Türkiye’nin turizm sektörü, sadece geleneksel yöntemlerle ve başarılı olabilme dönemini geride bırakıyor.
100 milyar $ turizm geliri hedefine ulaşmak için radikal bir dönüşüm gerekiyor.
İşte Kültür ve Turizm Bakanlığı’mızın aldığı stratejik karar ile turistlerin gözlerini kamaştırmak özgün bir marka yaratma yolculuğu başlıyor:
Türkiye’nin turizmde sıradışı bir yolculuğa çıkma vakti zaten çoktan gelmişti:
Şimdi yenilikçi stratejiler, eşsiz deneyimler ve sürprizlerle turistleri etkileyerek turizmde çığır açacak, unutulmaz anılar ve keşif dolu bir macera için Türkiye’yi seçmelerini sağlayacak ve yerli ve yabancı turistlerin gönlünde taht kuracak bu yolculuğa hazır olun, Türkiye’nin turizmdeki sıradışı yolculuğuna siz de katılın!
Türkiye’nin Kültürel Mirası: Gelecekteki Turizm Başarısına Açılan Bir Kapı
Son derece rekabetçi olan küresel turizm pazarında Türkiye, kendisini olağanüstü hizmet kalitesiyle tanınan en iyi destinasyonlardan biri olarak başarıyla konumlandırmayı başarmış olsada otellerimiz her yıl kârlı satışlar ve yüksek doluluk oranları elde etmek için her yıl artan ciddi bir baskıyla karşı karşıya kalmaktadır. Otel satış ve pazarlama birimlerinin yükü ve sorumluluğu her yıl artıyor.
Ayrıca, Suudi Arabistan’ın geleneksel turizm yatırmalarına karşı bir devrim niteliğindeki göz kamaştıran devasa turizm projeleri, diğer Körfez ülkelerindeki bitmek bilmeyen yatırım çılgınlığı ve Mısır gibi ülkelerin Türk turizm uzmanlarını kendi ülkelerine çekerek otelcilikte Türk standartlarını yakalama çabaları, Komşu Yunanistan’ın tur operatörlerinin baskısı ve AB desteği ile otellerini yenilemesi ve dönüştürmesi küresel turizm sektöründeki zaten iyice sertleşen rekabeti Doğu Akdeniz çanağında ve Ege’de iyice artıracaktır.
Bu beklentiler karşısında Türkiye, turist sayısını arttırmak ve mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir destinasyon olarak konumunu korumak için yenilikçi, dinamik ve vlzyoner stratejileri başlatıyor.
Bakanlığımızın yaptığı çalışmalara göre her yıl yüzde 5-10 büyüme ile 2028 yılında 80 milyon turist sayısına ulaşılacak ve turist başı gecelik ortalaması bugünkü 100 dolardan 130 dolara çıkarılacak.
Türk turizmi küresel krizleri , konjüktürel sıkıntıları, doğal afetleri aşarak bugünlere geldi . Yukarıdaki hesap- küresel beklentiler ve tahminler pek iç açıcı olmasada – çok gerçekçi: Unutmayalım beş yıl önce rakam sadece 65 dolardı şimdi 100 dolar ve 2028 yılında 130 doları aşacak.
Bu hesap ile Türkiye 2028 yılından itibaren 100 milyar dolar turizm gelirini yakalayacaktır.
Yinede burada yazalım:
Küresel turizmi gelecek yıllarda mega büyük sıkıntılar bekliyor:
Önümüzdeki 10 yıl içinde Avrupa da dahil olmak üzere Turkiyeye turist gönderen ülkelerde gelir dağılımındaki makasın büyümesi , kronik işsizlik tatilci ve gezgin sayısında sadece %15’lik bir artış göstereceği tahmin edilirken , küresel çapta kentsel dönüşüm ve bölgesel dönüşüm ve kalkınma projeleri ışığında yatak kapasitesinin farklı konsept konaklama trendleri enflasyonunda pik yaparak %30 oranında artması beklenmektedir. Bu dengesizlik zaten artmakta olan aşırı turizm noktalarının sayısını artıracak ve halkların turizme karşı genelde olumlu bakışını negatif olarak etkiliyecektir. Ayrıca, iklim değişikliğinin müşteri tercihleri ve destinasyon seçimleri üzerindeki etkisi de belirsizliğini korumaktadır. Bununla beraber Glamping gibi yeni ortaya çıkan trendlerin yaratabileceği kapasite henüz tam olarak anlaşılmamış olsa da, özellikle küçük ahşap evlere ( Tiny House) yapılan yatırımlarda gözle görülür ciddi bir artış gözlemleniyor.
Buna paralel olarak dünyada genel tüketim yüzde 12 azalırken lüks ürünler yüzde 7 artış göstermektedir.
Peki, bu durumda 2028 yılına kadar 100 milyar $ turizm geliri hedefimize nasıl ulaşabiliriz?
Bu yazıda gelecek yıllarda muhteşem bir büyüme sergileyecek spor, sağlık ve best ager turizmini bir köşede bırakalım.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’mız asıl soruya tam zamanında en doğru bir kararı alarak Hierapolis, Efes, Bergama, Afrodisias, Sardis, Sagalassos, Labraunda, Milet, Myra ve Notion gibi sayısız antik kentlerdeki kazı çalışmalarını yıl boyunca uzatmak için çalışmaları başlatarak çok değerli ve doğru bir cevap vermiştir .
Bu karar Türk turizminin gerçek ikinci kalkınma hamlesidir.
Ben ülkemizin geleceği için alınan doğru kararları her zaman destekledim:
Bu tam yerinde ve zamanında alınan stratejik karar turizm sektörümüzü gelecek yıllarda çok daha verimli , bereketli , halklar arası dostluğu destekleyen, eğitici, katılımcı ve paylaşımcı sürdürebilir bir yeni çerçeve kazandıracaktır.
Bu girişim, Anadolu’da yer altında yatan eşsiz tarihi hazineleri ortaya çıkarmayı, restorasyonlar ve kazılar yoluyla daha görünür ve erişilebilir hale getirmeyi amaçlamaktadır. Bu çalışmalar kültürel mirasımızı daha da zenginleştirecek ve Türk turizmcinin uluslararası pazarlarda satış ve fiyatlandırma konusunda elini güçlendirecektir.
Türk turizmi ürünlerinin başka hiç bir yerde taklit edilemeyecek farklı, benzersiz ve özgün hale dönüştürmek en önemli yeni hedefimiz olarak tüm turizmciler tarafından desteklenmelidir .
Turizm sektörümüzün sürdürülebilirliği artık yalnızca kaliteli konaklama tesislerinin sayısına değil, sahip olduğumuz eşsiz antik, kültürel varlıkların ve özgün geleneklerimizin yaşatılmasında saklıdır.
Parası olan herkes otellerimizi taklit edebilir ancak Efes, Sagalassos ve Truva gibi sayısız antik kentler sadece bizim topraklarımızda olacaktır.
5 yıldızlı oteller cenneti bir ülke olduğumuzu zaten dünya piyasalarına kanıtlamıştık. Şimdi sıra dünya gezginlerine Anadolu’nun gerçek bir yaşayan ve yaşatan 5 yıldızlı açık hava müzesi olduğunu göstermeye geldi.
Her antik taş, her tarihi değer milyonlarca yeni ziyaretçiyi Türkiye’ye çekecektir.
Misafirperverliğimizin samimiyetini tarihi kentlerimizin büyüsünü ve hayranlık uyandıran yüksek kaliteli hizmet anlayışımızı birleştirerek, eşsiz, özgün, kopyalanamaz ve kolay ulaşabilinir, erişebilinir, engelsiz güvenli etik bir destinasyon yaratmak için turizmciler ve tüm paydaşlar kenetlenmeliyiz.
Ağaçla, bitkiyle , çiçekle barışmalıyız . Yeşil’e hamilik yapıp, doğayı sımsıkı kucaklamalıyız.
Örnek: Belek’i ağaçlandırılmış yürüyüş ve bisiklet yolu ile Aspendos’a – Lara’yı Palmiye ağaçları ile süslenmiş yürüyüş yolu ile Perge’ye bağlamalıyız.
Daha yüzlerce örnek verebilirim:
Her bir kilometrelik ağaçlandırılmış, çiceklendirilmiş yürüyüş yolu 100 kat daha fazla turist getirecektir.
‘Antik rotada gurmet hattı’ projelerini yaygınlaştırarak Anadolu’nun doğal güzelliklerinin içinde özgün lezzetler ile unutulmaz deneyimler sunarak yerel tarihi alanlarımızı, buluşturan , kavuşturan, barıştıran, eğiten ve dinlendiren doğal platformlara dönüştürebiliriz . Bu öyle bir sinerji yaratacaktır ki ülkemizi rakipsiz ve vazgeçilmez bir ( must see) küresel destinasyonların ilk sırasına yerleştirecektir.
Sözün kısası:
2028 hedefimiz olan yıllık 100 milyar dolar gelire ulaşmanın anahtarı yeraltı zenginliklerinde ve kültürümüzün özgün renklerinde yatmaktadır.