marco Havaalanı’na adadan deniz taksilerle 30 dakikada, Venedik San Marco Meydanı’ndan ise 8 dakikada ulaşılabiliyor. Meydandan adaya da otele ait özel tekne servisi var.
‘Yeni yatırım için teklifler alıyoruz’
Permak Group Başkanı Selim Uyar, ülkede başka teklifler de aldıklarını belirterek, şunları aktarıyor: “Devletten de başka yatırımcılardan da talep geliyor. Birlikte alalım diyen ya da hükümetten size tahsis edelim diyenler var. Otel ve ofisler var. Biz şu anda konsantrasyonumuzu bozmamak için yeni yatırıma bakmıyoruz.
Şu anda inceleme aşamasındayız. Doğru fırsat çıkarsa düşünebiliriz. İtalya’da kalıcıyız. Köklü bir şirketimiz oluştu. Hukuk sistemi ve bürokrasiyi de öğrendik. Mali yapımızı da kurduk. Soran, bilgi almak isteyen Türk yatırımcılara da yardımcı olmaya çalışıyoruz.”
Eşsiz manzaraya karşı İtalyan mutfağı keyfi
Gerçek St. Regis deneyimi, yeniden dekore edilmiş 146 lüks odadan birinde veya cennet bahçelerinin çevrelediği ya da Venedik lagününe bakan Signature Suites’te konaklayarak başlıyor.
St. Regis Venice San Clemente Palace’ta, yüzme havuzu, iki bar ve üç restoran bulunuyor. Zaten Venedik’te havuzu olan iki otelden biri. Restoranlardan Acquerello, Venedik lagününe ve
San Marco Meydanı’na bakan teraslarıyla tarih şölenini ayağınıza kadar getiriyor.
Executive Chef Roberto Dal Seno’nun usta ellerinden çıkan eşsiz yemekler, Adriyatik Denizi’nin taze lezzetleri ve modern Venedik mutfağından esintilerle yaratılıyor. Otelde 170 kişi çalışıyor. Otelin 40 bin metrekarelik bahçesi de bahsetmeye değecek türden. Doğal bir göletin bile bulunduğu bahçe mutlaka gezintiye çıkılmayı hak ediyor. Surlarla çevrili bahçede gün batımında içkinizi yudumlarken, karşıdaki Lido Adası’nı, hareket halindeki tekneleri nezih ve sessiz bir ortamda seyretmek paha biçilmez…
İtalyan ve Türk eserlerini tarihi kilisede sergileyecek
Selim Uyar’ın oteli satın alma nedenlerinden biri de tarihe olan ilgisi. Türkiye’de de otel satın alabileceğini ama Antalya’daki 300 otelden biri olmak yerine İtalya’da bir numaralı yatırımı yaptığını vurguluyor. O, geçmişte iki ülke arasında olan sanatsal ve kültürel ilişkileri de canlandırma isteğinde. Gelecek yıl Osmanlı zamanındaki Bellini, Zonaro gibi İtalyan ressamların ve Fossati ve D’Aronco gibi ünlü mimarların eserlerini San Clemente Kilisesi’nde sergilemeyi planlıyor.
Uyar, “Ayrıca bu yıl yetiştiremediğimiz Türk kahvesi haftasını Venedik ART Bienali sırasında gerçekleştirmek de kültürel etkinlik planlarımız arasında yer alıyor. Fakat bunları konuya yakın vakıf, firma ve kamu kuruluşlarının işbirliğiyle yapacağız” diyor.
İnce duvar süslemeleri Murano camı avizeler
Venedik’teki St. Regis Venice San Clemente Palace, dışındaki büyüyü içinde de yaşatıyor size. Tarihi atmosferde kendinizi bir film sahnesinde hissetmeniz içten bile değil. Çok yüksek tavanlar, geniş koridorlar, yüksek pencereler, el işçiliğindeki inceliği gösteren duvar süslemeleri, tarihi Terrazo zemin döşemeleri… Otelde kalma deneyimi yanında adeta müze gezisine çıkmış gibisiniz.
Her şey aslına uygun restore edilmiş. Ünlü İtalyan camı Murano’dan yapılan devasa avizeler, antik değeri olan eşyalar, kıymetli koltuklar, tablolar, halılar, perdeler… Selim Uyar, oteldeki tek bir odanın boyasını bile değiştirirken izin aldıklarını söylüyor. Tarihi bina her metrekaresiyle size 1500’lerin yaşamını sunarken, bugünün modernliğinden de ödün vermiyor. Yüksek düzeydeki hizmet anlayışı takdire değer. Mükemmel bir wi-fi servisine de sahip. (Hanife Baş -Milliyet)
