1. Alman aileyi izleyin
Her otelde açık büfenin uzmanları vardır. Kaçta sıraya girilir, nerede durulur bilirler. Üst katta kalan Alman Aile en büyük rakibiniz. Gözünüzü onlardan ayırmayın. Aileyi ortada görmediğiniz an koşarak sıraya girin.
2. Tabak düzenleme sanatı
Püf noktalardan biri de yemeği alırken tatlıyı da almak, “sonra alırım” dememektir. Ancak bu iş biraz maharet ister. “Bir tabağa en fazla yemeği nasıl sığdırırım?” konulu sanatsal çalışmalara ihtiyacınız olacak.
3. Aşçıyı kafalayın.
Muhabbeti kurun, samimiyeti ilerletin. Ona sık sık “Hele o baklavan yok mu? Anlata anlata bitiremiyorlar” deyin ve yavru köpek bakışıyla yüzüne bakın. Size acıyacak, son baklavayı sizin için saklayacaktır.
4. Ekip çalışması yapın.
Ekip çalışması sizi başarıya götürecek olan en önemli unsurdur. Eşiniz, sevgiliniz, anneniz ya da arkadaşınızla iş bölümü yapın. Yemekleri o alsın, tatlıları siz alın. Bu mükemmel şaşırtmaca taktiği ile tatlı büfesinin başında kimsecikler yokken siz olacaksınız.
5. Garsona sorun
Onların gözü açık, kulağı deliktir. Hangi masa baklavaları önüne yığmış ama hiç ellememiş, bilirler. Tabi uygun bir bahşiş de vermeniz lazım. Hatta eğer çok uygun bir bahşiş verirseniz, ertesi akşam baklavanız masanıza bile gelebilir!
onedio.com