Papillon Hotels Satış ve Pazarlama Direktörü Nida Kiraz, 2022 yılı öngörülerini paylaştı. Kiraz; satış ve pazarlama departman yöneticilerinin 2022 yılında dikkat etmesi gereken en önemli konulara değinerek turizmde rutinlerin yıkıldığını vurguladı.
Sizin 2022 yılı ön görüleriniz nedir?
2022 yılında tüm pazarlarda bir akışın olacağına inanıyoruz. İnsanlar seyahat edip özgürlüklerine kavuşmak istiyorlar. Erken rezervasyon konusunda tüketiciler temkinli davranıyor. Yılbaşı sonrası isteklerini satışa dönüştüreceklerdir. Bunun da sebebi; Avrupa Birliği’nin almış olduğu kapanma ve pandemi kısıtlamaları ki bunlar insanları tedirgin ediyor.
ERKEN REZERVASYON TARİHLERİ DEĞİŞEBİLİR
2022 Lastminute yılı olur mu?
Bence lastminute yılı olmaz, ama erken rezervasyon tarihinin kasım-aralık değil, mart-nisan olacağını öngörüyorum. Erken rezervasyon tarihlerindeki bu değişim kısa süreli bir değişim olur. Dünya stabil haline dönmeye başladıkça, insanlar eski alışkanlıklarına geri dönecektir. Ama günün sonunda şunu söyleyebilirim ki erken rezervasyon dönemi yok olmayacaktır.
YAVAŞ KARARLARLA İLERLEYEMEYİZ
Satış ve pazarlama yöneticileri 2022 yılında nelere dikkat etmeli?
Dinamik bir yapı şart. Hedef pazarlardaki davranış biçimleri, tüketimleri, ülkelerin almış olduğu kararları rakiplerin bu konuda almış olduğu tavırları, bunları yakından takip edip strateji geliştirmeliler. Her pazar için dinamik bir paket çalışmaları yapmalılar. Turizmde rutinler bozuldu. Artık hiçbir şey rutin ve stabil değil. Çok dinamik bir satış pazarlama yapısı oluşturulmalı ve bunlara önceden çalışmak gerekli. Hızlı karar almak şart, günümüz satış pazarlaması yavaş kararlarla ilerleyemez.
EĞİTİMDE DİL KONUSU ZORUNLU OLMALI
Son olarak, satış ve pazarlama departmanın da kalifiye personel sıkıntı yaşanıyor mu?
Tabi ki, ilk olarak satış ve pazarlama kavramlarını ayrıştırmak gerek. İkisi birbirinden çok farklı, ama ikisi birbiriyle çok bağlantılı.
Biz bunu Antalya’da sektörde tamamıyla birbirinin içinde aynı anda yürütülmesi gereken faaliyetler olarak düşünüyoruz ki çok yanlış bir yaklaşım. Kendi bünyemde ise bu departmanlar ayrı ve her ikisinin de ayrı yöneticisi var. Esas önemli olan, pazarlama tarafında yaratacağınız ilgi ve merakı satışa çevirmektir.
Bugüne kadar bu şekilde bakılmadığı için satış ve pazarlama departmanına kalifiye personel eksikliği tabi ki de yaşanıyor. Özellikle üniversitelerin dil konusunda çok ciddi çalışmaları maalesef yok. Eğitimimizde mutlaka yabancı dil zorunluluğu olmalı ki bu departmanlarda da kalifiye eleman açığı kapanabilsin.