Bentour Reisen CEO’su Deniz Uğur ile Türk turizmini ve Alman pazarını konuştuk. Şirketin gelecek yıllar için hedeflerini açıklayan Uğur, dijital dünyayı iyi kullanmanın sektöre ve Türkiye’ye faydalı olacağını dile getirdi. Deniz Uğur, 2019 verilerine göre yüzde 40 büyüme kaydeden Bentour’un rekabetin arttığı Alman pazarında da güçlenerek yoluna devam ettiğini vurguladı. Turistlerin, rakip ülkelerden sıkıldığını belirten Uğur, “Tatillerinde genelde İspanya, İtalya ve hatta Fransa’yı tercih edenler dahi Türkiye’nin kalitesinin çok iyi olduğunu belirtiyor ve artık Türkiye tatiline ‘Neden olmasın?’ diye bakıyor” dedi.
Bentour’un ilginç bir hikayesi var. Köklü bir marka halinde ilerliyorsunuz. Babanız Kadir Uğur işin duayeni, sen de Deniz Uğur olarak ikinci jenerasyonsun. Hem babanın ışığında ilerliyorsun hem de kendi karakterini artık ortaya koyuyorsun. Bununla ilgili yaşadığın artı ve eksiler neler?
Başlangıçta büyük bir gölgenin içinde yürümüş oldum ve babamın tecrübelerinden çok iyi faydalanabildim. Bu bir bellektir, bu sayede hatalarım çok daha az oldu. Tabii ki artık turizm 90’larda olduğu gibi değil, şu an bambaşka bir turizm var. Onun için mutlaka kendi yolumdan yürüyorum. Bu yolda çok fazla teknolojik bilgiye sahip olmak lazım. Bunun için zamanımın yüzde 50’sini teknolojiye ayırıyorum. Data formatları, blockchain teknoloji, dijital dünya benim için çok önemli ve hepimiz için bu konulara yönelmekte fayda görüyorum. Bu dijital dünya herkese, her konuda dokunacaktır. Hazır olacağız, bir Türk şirket olarak önden gitmekte fayda olduğunu düşünüyorum.
Hem yaşının hem de devraldığın tecrübenin yeni bir anlayış katacağına eminim. Baban, tecrübesi ışığında rahatça doğru ve yanlış gördüklerini paylaşabiliyor. Bununla ilgili her zaman hemfikir misin?
Kararı çoğunlukla bana bırakıyor. Kendi fikrini söylüyor ve en son “sen bilirsin” diyor. Dolayısıyla hatalarım da olmuştur ama hatasız bir şey öğrenemezsin.
İş yapan hata yapar.
O yoldan gittiğim için, babam bunu bana bıraktığı için daha güçlü olabildim.
Babandan aldığın bilgi, tecrübe ve mesleki miras ile yeni dünyanın içinde bayrağı devralmaktasın. Bentour olarak neler yapmak istiyorsunuz, hedefleriniz neler?
Bir dijital müşteri platformu hazırlıyoruz, bu ay sonunda hizmete açılacak. Müşteri burada havalimanı hızlı geçişlerini, özel transferini ve satış hizmetlerini direkt kendisi yapabilecek. Otelin hizmetlerini de oraya yerleştirebileceğiz. Gelecek zamanda hem dijital olmamız hem de şirket olarak insana değer vermemiz lazım, bu iki alana çok önem vereceğiz.
Sayısal olarak büyüyecek misiniz?
Biz her zaman çok yavaş büyüyen bir şirkettik, bu sene biraz farklı oldu. Biz hep iyi ve kaliteli müşteri bulma çabasındayız. Yarın bugünden çok çok büyük olmayalım diye bir yoldan gittik. Fakat işi doğru yaptığınız zaman kendiliğinden büyüyor. Biz her zaman böyle devam edeceğiz, ucuz satış sisteminden gitmiyoruz. Bundan sonra da böyle olacak.
2022 iyi bir seneydi, kaç pax ürettiniz?
170 bin pax yaptık. 2019 bizim en iyi senemizdi ve bu sene yüzde 40 artış var. Piyasaya baktığımız zaman, krizin içinde, çok doğru kararlar aldık ve biz ortalamanın üzerinde bir artış yakaladık.
Bentour olarak ‘Türkiye uzmanı’ iddiasıyla pax üretiyorsunuz. Türkiye destinasyonunu nasıl değerlendiriyorsun?
Her zaman sadece bir turizm şirketi olarak hareket etmiyoruz. Aynı zamanda Türkiye’yi her konuda temsil ediyoruz. Tabii ki bize “Türkiye ne yapıyor, nasıl hareket ediyor?” gibi sorular geliyor. Şu an Avrupa’da Türkiye politikalarına karşı olumlu bir yaklaşım var. Rusya ve Ukrayna arasında yaptığımız diplomatik arabuluculuğu Avrupa anlıyor ve kabul ediyor. Türkiye’nin dış politikasının birleştirici olduğunu düşünüyorlar, “Dünya beşten büyüktür” söylemini Almanlar da öyle görüyorlar ama söylemekte zorluk çekiyorlar. Bu dış politika Türkiye’ye çok faydalı oldu, daha pozitif bir Türkiye imajı yaratıldı. Serbest ve bağımsız bir Türkiye, dünyanın güç dengelerini değiştirmeye başladı.
Siz de bu dengeli politika sayesinde Türkiye ürününü satmakta, Türkiye’yi anlatmakta ve temsil etmekte avantajlar yakalıyorsunuz.
Evet. Tatillerinde genelde İspanya, İtalya ve hatta Fransa’yı tercih edenler dahi Türkiye’nin kalitesinin çok iyi olduğunu belirtiyor ve artık Türkiye tatiline ‘Neden olmasın?’ diye bakıyor. 3-4 sene önce böyle değildi. Türkiye biraz daha pahalı oluyor ama bu yeni misafir profili geldiği için eksik pax görmeyeceğiz.
Türkiye’nin turizm politikasını nasıl buluyorsun?
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un faydalarını görüyoruz. Korona zamanında hızla uygulanan güvenli turizm sertifikasyonu dünyaya örnek olan bir program oldu. Hızlı bir çözüm sunuldu. Bu sebeple krizi daha rahat atlatabildik. 2020 senesini çok kötü geçiren şirketler var, biz orta seviyede geçirdik. Bu programın hızlı uygulanması sayesinde oldu. Tüm bakanlığın çalışmalarını çok profesyonel buluyorum. Reklam konusunda iyi bir kaliteye ulaştık ve bundan memnunuz. Ne kadar diyalog olursa o kadar iyi. O yüzden ben bugün çok mutluyum. Çünkü Sayın Bakan Alman tur operatörlerine ve seyahat acentelerine sunumunu Almanca olarak yaptı. Kongrede birkaç Alman meslektaşımla görüştüm, hepsi çok şaşırıp etkilenmişti. Bu diyalog daha da fazla olsun biz bunu isteriz. Katkı sunmaya da hazırız.
Almanya’da ikinci jenerasyonun temsilcisi olmana rağmen Türkiye aşkının gün geçtikçe arttığını görebiliyorum. Eminim sen de bunun farkındasındır.
Hayatta ilerledikçe Türkiye sevgim artıyor. Dünyayı gezdiğim zaman buranın değerini daha da iyi anladım. Misafirperverlik ve kalite anlamında çok üstün bir ülkeyiz. Turizm konusunda eskiden de çok iyiydik ama amatördük, artık bu değişti, Almanların bazı huylarını aldık. Teknoloji konusunda iyi gidiyoruz, disiplinliyiz. Biz Türkler de aynı kalmıyoruz, değişiyoruz ve gelişiyoruz. Bana bir Alman profesör demişti ki “Türkiye öyle bir ülke olacak ki 2040 senesinde dünya Türkiye’nin etrafında dönecek.” O zamanlar inanmamıştım, Türk Hava Yolları’nın birkaç uçağı vardı ve doğru zamanda gelmiyordu. Şimdi baktığın zaman o profesörün bizim potansiyelimizi ve tarihimizi tam anladığını düşünüyorum.
Almanya’da pazarın artmasıyla oyuncu sayısı ve rekabet artıyor. 2023 senesinde rekabet biraz sert olacağa benziyor.
Büyük şirketlerin zamanı bitti diyebilirim. Artık sigorta şirketleri bile büyük şirket istemiyor. Daha butik ve otantik olacaksınız. Başarılı olmak için illa çok büyük olmaya gerek yok. Büyük şirketlerin finansal anlamda büyük sorunları var. Artık küçük şirketler, patron şirketleri güçlü. İnsanlar böyle şirketleri tercih ediyorlar, çünkü biliyorlar ki arkasında bir insan var ve ne problem olursa olsun o insan sorunu çözüyor. Patron şirketlerinin büyümesinden çok umutluyum.
Güven unsuru ve insan unsuru öne çıkıyor tabii.
Evet, pandemide de bu konuda çok zorluk yaşandı. Bizim tarzımızda patron şirketlerinde muhataba ulaşılabildi ve sorun çözüldü. Muhatabı olmayan X firmaya ulaşmaya çalışanlar sorunlarını çözemedi.