BW PLUS The President Hotel Genel Koordinatörü Recep Arifoğlu, yazdı.
Yeni kuşaklar, otellerde iş başı yapmaya başladı. Eski ve yeni kuşakların bir arada çalışması sırasında, çatışmalar yaşanabiliyor. İşletmelerin, bu konuyla ilgili yeni stratejiler oluşturması gerekiyor.
“Kuşaklar arasında yorumlama ve algılama hatalarından dolayı, çatışma yaşanabiliyor”
Kuşaklar arası çatışmaların, genellikle geçerli farklılıklardan çok, yorumlama ve algılama hatalarından kaynaklandığını kaydeden BW PLUS The President Hotel Genel Koordinatörü Recep Arifoğlu, işletmelerde farklı kuşakların etkili yönetimi için ‘etkin iletişim’ yapılması ve bu konuyla ilgili stratejilerin oluşturulması gerektiğini belirtti.
Farklı kuşakların bir arada olacağı başarılı bir işgücü kurulması için, girişken bir iletişim sisteminin oturması gerektiğini anlatan Recep Arifoğlu, şunları söyledi:
“Girişken iletişim ile ‘iş yerinde birbirinin arkasından şikayet etme; pasif, saldırgan veya açık düşmanlıktan’ kaynaklanabilecek bir enerjiyi; gençlerin farklı bakış açısı ve yaşlıların erdemini yeniden yönlendirerek, fayda elde edilebilir. Farklı kuşakları bir arada çalıştırmak durumunda olan tüm şirketlerde, etkin iletişim başarının altın kurallarından birisidir” dedi.
Çalışanların, farklı çalışma ve iletişim stilleri var
İşletmede farklı kuşaklardaki insan kaynağının, çalışma ve iletişim stillerinin farklı olduğuna işaret eden Recep Arifoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
“Tecrübeli nesil daha süreç odaklı iken, daha genç nesiller sonuç odaklı düşünüyor. Ayrıca genç nesiller, görevin ne zaman ve nerede yerine getirildiği konusuna takılmıyor. Genç nesiller, yüksek üretkenliğe odaklanıyor; kendi iradeleriyle görevlerini tamamlamaktan, kendi zamanlarını yönetmekten ve işlerini zamanında yapmaktan mutlu oluyor. Kuşaklar arasında, elbette farklılıklar olacaktır. Ancak burada önemli olan tüm çalışanların, şirket politikalarını tasdik etmesi, uygulaması ve işlerinin gerektirdiği tüm yükümlülükleri yerine getirilmesi olmalıdır. Ayrıca tüm çalışanlar, kendilerinden ne beklendiğini bilme hakkına sahiptir ve çalışanlara bu görevlerini ne kadar yerine getirdikleriyle ilgili geri dönüş yapılması da lazımdır. Bunlara ilaveten, çalışanların farklı çalışma ve iletişim stilleri olduğu da dikkate alınmalıdır. Örneğin, saygı kavramına bir örnek vererek değinirsek; yaşlı çalışanlara göre saygı, tecrübelerine dayanarak söyledikleri sözlere, daha fazla değer verilmesi ve insanların kendilerinin söylediklerini yapmaları olarak anlaşılmaktadır. Gençler içinse, sözlerinin dinlenmesini ve konuştukları zaman ‘ne diyecekler’ diye dikkat kesilmesi saygının ifadesi olmaktadır. İlaveten yaşlı çalışanlar, herkese eşit saygı gösterilmesinden memnun değildir; tecrübesi az olan ve alt kademede bulunan personele daha az saygı gösterilmesini istemektedirler. Şirketlerin üst düzey yöneticilerinin, yeni ve eski kuşağın saygıyı, farklı algıladığını bilmesi önemlidir. Nitekim günümüz işletmelerinde; insan unsurunun göz ardı edildiği klasik örgüt yönetimi anlayışı, yerini çağdaş yönetim tekniklerine bırakmaktadır ve insan unsurunu ön plana çıkaran yönetim anlayışına geçilmektedir” diye konuştu.
Tüm kuşaklara, eşit mesafede bir yönetim sistemi olmalıdır
İşletmelerin, kuşak çeşitliliği ve farklılıklardan çıkabilecek olası çatışmaları başarı ile yönetebileceğini ifade eden Recep Arifoğlu, şunları kaydetti:
“Her kuşak, olayları kendi açısından değerlendirme eğilimindeyken, bireylerin birbirlerini anlaması için fazladan bir çaba göstermelerine ihtiyaç duyulmaktadır. Farklı kuşakların bir araya gelmesiyle oluşan insan kaynakları için, ilgi alanlarının, beklentilerinin doğru analiz edilmesi ve uyum içerisinde olabilmelerinin sağlanması için yönlendirilmiş yönetim yaklaşımlarının benimsenmesi lazımdır. Bu yaklaşımlar da; yakınlaştırma araçları, kurumsal sosyalleşme, rehberlik, kendi kendini yönetme, amaçlara göre yönetim, bilgi aktarımı, iş ufkunu zenginleştirme ve girişimcilik gibi yöntemlerle mümkün olabilmektedir. Etkin bir yönetim ile misyonu, vizyonu bulunan ve belli bir kültüre sahip olan kurumların; güçlü bir iletişim ağı, şeffaf, adil, kuşak farklılıklarını gözeten ve mesafesi tüm kuşaklara aynı ölçüde olan bir yönetim sistemi içerisinde olması gerekmektedir. Nitekim işletmeler, kuşak çeşitliliği ve farklılıklardan çıkan çatışmayı başarı ile yönetilebilirler. Özünde hedef, tüm çalışanlarla birlikte ‘birbirimizi anlamak, birlikte çalışmak’ ve böylece ortak amaç olan geleceğimizi kurmak olmalıdır” şeklinde konuştu.