Uluslararası Doğu Akdeniz Turizm ve Seyahat Fuarı (EMITT), 26. kez kapılarını ziyaretçilere açtı. Fuar kapsamında gerçekleştirilen Başkanlar Forumu’na katılan TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, son 5 yıllık dönemde seyahat acentalarının Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yok sayıldığını belirterek sektörde ortak aklın devreden çıkartıldığını söyledi. Bağlıkaya, yaşanan tüm sıkıntılara rağmen Türkiye’nin sahip olduğu turizm potansiyelinin etkisi ve doğru yönetimle 100 milyon ziyaretçi hedefine ulaşabileceğini açıkladı.
Başkanlar Forumu’na katılan TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Firuz B. Bağlıkaya, oturumda önemli açıklamalarda bulundu. “Fikir Önderleri 2023 Turizm Öngörülerini Açıklıyor” başlığıyla ve Turizm Danışmanı Osman Ayık’ın moderatörlüğünde düzenlenen Başkanlar Forumu’na; Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Yönetim Kurulu Başkanı Firuz B. Bağlıkaya, Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD) Başkanı Oya Narin ve Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Erkan Yağcı konuşmacı olarak katıldı.
TÜRSAB BAŞKANI: SEKTÖRE DESTEK VERMEK YERİNE EK YÜKLER GETİRİLDİ
Başkanlar Forumu’nda yaptığı konuşmada sektörün içinden geçtiği zorlu süreçlere dair değerlendirmelerde bulunan TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, TGA payı ve konaklama vergisi gibi uygulamalarla turizmcilere ek yükler getirildiğini söyledi. Son dönemlerde; pandemi, savaş ve deprem gibi üç önemli felaket yaşandığını dile getiren Bağlıkaya sözlerini şöyle sürdürdü: “Turizmle ilgili çok önemli üç olay var. Bakanlıktan beklenen nedir? Bu kadar büyük felaketler varken birazcık destek olmasıdır öyle değil mi? Peki ne oldu? TGA kuruldu herkesten vergi toplanıyor. Yani sektör yardım beklerken tam tersi oldu. Bu kadar büyük olayların olduğu bir dönemde ekstradan vergi vermek zorunda kaldık. Arkasından bir de konaklama vergisi geldi. Bakan bey göreve geldiğinden bugüne kadar müze bilet fiyatları yüzde 900 ile yüzde 1400 arasında arttı. Yani turizmin desteklenmesi ve önem verilmesi gereken bir dönemde bunlar yapıldı.”
“TÜRKİYE’NİN ZİYARETÇİ SAYISINDAKİ ARTIŞ TGA KAYNAKLI DEĞİL”
Türkiye’ye gelen ziyaretçi sayısındaki artışın TGA kaynaklı olmaktan ziyade dünyadaki artan turizm hareketliliğine bağlı olduğunu ifade eden Bağlıkaya, bu sözlerine rakip ülkelerin tanıtım bütçeleri ve ziyaretçi artış oranlarından örnekler vererek şu şekilde açıklık getirdi: “İspanya yüzde 100 milyon euro ciro ile 209 artış, Fransa kamu ve özel sektörden aldığı 70 milyon euro bütçesiyle yüzde 140 artış yapmış, Yunanistan sırf kamudan aldığı 22 milyon euro bütçe ile yüzde 92 artırmış. Türkiye kamu ve özel sektör, bizim hesabımıza göre yarım milyar dolar kaynakla yüzde 67 artırmış. Neresi başarı bunun?”
Moderatörün turizm meslek yasasının çıkması yönündeki sorusuna da yanıt veren Bağlıkaya, Bakanlığın bu konuda hiçbir adım atmadığını ve tüm konsantrasyonunu vergiler ve tahsislere verdiğine dikkat çekti. Bu dönemde seyahat acentalarına yönelik yaklaşımın son derece olumsuz olduğunu da kaydeden Firuz Bağlıkaya, “Seyahat acentaları ekstra bir biçimde itilip kakıldı, ötelendi, küçük düşürüldü ve önemsizleştirildi. Halbuki sektörün gerçeği bu değil. Dünyanın her yerinde turizmin lokomotifi seyahat acentalarıdır” dedi.
Turizm gelirlerinde yapılan revizyonun da gerçeklikten uzak olduğunu ifade eden Bağlıkaya, doğru veriler üzerinden hareket etmenin önemine dikkat çekti. Her şeye rağmen Türkiye’nin sahip olduğu turizm potansiyeli ve doğru stratejilerle 100 milyon ziyaretçi verisine ulaşabileceğini kaydeden Bağlıkaya, sözlerine şöyle devam etti:
“Biz 2-3 sene önce böyle bir hedef konulması gerektiğini söyledik. 100 milyon ziyaretçi, Türkiye’nin elindeki kültürel zenginlikleriyle, doğasıyla, tabiatıyla, deniziyle, kumuyla, güneşiyle, gastronomisiyle, sağlık turizmiyle bütün turizm çeşitliliğiyle eğer gerçekten sektörle sorun olmayan bir kamu yapısı olursa gerçekten gerçekleştirilebilecek bir rakam.”
BAĞLIKAYA’DAN İÇ TURİZMİN DESTEKLENMESİ İÇİN İKİ ÖNEMLİ ÖNERİ
Yurt dışından gelen ziyaretçi sayısını ve ülkemize giren turizm gelirini artırmanın yanında iç turizmdeki gelişimin de ihmal edilmemesi gerektiğinin altını çizen Bağlıkaya, yurt içi turizm pazarının geliştirilmesi için iki önemli önerileri olduğunu ifade etti. Bağlıkaya, “İç pazara otellerin ayırdığı kontenjanlarda KDV ve Damga Vergisi indirimi getirilmeli. Memurlara, işçilere, emeklilere seyahat ve tatil yardımı yapılması lazım ve bunların da vergiden düşürülmesi lazım. İşverenler; işçilerine, çalışanlarına böyle bir bütçe ayırıp vergilerinden düşebilsinler. Bu önerilerimizi seçimden sonra kim yetki alırsa ona da ileteceğiz” dedi.
TTYD BAŞKANI OYA NARİN: PANDEMİ EN ÇOK SEYAHAT ACETALARINI ZEDELEDİ
Başkanlar Forumu’nda söz alan TTYD Başkanı Oya Narin, turizm sektörünün 2015 yılından itibaren birçok olaydan etkilendiğini ve inişli çıkışlı günler yaşadığını belirterek, bu süreçlerin sektörü bir taraftan yorduğunu diğer taraftan da direncini artırarak güçlendirdiğini kaydetti. Oya Narin, “Sektörümüz 15 milyara varan bir borcu çevirmeye çalıştı. Kısa çalışma ödeneği gibi konularla da devlet desteği ile bu süreçleri atlatmaya çalıştık. Sistem borçlu da olsa kendini devam ettiriyor. Bu süreçte sanırım en çok zedelenen grup seyahat acentelerimiz ve çalışanlarımız oldu. TÜRSAB bu süreci çok iyi yönetti” dedi.
Turizm sektöründe istişarenin önemine dikkat çeken Oya Narin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kararlar istişare edilerek alınmalı. Turizm sadece Antalya’dan oluşmuyor. Turizm İstişare Kurulu’nun çalışmaması, Başkanların bir araya gelmesi için izin alınması gibi süreçler yaşadık. Önümüzdeki dönem bir acil eylem planı yapılmalı. Hükümet kim olursa 100 günlük plan yapılarak sektörün teşvik modeli dahil olmak üzere altyapısının planlanması gerekir. Mevcut yatak kapasitemizin de ciddi bir teşvik sistemi ile yenilenmesi gerekiyor.”
TÜROFED BAŞKAN YARDIMCISI YAĞCI: KRİZSİZ GEÇİRECEĞİMİZ 5 YILDA HEDEFLERE ULAŞIRIZ
Türk turizminin 2015 yılında bu yana 1.5-2 yıllık periyotlarla önemli kriz süreçlerinden geçtiğini dile getiren TÜROFED Başkan Yardımcısı Dr. Erkan Yağcı, “Rus uçağının düşürülmesinin ardından iki yıllık toparlanma süreci oldu. Sonrasında Thomas Cook’un batması pandemi, savaş ve deprem” dedi.
Turizmin yapısı gereği çok kırılgan bir sektör olduğunu ifade eden Yağcı, sektörün her zamankinden fazla ortak akılla hareket etmeye ihtiyacı olduğunu vurguladı. Erkan Yağcı, sözlerinin devamında, “Bulunduğumuz coğrafya çok kolay değil. Özellikle son iki yıla baktığımızda Ukrayna savaşı olumsuz etkiledi. Enflasyon ve maliyet artışları var. Böyle bir ortamda turizmi başarabilmek kolay bir iş değil. Turizm bir ekosistem. Bir bütün. Böylesi zorlu bir dönemde turizmi canlı tutmak çok zor. Ortak akıl, yönetişim çok önemli” şeklinde konuştu.